Bir ateistin iddialarına cevaplar-12

On yedinci İddia: İnananlar, cehaleti erdem sayıyor. Tanrıya inanan insanların din haricindeki konulara ilgileri neredeyse hiç yok. İnsanlar ne kadar bilgisizlerse, tanrı inancına bağlılıkları da o kadar artıyor. Eğitim düzeyi yüksek, araştıran sorgulayan insanların ve bilim insanlarının dinlere inanma oranı ise neredeyse sıfır. Araştıran ve sorgulayan her insan, tanrının bir masal olduğu sonucu ile yüzleşiyor. Bir insan bilgisizliği ölçüsünde inançlıdır. Çünkü, inanmanın doğası, kandırılmış olmayı gerektirir.

Cevabımız:

-Bugün sahasında uzman olan binlerce müslüman ilim adamının varlığı bu iftiranın düzeysizliğini ortaya koymaktadır. Hatta gayr-ı Müslüm ilim adamlarından müslüman olanların sayısı azımsanamayacak kadardır.

-Bugünkü modern bilimin önemli bir kısmının ilk üstatlarının müslümanlar olduğunu söyleyen ehl-i insaf batılı bilim adamlarının sayısı da az değildir. Anlaşılan bu ateist bu bilim damalarının yazılarını da unutmuşa benziyor.

-İki-üç yüz yıl öncesine kadar İslam alemi ilimde en ileride olduğu, buna mukabil Avrupa cehalette yüzüyor olduğunu bilmeyen yoktur.

-Bir müslüman ilim adamı ve İslam bilim tarihi araştırmacısı olan Prof. Fuat Sezgin'in Almanya devletinin ricası ve desteğiyle Almanca olarak kaleme aldığı koca bir ilim külliyatı (GAS) ve Karl Brockelmann'ın (GAL) adlı külliyatında, tarihte zirveye çıkmış yüzlerce müslüman bilim adamının hayat hikayesini görmek mümkündür.

Bir söz var "yalancının mumu yatsıya kadar devam eder"diye. Bu söz doğrudur fakat bazen "yalancının mumu ikindi vaktinde sönmeye başlar." Bu ateistin misalinde olduğu gibi.
 
On Sekizinci İddia: "Çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren inandırma seansları yapılıyor. İnsanları dinlere inandırmaya başlamak için nedense en kolay kandırılabilecekleri yaşlar seçiliyor. Hiç "çocukları
yetişkin olacakları yaşa kadar bilimsel bilgiler ışığında eğitelim, yetişkin yaşa geldikten sonra dini seçimlerini isterlerse yapabilirler" görüşünü savunacak bir dindar ile karşılaştınız mı? Tam tersine, küçücük çocuklar tapınmaya özendiriliyor. Masallara inanan sağlıksız, uyuşturulmuş nesiller yetiştiriliyor. Böylece onlar da cennete gitme hayali ile zamanı geldiğinde bazı insanların amaçları uğruna rahatça harcanabilirler.

Çocuklar "anlattığın bu saçmalığa neden inanayım?" diye soramazlar. Onları inandırmak kolaydır. Çocukken inanılmış bir şeyin, gerçek olmadığını kabul etmek yaşınız ilerlediğinde zorlaşır. Çünkü, insan
beyni, küçük yaşta edinilen deneyimleri yol gösterici olarak kabul edecek şekilde evrimleşmiş.

İnsanlığa en çok zarar veren uyuşturucu dindir. İnsanlar, küçük çocuklarına bu zehri en yüksek motivasyonla aşılıyor…

Cevabımız:

Bütün dünyada eğitim yaşı küçük yaşlardan itibaren ön görülmektedir. İslam dinini öğrenmek da onların hakkıdır. Yoksa, çocukları ailelerinden bile ayırarak milliyetsiz, dinsiz bir nesil yetiştirmek için ateistlerin insafına mı bırakılsın.

-Önemli olan; insanları vatanına, milletine, halkına, insanlığa faydalı bir uzuv haline getiren din eğitimi mi verilmeli; yoksa insanları dinsiz, milliyetsiz, insanlık sınıfından ayıran anarşist yapan ateist bir eğitim mi verilmeli?

-Ateistin bu ifadelerinden, müslüman çocukların ta küçük yaştan beyinlerini yıkamak suretiyle dinden imandan uzaklaştırmak için materyalist eğitime verdikleri önemi anlamak da mümkündür.

-Şunu da belirtelim ki, sonradan İslam dininden çıkan mürtetlerin zararları, asli kâfirlerin zararlarından kat kat fazladır. Çünkü, asli kâfirlerin bağlı oldukları bazı meziyetleri olabilir, onunla bir kısım ahlaki değerlerini muhafaza edebilirler. Fakat, bütün ahlaki değerlerini Hz. Muhammed'den ve onun getirdiği İslam dininden alan bir kimse bu dini reddettiği zaman, daha beyninde, vicdanında ahlaki değerlere kaynaklık eden bir mekanizması kalmaz. Tamamen toplum için bir zehir olur. Bir kanadından zulüm ve istibdat, diğer kanadından bozgunculuk ve anarşi fışkırmaya başlar.

-Evet, şairin dediği gibi, "Ne irfandır veren ahlak yükseklik ne vicdandır / Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.