Baûda

Bismillahirrahmanirrahim

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu...

Gençliğimin gecelerinin bir bölümü sineklerle savaşarak geçti. Sulak ekili araziye yakın evimiz sineklerin taarruzlarına uğrardı. Allah razı olsun bana ayrı bir teveccühleri vardı. Yakınımda kardeşim uyurken ben teyakkuzda beklerdim. Bazen yorucu geçen uzun yaz günlerinden sonra uykusuz geçen kısa geceler zamanla nefretimi daha da arttırdı.

Yakın zamanda bir gece yine kulağımın yanında keşif vız vızlarını duyunca eskilere gittim. Battaniyeye tamamen sarınma refleksini gösterecektim ama sonra eskisi gibi hissetmediğimi farkettim.

Üstadın sinekler hakkındaki ifadeleri, tefekkür dersleri bakış açımı değiştirmiş. Sanki o sinek birkaç saat önce kitap okurken beni ısrarla oyun oynamaya davet için rahatsız eden yeğenimin gece şubesiydi.

"Kalk ey tembel insan, kalk da biraz kendine verilen istidadı kullanarak Rabbini gece gündüz tesbih eden beni tefekkür et."

Veya "Şişşşt pis insan kalk daima elini gözünü silen benim gibi abdest al da kabrin karanlığına benzeyen bu gece vaktinde kabrinde Nur olacak ibadeti yap!"

Ya da "Hey kibirli insan 30 yıla yakındır bu dünyadasın benim gelişim 30 saat bile olmadı demek ki sen öğrenmek için bu dünyaya gelmişsin. Hadi git oku" diye tatlı bir sohbete dönüştü.

Üstadımın "böyle nüshaları çoğalan nev'lerin ehemmiyetli vazifeleri ve kıymetleri vardır. Evet bir kitab kıymeti nisbetinde nüshaları teksir edilir. Demek sinek cinsi de ehemmiyetli vazifesi ve büyük kıymeti var ki; Fâtır-ı Hakîm o küçücük kaderî mektubları ve kudret kelimelerinin nüshalarını çok teksir etmiş" ifadelerini anladım. Ve Kur'an-ı Hakîm'de sinekten örnek verilmesinin sırrına dair Nur'lardaki izahları anlamaya başladım.

Bir sonraki gün Üstadımın "Orada fukara kıyafetinde melikler, padişahlar ve insan elbisesinde melaikeleri bir sohbet-i kudsiyede göreceksin" diye tarif ettiği bir grup içerisinde Risale-i Nur okunurken elime konan sinek önceki gece yaşanan vakıayı ve eskiye göre yaşadığım değişimi hatırlattı.

Sadece sinek meselesi mi? Risale-i Nur adeta alemimi ışıklandırmıştı. O herbiri manevi yıldız olarak gördüğüm insanların arasında bulunma nimetinin farkındalığı da eklenince kalbim şükür ifadeleriyle dolup taştı. Vaziyet uygun olmadığından secdeye varamadım. Şimdi kaza ediyorum.

Allah kabul etsin.

Not:
وَ اَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ emrine inkıyad ederek hamd niyetiyle yazdığım bu yazının manevi kaynağını merak edenler Üstadım Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin "Süleyman Rüşdü ile Bir Muhavere-i Latife" başlığıyla neşredilen latif yazısını okuyabilir.

Allah'a emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum