Beş dil bilen Suriyeli profesörün yüzü Risale-i Nur ile güldü

Beş dil bilen Suriyeli profesörün yüzü Risale-i Nur ile güldü

Zor, çok zor... Gülmeyi bile unutmuş. Hep gergin, hep tedirginlik içinde.. Ancak bu musibetten sonra Nur Medresesiyle tanışmaktan çok mutlu olmuş

Ömer Çelebi'nin haberi:
RİSALEHABER-ÖZEL

ŞANLIURFA-Prof. Dr. Muhammed Taha Ali, Suriye savaşından beri Şanlıurfa'ya, Türkiye'ye sığınmış.  Çok iyi derecede Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce biliyor... Arapça zaten anadili. Bir müddet Avrupa'da yaşamış.. Savaştan evvel ise Halep'te birçok akademik çalışmaları oluyormuş.. Ama kahredici o zalimlerin emelleri uğruna o da eşi ve çocukları ile beraber Halep'ten kaçmış, Şanlıurfaya, Türkiyeye sığınmış... Eşi ve çocukları Şanlıurfa'da kampta kalırken kendisi onların rızıklarını temin etmek için kamp dışında çok düşük aylıkla çalışmak zorunda kalıyor.  

Hikayesini gözyaşı içerisinde anlatıyor. Üniversitede profesörken yaptığı akademik çalışmaları, öğrencilerini, vizelerini, finallerini, herşeyini anlatıyor, dolu gözlerle...

4 yıldır bütün mazisini geride bırakıp hayat mücadelesi veriyor. Umutları, hayalleri ve geleceği zalimlerin bombaları altında kalmış...

Arkeoloji alanında uluslararası çalışmaları ve başarılı bir akademik mazisi olmasına rağmen Türkçe bilmediği için başvurduğu Üniversitelerde çalışmak için olumlu cevap alamıyor. Zor, çok zor... Gülmeyi bile unutmuş. Hep gergin, hep tedirginlik içinde.. Ancak bütün bu zorluklara ve Halep'te malını, mülkünü, hayallerini herşeyini kaybetmesine, bu musibetten sonra Nur Medresesiyle tanışmaktan çok mutlu olmuş. Çantasında; Nature: Cause and Effect (Tabiat Risalesi) ile geziyor. Maziyi unutup bu şartlarda yaşamayı öğrenmiş ve umudunu Allaha havale etmiş...

Şanlıurfa Nur medresesinde görüştüğümüz Prof. Dr. Ali, Urfa'da tanıştığı güzel insanlarla ve manevi atmosferle hayata tutunmayı başarmış.

İngilizce ve Arapça tercümeli Risale-i Nurları okuyor. Haftalık tertiplenen ve Suriyelilerin kendi aralarında yaptığı Nur Sohbetlerine iştirak ediyor. Fırsat buldukça da burada ikamet ediyor ve inancını bu vesileyle muhafaza ediyor.

Türkiye'nin misafirperverliği ise göz yaşları içerisinde anlatıyor. "Türkiye, bizim ikinci vatanımız, dört yıldır bu topraklarda bizi koruyor bizim ve çocuklarımızın maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılıyor. Allah, Türkiye'yi İslam Aleminin başından eksik etmesin, zalimlere karşı güçlü durmayı ve mazlumları muhafaza etmeyi nasip eylesin..."

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum