Habibi Nacar YILMAZ

Habibi Nacar YILMAZ

Duadaki sır

Kur'an'ın tarifini mesela diyanetten ya da ilgili birinden sorsak "Cenab-ı Allah'ın Peygamberimize vahy ile gönderdiği, şu kadar âyet ve sureden meydana gelen kitap" şeklinde cevap alırız çoğu zaman.

Bir yazımızda yazdığımı hatırlıyorum. Risale-i Nurları ilk tanıdığım yıllarda, bir derste okunan ve nurlarda birçok yerde geçen "Kur'an nedir, tarifi nasıldır?" bahsi beni çok heyecanlandırmıştı. Hatta aynısını yazıp okul gazetesinde bile asmıştık. Üstad, nasıl Cenab- Hakkı isim ve sıfatlarıyla, Hazret-i Peygamberimizi vasıflarıyla evir çevir anlatıyor ve tereddütleri ortadan kaldırıyor. Öyle de Kur'an-ı Hakîm'i de aynı ve tarifsiz bir şekilde anlatıyor. Hatta tariften önce mevzunun başında geçen:

"Elde Kur'an gibi bir mucize-i bâki varken, başka bürhan aramak aklıma zait görünür/
Elde Kur'an gibi bürhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir."

cümleleri, bana büyük bir mânevî  güç ve heyecan vermişti.

Tarifin hepsi üzerinde değil ama "dua ayı" vasfı da olan Ramazan ayının bu gününde, tarifte geçen "Kur'an hem bir kitab-ı dua" kısmı ile ilgili olarak üstadın çok ve derin, şumüllü dualarından Arabî Mesnevi'de geçen bir duasını paylaşmak istiyorum.

Üstad, duayı da hiç anlatılmamış yönleriyle anlatıyor. Dua ile alakalı Mektubat'ta geçen: "Dua bir sırr-ı azîm-i ubudiyettir." cümlesi ve izahını başka yerde bulamazsınız. Bu cümleyi çözmeden de duayı anlayamazsınız.

Rabbimiz, Kur'an'da kendisine nasıl dua edeceğimizi yine peygamberlerin lisanıyla bize öğretiyor. Elden geldiğince hususen gizlice ve yalvararak bu duaları tekrar ve duada ısrarı, ihmal etmemek gerekir. Üstadın saatler süren umumî ve bazen de ismen dualarını unutmayalım. Kur'an okumalarımızda tespit ettiğimiz, çok dua âyetlerinden bir tanesi de Musa Aleyhisselam'ın çok zor bir zamanında ettiği ve Kasas Suresindeki "Rabbî" kelimesiyle başlayan çok azîm duasıdır.Bu duayı da diğerleri gibi ihmal etmeyelim.

Üstad, yine "Duanın tesiri azimdir. Hususen dua külliyet kesbederek devam etse, netice vermesi galiptir, belki daimidir." buyuruyor. İşte üstadın bu külliyet kesbeden bir duasını takdim ediyorum.

"Ey Adl, Hakem, Alîm ve Hakîm olan Allah'ım! Rüzgârlarda hiçbir esinti, bulutlarda hiçbir katre, ra'dlarda hiç bir gürleme, şimşeklerde hiçbir parlama, bahçelerde hiç bir çiçek, bostanlarda hiçbir meyve, havada hiçbir arı, nebâtatta hiçbir sıbğa(boya), hayvanatta hiçbir sanat, vücutta hiçbir ziynet, kâinatta hiç bir zerre, mahlukatta hiçbir nizam, fıtratta hiçbir mizan, Arşta hiçbir şey, Kürsî'de hiçbir ş'en(iş), semada hiçbir yıldız, yerde hiç bir âyet yoktur ki Senin Vacib, Vahid, Ehad ve Samed olduğunu gösteren deliller ve buna şehadet eden âyetler olmasın. Hem onlar öyle parlak burhanlardır ki Senin Allah olduğuna ve bütün gayıbları bilenin, tohumlara hayat verenin ve kalpleri teshir edenin Sen olduğuna şahitlik ederler. Bütün mahlûkat kalpleri Senin avucunda, perçemleri Senin elinde, bütün anahtarları Senin yanında olarak Senin kudretine boyun eğmiştir; kâinatta bir zerre bile Senin iznin olmadan hareket edemez.

Ey evvelkilerin ve sonrakilerin İlâhı olan Allah'ım! Ey Muhammed Aleyhissalatu Vesselam'ın, İbrahim, Cebrail ve Mikail Aleyhisselamın Rabbi! İsm-i Âzam'ın hakkı için, vech-i kerîminin nuru hakkı için, dosdoğru dininin hakkı için, sırat-ı müstakiminin hakkı için, yedi âyetli Fatiha'nın hakkı için, Kur'an hakkı için, milyonlarca "Kul hüvallahü ehad" ve milyonlarca Seb'ul Mesânî(Fatiha'nın Kur'an'daki adı)hakkı için, Esmâ-i Hüsna'nın ve İsm-i Âzam'ın hakkı için, Hacer-ül Esved'in hakkı için, şerefli Beytinin hakkı için, Kadir gecesinin hakkı için, azametli Ramazan'ın hakkı için, mükerrem nebîlerin hakkı için, Habib-i Ekrem'in Aleyhissalatu Vesselam hakkı için, ümmet-i Muhammed'e merhamet etmeni, onların gönüllerini iman ve İslam ile ferahlandırmanı, bizi ve dinimizi mülhidlerin şerrinden selâmette kılmanı, Kur'an'ın burhanını nurlandırmanı ve şeriat-ı İslam'ı yüceltmeni istiyorum. Âmin, ey Erhamü'r Râhimîn!

Evet dostlar, kırık dökük lisanımızla duadan başka neyimiz var? Özellikle âded sayarak yapılan dualar, külliyet kesbeder ve Rahmet-i İlâhiyeyi celbeder. Hele Ramazan'da ve bir de değerli vakitlerde. Sizlerden bu mânevî atmosferde sadece "temsil ve tebliğde yani hizmette istihdam" için bir defacık da olsa dua talep ediyorum inşallah.

Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum