Mağara taşlamaları

Bir şahsı, bir zümreyi değerlendiren gerçekte kendini anlatır, kendini yansıtır, ruh halini, düşünce yapısını deşifre eder. Vesveseci, şüphe içinde, karamsar, zihni bozuk, kalbi kararmış biri; gerçeği görür, hakikati keşfeder, o gerçeklik üzerinden değerlendirme yapabilir mi, yapsa da o kadar yapar!

Böylesi insanları dinlemek, cevap yetiştirmek gerekir mi; yoksa zaman kaybı, enerji kaybı mı? Hani Mevlana’ya atfedilen bir söz var “Söze bakarım söz mü, adama bakarım adam mı” diye, sussan bir türlü, konuşsan bir türlü!

İlmi edep, hakikat vakarı neyi gerektirir?

Yoksa sosyal medya üzerinden adamı karalamak, şahsına hakaret, bir sürü lakırdı söylemek doğru mu, bu bir nevi düşmek değil mi? O herifin düştüğü yere düşmek, “Hakkın hatırını” düşürmek…

“Konuşan Hakikattir” bahsi bize nasıl bir yol çizmemiz gerektiğini gösteriyor; şahısları karalamıyor, olaylarda boğulmuyor, hakikati arıyor. “Said yoktur, Said’in kudret ve ehliyeti de yoktur” derken kulluk çerçevesiyle bakıyor, o hal üzerinden yürüyor, nihayetinde “hakkımı helal ettim” diyor.

Boşuna “Dershane”, “Medreseyi Yusufiye”, “Medreseyi Nuriye” dememiş. Onun takipçileri de öyle olmalı değil mi. Aynısını yapamıyorsa yapabildiği kadarını yapmalı, sapma olduğuna çizgiye gelmeye çalışmalı!

Üstad böyle yapmış, Risalede böyle yazıyordan ziyade “bugün sen yapıyorsun” derlerse ne cevap verilir, ona bakmalı!

İlim-i halle, lisan-ı halle Kur’an’ı, tefsiri Risaleleri hayatına yansıtmak; günün karartmacılarına, taş atmalarına ciddi vakur bir cevaptır, ruh hali bozuk adamlarla uğraşmak, cebelleşmek bir şeyi çözmediği gibi örter, perdeler!

Lahikalar bunun sayısız örnekleriyle dolu, sadece şu partiye oy verelim buna vermeyelim değil, dâhili kırılmalarda ne yapılmasının gerektiği de yazılı, o güzelim mektuplarda!

Onu için çizgi sapmalarına, eğrilme eğilimlerini görüp fark etmek; içe, öze dönmek, enfüsi tefekkürü derinlemesine yapmak büyük önem arz ediyor.

Mağarasından taş atan adamlar eksik olmadı geçmişte, zayıflasa da şimdi de yer yer oluyor. Netice; kervan yürüyor, çeşitlenerek renklenerek yürüyor…

Nefsin mağarasından çıkıp medeni bir insan olarak âleme şahitlik etmek öncelikli mesele olarak karşımızda duruyor, vesvesede boğulmuş adamlarla fazla uğraşmamak bu bakımdan önemli vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum