Bile bile yanlış fetvalar verenlerin durumuyla ilgili hadisler

Bile bile yanlış fetvalar verenlerin durumuyla ilgili hadisler

Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselam, ehliyetsiz ve ilmini kötüye kullanan ilim adamları için

İlmin ve âlimlerin, gerek fazileti ve gerekse musibeti hakkında, hadis kitaplarında pek çok hadis mevcuttur. Nitekim Kenzü'l-Ummâl'de yüzlercesi nakledilmektedir. (bk. el- Hindi, Kenzu’l-ummal, 10/28943-29388)

İlmin insana öğrettiği ilk şey, dünyanın fani ve ahiretin baki olması hakikatidir. Zira, hayat tüm iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı, ölüm de herkesin kabul ettiği bir gerçektir. İnsanın en büyük arzusu ve en önemli hakkı hayat hakkıdır. Hayatını muhafaza kanunu diğer tüm kanunların kaynağıdır. Şayet hayat ölüm ile son bulacaksa bu insana yapılacak en büyük haksızlık ve zulümdür. Hayatı yaratan ise bu gibi zulümlerden münezzehtir. Yoksa hayatı ve insana sonsuz arzuları vermezdi. Öyle ise ebedi bir hayat vardır. İşte dinin amacı insanın ebedi hayatını ebedi bir saadete çevirmektir.

Din bilginlerinin insanlara öğreteceği, dinin temeli olan ilk bilgi budur. Bu bilginin insanlarda yerleşmesi ancak din bilginlerinin dünyaya değer vermemesi iledir. Dünyaya dalmış ve mal sevgisine kapılmış, makam ve mevki sevdasına düşmüş olan bilginler insanların en şerlileridir. Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselam, ehliyetsiz ve ilmini kötüye kullanan ilim adamları için “ulemâ-i sû” yani ilmini kötüye kullanan bilim adamları tabirini kullanmaktadır.

"Allah Teâlâ, ilmi kullardan soymak suretiyle çekip almaz. Ancak ilmi, âlimleri almak suretiyle ortadan kaldırır. Allah hiçbir âlim bırakmayınca da, insanlar bir takım cahil başlar edinirler ve onlara sorular sorarlar, onlar da ilimsiz fetva verirler. Bu yüzden de hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar." (Buhari, İlim, 34; Müslim, İlim, 13, 14; Müsned, 2/162)

"Ahir zamanda bir kavim ortaya çıkar. Cahiller başa geçerek insanlara fetvâ verirler. Böylece hem kendileri sapar hem de başkalarını saptırırlar." (Buhari, İlim, 34; Müslim, İlim, 13Tirmizi, İlim, 5)

"Kötü âlimler kıyamet günü getirilir, cehennem ateşine atılır. Her biri, cehennemde bir kamış ile değirmen döndüren merkeb gibi dolaşır durur. Ona: "Vay sana, biz seninle doğru yolu bulmuştuk, bu halin de ne?" diye sorarlar. O da der ki: "Ben, sizi nehyettiğim şeyleri tutmaz aksini yapardım." (el- Hindi, Kenzu’l-ummal, 10/29097)

"Dinin felaketine yol açan üç sebeb vardır: Günahkâr fıkıh alimi, zalim devlet başkanı ve cahil müctehiddir." (Feyzü’l-kadir, 1/52)

"Ümmetimin aleyhine korktuğumuz şeylerin en korkuncu, her dili bilen münafıktır." (Müsned, 1/22, 44)

"Ümmetimin aleyhine korktuğumun en korkuncu, saptırıcı liderlerdir." (İbn Mace, Fiten, 9; Müsned, 6/441)

“Kıyamet gününde insanların en şiddetli azab çekeni, Allah'ın ilmiyle kendisine bir menfaat vermediği âlimdir." (Kenzu’l-ummal, 10/29099)

"Her kim Allah'tan başkası için ilim elde ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın." (Tirmizi, İlim, 6)

"İlim amelden hayırlıdır, dinin kuvvetlenmesi ise, takva iledir. Âlim, az da olsa ilmiyle amel edendir." (Kenzu’l-ummal, 10/28657)

"Size mükemmel bir fıkıh alimini haber vereyim mi? Allah'ın rahmetinden insanların ümidini kesmeyen ve merhametinden onları ümitsizliğe götürmeyen, Allah'ın tuzağından onları emin kılmayan ve dünyaya rağbet için Kur'ân'ı bırakmayan kimsedir. Haberiniz olsun anlaşılmayan bir ibadette, üzerinde düşünülmeyen ilimde hayır yoktur." (Kenzu’l-ummal, 10/28943; Darimi, Mukaddime, 29)

Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.