Biz halimizi kaybettik

İlahiyatçıların en büyük eksikliği maneviyat yoksunluğudur, ilm-i hal eksikliğidir. Din kal’den ziyade hal’dir. Bir ilahiyatçıyı bir alim ve ariften ayıran mümeyyiz fark işbu maneviyat yoksunluğudur. İlmiyle amil sıradan bir cami hocasının telkin ettiği ve etrafına yaydığı manevi atmosfer bir ilahiyat profesöründe veya herhangi bir müftüde yok. Maneviyat olmadan din olmaz.

İlmiyle amil olan zatlar iz bıraktılar, çağları delip klasikleştiler. Sadece malumat ve cedele takılanlar ise unutulup gittiler. Yunus, Hafız, Mevlana, Eb-u Hanife, Gazali, Bediüzzaman gibilerini mümtaz kılan her şeyden önce ilm-i hal idi. Hal ile halledilmeyen hiçbir mesele yok. Biz halimizi kaybettik. Sahabeyi canlı bir Kur’an olan Hz. Peygamber (asm) etkiliyordu.

Fazlulrahman merhumun çok sevdiğim takdire şayan bir tabiri var: Yaşayan Sünnet. Biz bu sünneti kaybettik. Felsefileşmeyen, söze alet olmayan, kale dökülmeyen hiçbir halimiz kalmadı. Sabahtan akşama kadar Kur’an tefsiri ile meşgul olan bazı ilahiyatçılarımız vakit namazlarını kılmıyor. Biliyorum, bireysel bir tercih meselesi bu. Ama ciltlerce Kur’an tefsiri yazıp, sabah akşam Kur’an konuşan bir insanın Müslümanlığın en asgari bir alameti olan namazı kılmaması ciddi bir kırılmadır. 

On dört asırlık tarihimizde namaz kılmayan, namazı terk eden bir alim, abid, müfessir, muhaddis, mütekellim var mıdır, sanmıyorum. Her şey namaz demiyorum ama namaz çok şey diyorum. Namazını tadil-i erkan ile eda etmeyen birinin tefsir yazma liyakati ve ehliyeti ortadan kalkmalı diye düşünüyorum. İslam sözden önce eylemdir çünkü. Bunlar İslam içinde kalan ve İslam’ı benimseyenler için hayati şeyler. 

Kitle neden bir ilahiyatçıyı rehber kabul etmiyor? Çünkü onda takip edilecek bir hal ve maneviyat görmüyor. Daha açık bir tabirle bazı ilahiyatçılar güven vermiyor. Din eylemden arındırılarak felsefileşip söz yığını haline getirilince ortada din diye bir şey kalmıyor. 

İbn-i Sina’nın aksine Gazali’nin yoluna temessük edilmesinin nedeni belki de; Gazali kal ile birlikte ondan çok daha hayati olan bir halin taşıyıcısı iken; İbn-i Sina sadece huşusu kalmamış bir kalin taşıyıcısı idi. 

Farkındayım çok muhafazakar bir yazı oldu ama bu cuma sabahı içimden böyle geldi. Cümlemizin cuması mübarek olsun inşaallah!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
15 Yorum