Hikâyemi mu’cize mi?-3

Kur’an’ı Mu’ciz-ül beyanın parlak bir tefsiri olan Risale-i Nurlarda da Kur’an’ın kıssa ve temsilleri dikkatlere sunarak ders vermesi tarzında temsili hikâyelerin olduğunu belirtmiştik.

Bediüzzaman Hz.leri, Sözler isimli eserini temsili hikâyeciklerle kaleme aldığı gibi, sair eserlerinde de temsil ve misal dürbününü sıkça kullandığını görüyoruz.

Bediüzzaman, en derin ve anlaşılması güç imani meseleleri misal ve temsillerle, hikâyelerle izah etmiş adeta o misaller birer dürbün vazifesi görerek hakikatleri yakından görmemizi ve hakikati anlamamızı sağlamıştır.

Birinci ve yedinci söz’de Allah’a imanın ve istinat etmenin ehemmiyetini ve dünya hayatındaki tesirini bedevi Arap çöllerinde seyahat eden bir adamın hadsiz düşmanlara ve hadsiz ihtiyaçlarını karşılamada bir kabile reisinin ismini alıp ona dayanma neticesi muvaffak olabileceği misaliyle verirken,

Allah’a iman etmeyenin perişaniyetini, kendi iktidar ve kuvvetine güvenen bencil bir bedevinin ıssız çöllerde tek başına muinsiz, şaki ve ihtiyaçları karşısında rezil ve sefil olacağı misali hakikatiyle izah ediyor.

Yine misalin devamında tek başına bir köyü boşaltan bir şahsın bir orduya istinat ederek ancak bu işe muvaffak olabileceği hakikatini göstererek aciz ve kuvvetsiz olan sebeplerin ve tabiatların ancak Kudret-i İlahiyeye istinatla hadsiz harika olan neticeleri ve semereleri meyve verebileceklerini dikkatli nazarlara gösteriyor.

İkinci sözdeki gayet hoş bir hikâyeyle de Allah’a iman edip imani bir bakış açısıyla bu kâinata ve hadiselere bakanın dünyada da cennette yaşıyormuş halini kazandırdığını, imansız küfrün zulümatlı bakışıyla da kâinata bakan bir bakış açısının sahibine cehenneme gitmeden dünyada da Cehennem azabını hatırlatır huzursuzluklar ve elemler vereceğini ispat ediyor.

Üçüncü ve dördüncü ve beş ve altıncı sözlerde de ibadetin ve günahlardan kaçınmanın ve namazın ve nefis ve malını Allah yolunda harcamanın ne kadar mantıklı ve karlı ve huzur veren bir ticaret ve ibadetsiz ve namazsız adamın sermayesini car cur eden misali ne kadar akılsızca bir zarar ve hasarette olduğunu hikâye vari misallerle izah ediyor.

Sözler ve sair Nur külliyatındaki eserler hep Kur’an’ı Mu’ciz’ül beyanın ders ve talimi doğrultusunda bu tarz üzere hikâye ve temsiller dürbünüyle hakikatleri ders veriyor.

İşte Âdem (AS)’a isimlerin öğretilmesi ve şeytanın secde etmeme hadisesi ki;
Bunun altında İnsan fıtratına konulan hadsiz istidat ve kabiliyetle bütün ilimler ve kâinatın her cihetine ait fenlerle, kâinat halıkının şuunatını anlayacak çok değişik maarifin insana verildiğini ve insanın diğer mahlûklara üstünlük cihetini dikkate veren çok manidar ve çok hakikat dolu hikâyedir.

İnsanoğluna ilhamen ve çalışmaları sonucu ihsan edilen ilimler ve fen ve teknoloji sayesinde ve küre-i arzı bir hane şekline getirmesi ile ilimlerin deniz gibi nimetlerine işaretle bu tasarrufuyla halife-i ruyi zemin olmaya liyakatiyle rüçhaniyetini vurgularken,

Şeytanın secde etmemesiyle de insanın terakkisisne mani kötü mânialar, şeytan ve şeytan gibi şerlilerin müvesvis casus ve siyasilerin, ateş ve ateşin her nevi muhrik, yakıcı ve maddelerin tüm patlama ve bombalama infilak vari şeylerin hadiselerin yakan ve yakıcı hallerin de insanın düşmanı ve terakkisine mani muzırlar olduğunu hatırlatıyor.

 Biçare beşeri başta en büyük düşman olan şeytan ve şeytan gibi şerli olanlardan, zehirli ve mülevves pis ve pislik ve bağımlı hale getiren maddelerden korunmaya ve korunma yollarına ve bunun hameleliğini yapan insani ve şeytani düşmanlara ikaz ediyor. Bunların çok envai çeşitlerine felak ve nas suresinde dikkatleri toplayarak Allaha ilticaya müminleri ve hakiki insanları sevk ederek insanın gerçek dostunun Allah olduğunu izah ediyor.

Şeytanın Âdem (AS) ‘e vesvesesi ile aldatması ise insanlara ve bilhassa mü’minlere taciz edici ve fena ve pis şeyleri kıyamete kadar kalp ve kulağına üfleyeceği birçoklarının böylece maddi manevi hela kete düşeceklerini insana vesveselere aldırış etmemekle istiazeyi ve tahkik ehli olmanın ehemmiyetini belirtiyor.

Yine şeytanın Adam(AS) a desisesinde, şeytan misal muzır şahısların dessasane fitne ve fesatlarını radyo, televizyon benzeri cihazlarla biçare beşerin kalp ve kafalarına habire üfleyerek bin bir parça ederek beşeri ifsad edileceklerini hem ferdi ve içtimai fesatlarla harpler gibi belalarla terakkiyatının ve insaniyetinin mahvolmasını netice vereceğini ima ediyor. Nas suresinin sonunda da bunu tafsil ediyor.

Biçare beşerin bu düşmanlarına karşı daima şeytandan istiazenin ehemmiyetini ve melce ve mencenin Allah’a istinatta olduğunu insanın hakiki dostunun daima Allah olduğu ifade ediliyor.

Sair Enbiya (AS) ın kıssalarının verdiği mesajların tafsilini müfessirlerin eserlerine havaleyle en güzel kıssalardan olan Yusuf (AS)’ın kıssasındaki icazlı bir nükteye dikkat çekmek istiyorum.

Yusuf (AS) kardeşleri Hz. Yusuf’u (AS) babalarından kıskanarak onu kuyuya atmaları kıssası ve bu hususta on kardeşin kurdukları tuzak hadisesidir.
On kardeşin Yusuf (AS)’a kurdukları tuzağın neticesinde bekledikleri sonuç Hz. Yusuf’un helak olup yok olması ve kendilerinin babalarının azizi olma ümitleri onları bu hadiseye sevketmiştir.

Bu kıssada, kısmetine rıza ve kanaat ehli olmayan haris ve menfaatine ve dünya nimetlerine düşkün insanoğlunun kendisine mani ve engel olabilecekler hakkında kardeşi, akrabası en yakını ve millettaşı bile olsa onu çeşitli tuzak ve mânialarla imha ederek emeline ulaşmasında taşıdığı menfur tuzaklara işaret etmektedir.

Toplumun en küçük yapısı olan aile ve aileden tutun en geniş dairedeki millet ve devletlere kadar, dayanışma, yardımlaşma ve muhabbet ve sevgiyle bütün dünyayı bir hane hükmüne getirip Âdem(AS)ın evlatları olarak yaşamak lazım gelirken hırsı hayatla kendi menfaati için dünyayı ateşe atmaya meyyal insanların birbirlerini imha için kurdukları tuzaklara bir bakalım.

Hepsinde Yusuf (AS)’ın tuzak kurucu kardeşlerinin tuzaklarından sızıntılar olduğunu uzaktan uzağa görüp hissedeceğinizi göreceksiniz.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum