Hüseyin YILMAZ

Hüseyin YILMAZ

Kaç Tevfik Demiroğlu Var?

Kutub Yıldızı'nın ikinci cildi üzerinde çalışırken ister istemez Üstad'ın Horhor'la başlayan eski talebelerine kafa yormaya mecburdum. Kimlerdi? Nereliydiler? Ne zaman doğmuş, ne zaman vefat etmişlerdi? Üstad'la ne zaman, hangi şartlarda tanışmış, ne kadar birlikte kalmışlardı?

Bunlar, cevab verilmesi gereken asgari sualler. Sormak kolay da, cevablamak, doğru cevablara ulaşmak, beş çeyrek asır sonra hiç kolay değil.

Kaynaklar arasında tezadlar var, doldurulması imkânsız uçurumlar var. Tek bir örneği Tevfik Demiroğlu ismi üzerinden önünüze koymak istiyorum.

Üstad'a dair kaynaklarda bu isim en köklü şekilde Necmeddin Şahiner'in "Son Şahidler"inde karşımıza çıkıyor. Şahiner, Demiroğlu'na dört sayfa ayırmış. Demiroğlu, uzun uzadıya Üstad'la olan hatıralarını anlatmış Şahiner'e.

Şahiner, Demiroğlu bahsini vefat tarihini 8 Mayıs 1987 diye düşerek kapatıyor. Ne hikmetse, ne zaman doğduğuna dair bir bilgi yok Şahiner'in kayıtlarında. Oysa yazar, bu hususta hiç ihmalkâr değildir.

Demiroğlu'nun anlattıklarından bir tahmin yürütecek olsak, tevellüdü 1900'ün başları denebilir. Aşağı yukarı Abdurrahman Nursî ile aynı yaşlarda.

Mustafa Öztürkçü'nün kayıtlarında karşımıza çıkan Tevfik Demiroğlu bilgileri daha kısa ve daha farklı:

"Van’lıdır. Birinci Meclis Van Milletvekillerinden olan Tevfik Demiroğlu, Bediüzzaman’ın eski talebelerindendir." diyor, Öztürkçü.

Badıllı Abi, ne yazık ki, Van Mebusu olup 1930'da öldüğü kesin olan Tevfik Demiroğlu ile Şahiner'in kendisiyle görüştüğü ve 1987'de vefat eden Tevfik Demiroğlu'nu tek kişide birleştirip kayıtlara şöyle geçmiş:

"Üstad Bediüzzaman'la birlikte İstanbul'da İngilizlere karşı HUTUVAT-I SİTTE'yi neşreden; ve bilâhare de Üstad'ın emriyle Ankara'ya Milli Hükûmeti desteklemesi için gelen ve Ankara'da Van meb'usu olarak Meclis'e giren TEVFİK DEMİROĞLU, Üstadın M.Kemal Paşa'yla aralarında heykel konusunda geçen sözlerini şöyle anlatır:" deyip Şahiner'den iktibas alıyor.

Resmî kaynakların anlattığı Tevfik Demiroğlu ise daha farklı: Atatürk Ansiklopedisi 1862'de dünyaya teşrif edip 7 Mayıs 1930'da vefat ettiğini söylüyor. Şahinerin 8 Mayıs 1987 diye düştüğü tarih burada gün farkı ile yine mayıs ayı olması garib bir tevafuk gibi görünüyor. Oysa yıl olarak aradaki fark, elli yedi sene.

Bütün bu bilgilerin tek kişiye aid olduğunu söylemek, neredeyse imkânsız ama iki ayrı kişi olduklarını da tevsik etmek gerekiyor. Van Mebusu ile ilgili resmî bilgilerin doğruluğundan şübhe edemeyeceğimize göre bu zatın 1930'da öldüğü kesin. O zaman kaçınılmaz olan şu ki, Şahinerin görüştüğü zat, ikinci bir Tevfik Demiroğlu. O da Vanlı, o da Üstad'ın hayatında yeri olanlardan biri.

Üstad'a dair sonraki kaynaklar ise bu bilgileri tek kişide birleştirmekte beis görmemiş: Bu kaynaklara göre, Birinci Meclise Van Mebusu olarak giren Tevfik Demiroğlu ile Şahiner'in kendisinden uzunca hatıralar naklettiği zâtın aynı kişi olduğuna şübhe yok. Nitekim Birinci Meclis Mebusu olduğunu kayda geçirdikten sonra Şahiner'in kayıtlarını aynıyla nakletmekte bir beis görmemişler. Badıllı Abinin kaydı da aynı şekilde.

Tek kişide birleştirilen Tevfik Demiroğlu 1862 doğumlu olup Üstad'dan yirmi beş yaş daha büyüktür. Birinci Meclise Van Mebusu olarak girmiştir. 1902-1904 arasında Van Belediye Başkanlığı yaptığında ise Üstad Horhor Medresesinde talebe yetiştirmekte olup Vali Tahir Paşa'nın yanı başında yaşamaktadır. Dolayısıyla tanışmamaları mümkün değil ama bu hususta da hiçbir bilgi yok. Şahiner'in hatıralarına yer verdiği Demiroğlu, Üstad'la ilk tanışmasını Mütareke yılları olarak naklediyor. Ve 8 Mayıs 1987'de 127 yaşında vefat ediyor.

Oysa Mebus Demiroğlu'nun 1930'da öldüğü resmî bilgidir. O halde Şahiner, ya hiç görüşmediği bir Tevfik Demiroğlu'nu anlatıyor, ya da bir değil iki Tevfik Demiroğlu ile karşı karşıyayız; tabiî 1930'da ölen Tevfik Demiroğlu bir zaman sonra dirilip 1987'e kadar tekrar yaşamadıysa.

İşin içinden çıkmak zor!.. İki ayrı kişi olduklarına hükmetmek aklın gereği. Tek ve aynı kişi olmadıkları açık. Mebus Tevfik Demiroğlu ile Üstad'ın "Uzun Birader" diye takıldığı Tevfik Demiroğlu'nun aynı kişiler olmadığı kesin. O zaman da bu karmakarışık bilgilerin içinden çıkmak, doğruları ortaya koyup yeni baştan yazmak lâzım ama nasıl?

Ben işin içinden çıkamadım. Çıkamadım, çünkü Üstad'la tanışmaması adete mümkün olmayan Mebus Tevfik Demiroğlu ile ilgili kaynaklarımızda hemen hiçbir bilgi yok. Tek kayıt, Kürd Neşr-i Ma’ârif Cemiyeti kurucuları arasında Üstad'la birlikte yer almasından ibaret. Sadece Şahiner'in konuşturduğu Tevfik Demiroğlu ise oldukça detaylı ve tatmin edici bilgiler veriyor.

Bu müşkil ve sevimsiz mübhemiyet beni yeterince yorduğu için size açmak istedim. Ola ki, birilerinizde daha farklı ve daha tatmin edici bilgiler vardır. Bir şeyleri atlamış olabilirim, nihâyetinde beşeriz.

Bütün bu bilgilerin ışığında yine de sorayım: Tevfik Demiroğlu tek kişi mi, iki kişi mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum