Dr. Bilal TANRIVERDİ

Dr. Bilal TANRIVERDİ

Hava kirliliğinden ölüyorlar

Bilim insanları, hava kirliliği ile ilişkili en yüksek ölüm oranlarına sahip Avrupa şehirlerinin bir sıralamasını açıkladı.

The Lancet Planetary Health'de yayınlanan makalede Avrupa şehirlerinde kirli hava nedeniyle çok sayıda ölümün gerçekleştiği belirtildi.

Araştırmacılar, iki farklı hava kirliliği azaltma senaryosunun ölüm oranı üzerindeki etkisini hesaplamak için hava kirliliği seviyeleri ile ölüm oranı arasındaki ilişki üzerine son bilimsel kanıtlardan yararlandılar. Her bir şehirdeki her bir kirleticinin ortalama seviyelerini 2015 değerlerine dayanarak belirlemek ve 2018 verileri ile karşılaştırmak için üç matematiksel model birleştirildi.

Çalışmaya göre, analiz edilen tüm şehirlerde çok ince partikül PM2.5 ve NO2 gazı seviyeleri DSÖ'nün önerdiği seviyede yer alıyorsa, sırasıyla yılda 51 bin ve 900 erken ölüm vakasından kaçınılacaktır. Aynı zamanda, kirlilik seviyeleri ölçülen en düşük değerlere düşerse, o zaman çok sayıda ölüm, sırasıyla yılda 125 ve 79 bin ölümle azaltılabilir.

NO2 zehirli gazına bağlı en yüksek ölüm oranları İspanya, Belçika, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde şehirlerde görüldü. Toplam ölümlerin en yüksek yüzdesi (yüzde yediye kadar) Madrid'de kaydedildi. Askıya alınmış partikül maddeden kaynaklanan ölümlerin çoğu İtalya'daki Po Vadisi'nde, Güney Polonya'da ve Çek Cumhuriyeti'nde kaydedildi. İtalya'nın Brescia kentinde, PM2.5 ile bağlantılı ölüm oranı rekor bir yüzde 15'e ulaştı.

Partikül maddeden ölüm oranının en yüksek olduğu on Avrupa şehri şunlardır: Brescia (İtalya), Bergamo (İtalya), Karvina (Çek Cumhuriyeti), Vicenza (İtalya), Silesian metropolü (Polonya), Ostrava (Çek Cumhuriyeti), Jastrzebe-Zdroj (Polonya), Saronno (İtalya), Rybnik (Polonya), Gavirov (Çek Cumhuriyeti). NO2 için ilk ona şunlar dahildir: Madrid (İspanya), Anvers (Belçika), Torino (İtalya), Paris (Fransa), Milano (İtalya), Barselona (İspanya), Mollet del Valles (İspanya), Brüksel (Belçika), Herne (Almanya) ve Argenteuil (Fransa).

Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç dahil olmak üzere İskandinav ülkelerindeki şehirlerin daha az tehlikeli olduğu ortaya çıktı.

Alman araştırmacılar her yıl dünyada yaklaşık 8,8 milyon, Avrupa'da da yaklaşık 800 bin kişinin hava kirliliği yüzünden yaklaşık 2 yıl daha erken öldüğünü açıkladı.

European Heart Journal bilim dergisinde yayımlanan araştırmaya göre bu sayı dünyada tütün tüketiminden ölen insanların sayısından fazla.

Bilim insanları Avrupa'da yaklaşık 800 bin kişinin yaşamlarının her yıl kirli hava nedeniyle ortalama 2 yıldan fazla erken sonlandığını söylüyor.

Avrupa'daki hava kirliliği oranının neden olduğu sağlık sorunları küresel ortalamanın üstünde. Avrupa'nın yoğun nüfusu ve kötü havası nedeniyle bu oran dünyanın en yükseği.

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisinde çalışan ve örgütün Yaşam ve Çalışma Ortamları programını yöneten Dr. Dorota Jarosińska, “Hava kalitesinde yakın geçmişte gözlemlenen kısa vadeli iyileşmelerin toplum sağlığına olumlu yansıyacağı kuşkusuzdur” diyor. Dr. Dorota Jarosińska sözlerine şöyle devam ediyor:

 

“[…] Sağlığa başlıca etkiler, kirli havaya uzun süre maruz kalmaktan kaynaklanır. COVID-19 salgının çevreye kazandırdığı kısa vadeli iyileşme, daha iyi bir hava kalitesi ve iklim yönünde yapılacak planlı ve sürdürülen eylemlerin yerini alamaz. Bunun bilincinde olmak çok önemlidir. Ayrıca, ekonomiyi en kısa sürede tekrar ayağa kaldırma baskısı, çevreyi koruma kurallarının hafifletilmesine neden olabilir. Bu tür bir eğilim, uzun vadeli risklerin artmasına neden olur.”

Ölüm sebebi ilk kez ‘resmen’ hava kirliliği oldu

İngiltere Yüksek Mahkemesi, annesiyle birlikte Londra’da yoğun trafiğin olduğu bir yolun yakınında yaşayan 9 yaşındaki Ella Kissi Debrah’ın ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin bulunduğuna karar verdi. Bu karar bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Ella, İngiltere’de ve hatta dünyada, hava kirliliğinin ölüm nedeni olarak belirtildiği ilk kişi oldu.

Savcı, Ella’nın evinin yakınındaki hava kirliliği seviyelerinin, ölümünden önceki üç yıl boyunca Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırın ve AB kapsamında yürürlükte olan yasal seviyenin üzerinde olduğunu ve bu durumun Ella’nın ölümünde doğrudan etkisi olduğunu tespit etti. Savcı, Ella’nın maruz kaldığı temel hava kirliliği kaynağının ulaşım kaynaklı emisyonları olduğunu belirtti.

KOAH ve kısırlığın temel sebepleri arasında

Ayrıca, hava kirliliğinden kaynaklanan hastalıklar arasında en sık görülenleri alt solunum yolu enfeksiyonları ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) oldu. Tüm alt solunum yolu enfeksiyonları ölümlerinin yüzde 25,5'i ve tüm KOAH ölümlerinin yüzde 26,8'inin hava kirliliğine bağlı olduğu tespit edildi.

Hava kirliliğinin doğurganlığı etkilediği, düşük, kısırlık ve sperm kalitesini de düşürdüğü ortaya çıktı.

Ayrıca hava kirliliğinin bebeklerde astım, otizm, ani bebek ölümü sendromu ve zeka geriliği görülme riskini artırdığı görüldü.

Covid-19 ve Hava Kirliliği İlişkisi Hakkında Bilgi Notu

Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi (Centre for Research on Energy and Clean Air, CREA) tarafından hazırlanan, hava kirliliğinin COVID-19 üzerindeki olumsuz etkilerini gösteren ve güncel bilimsel gelişmeleri özetleyen bilgi notu hazırladı.

ABD, Avrupa ve İngiltere’de gerçekleştirilen araştırmalar hava kirliliğinin, kirli havaya uzun süre maruz kalmış insanlar için, korona virüsten kaynaklanan ölüm oranını artırabileceğini ortaya koyuyor. Hava kirliliği bu anlamda küresel ölçekte sağlık sistemleri üzerinde oluşan baskıya katkıda bulunuyor.

Hava Kirliliği kronik bir sorun

Temiz Hava Hakkı Platformu, ‘Kara Rapor 2020: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri’ çalışmasını yayınladı. Rapor, Türkiye’nin dört yıllık hava kirliliği ve bu kirlilikten kaynaklanan önlenebilir can kayıpları verilerine odaklanıyor.

Rapora göre; son dört yıl boyunca ölçüm ortalamalarına bakıldığında düzenli olarak yüksek derecede kirli hava soluyan Iğdır, Düzce, Manisa, Bursa, Kahramanmaraş ve Afyon’da hava kirliliği sorununun çözülmeyen kronik bir sorun haline geldiği anlaşılıyor. Ayrıca, Amasya, Bursa, Iğdır, Manisa’da yaşayanlar da son dört yıldır düzenli olarak yılın en az yüzde 68’inde (200 gün) mevzuatta belirtilen günlük sınır değerin üzerinde kirli hava soludu.

Temiz Hava solumak için öneriler

Platform, sağlıklı bir çevrede yaşamanın en temel şartlarından birisi olan hava kalitesini kalıcı olarak iyileştirebilmek için yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde tüm ilgili ve yetkili kurum ve kuruluşları aşağıdaki belirtilen konularda adım atmaya davet ediyor:

-Tüm hava kalitesi ölçüm istasyonlarının veri kalitesinin arttırılması,

-Kanserojen olan ince partikül madde (PM5) kirleticisinin tüm illerde ölçülmesi ve

-İnce partikül madde (PM5) için ulusal sınır değerleri içeren mevzuat düzenlemeleri yapılması,

-Çevre yatırımlarını tamamlamamış kömürlü termik santrallerin çalışmasına izin verilmemesi,

-Planlanan sanayi tesisleri için sağlık etki değerlendirme yapılması,

-Halk sağlığını merkeze koyan, sürdürülebilir istihdam ve krizlere karşı dayanıklı modeller oluşturmayı amaçlayan ekonomik toparlanma paketleri oluşturulması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.