Bu kadar kolayı Yahudiler mi içiyor?

Gündem üç aylar, bayram sonrası seçim! Dünya ve ahiret, madde ve mana, mülk ve melekût iç içe… Beşer ve insaniyet sarkacı kâh o yana, kâh bu yana sarkıyor. Düşe kalka ilerliyoruz insan olma, kâmil insan olma yolunda. Bu böyle derdi ve gündemi olan için elbet.

Emmare nefse teslim olmuş için böyle bir mesele yok; yemek, içmek, süfli hisleri tatmin yeri dünya onun için. Üç aylar gelmiş, fırsat zamanları değerlendireyim endişesi yok; şeytana esir olana. Eliyazu Billâh.

Geniş yollarda rahat arabalarla hız yapma hazzına alışmış, rahat evlerde keyif koltuklara sevmişler ne derece rahatına bozar da kalkar; derin tefekküre dalar, sarsıcı fikirler üretir, ölümü düşünür, ölümü alnından öpmeye hazırlanır!

Uyuklayarak okunan ders sineyi sarsar da kalbi hüşyar kılar mı? Sohbetlerin süsü ne? Birbirinin güzel seciyelerinden insiyak ve insi bağ etme düşünce ve niyeti var mı?

Kişi ne konuşuyorsa gerçekte odur. Kalpte olan yansır dışarı, zihinde yer eden gösterir kendini. Şehirler ne ise insanlar odur. Sadeliğin derinliği o kadar açık; gizli olan ne ki?

Gece.

Geceden sonra gündüz var. O sahifeyi okuyamadınsa güneş gibi parlak gündüz sahifesi var, gözünü kapama yeter.

24 Haziranda seçim var. Şunu yaptık bunu yaptık; herkes kendinin başkanı olursa zahirdeki başkana az iş düşer. Düştüğümüz yanılgıların biri de gelsin biri bizi kurtarsın değil mi?

Kendinin nefis gibi düşmanı olduğu ve onun da şeytandan ders aldığı düşüncesi her daim düşünce hücrelerinde gezip kalp evine gitmiyorsa; en iyi devlet başkanının yapacağı iyilik pek azdır.

Bu seçim için 24 Haziranı beklemeye gerek yok; her “an” bu seçimle dalgalanıp misal âleme akıyor.

Konfora alış da bırakıver bakalım. O yola girdikten sonra dönüşü imkânsız değil zor; İktisat Risalesi’ni, ihlâsla beraber on beş değil her günde okumak bilmem tesir eder mi?

Son 15 yıl nasıl özetlenir derseniz; şehirlerde yükselen gökdelenler, geniş yollar, rahat arabalar, konforlu evler, artan hastalıklar, çoğalan hastaneler! vs.

İyi mi değil mi? Nereden baktığına, nasıl algıladığına ve nasıl uyguladığına bağlı!

Her akşam sohbete gitsek kurtulur muyuz?

Kudüs nasıl hürriyetine kavuşur? Bu kadar kolayı Yahudiler mi içiyor?

Yahudileşme temayülü şehirlerimizin üzerinde kara bir siluet gibi gezerken yine de ümit sabahları bekliyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum