Bediüzzaman: Küfürle ithama çabuk cüret edenler düşünsünler!

Bediüzzaman: Küfürle ithama çabuk cüret edenler düşünsünler!

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Eski Said eserlerinden Sünuhat Risalesi'ndeki hakikatler

Risale Haber-Haber Merkezi

Tenbih

Bazı âyât ve ehâdis vardır ki, mutlakadır; külliye telâkki edilmiş. Hem öyleler vardır ki, münteşire-i muvakkatedir; daime zannedilmiş. Hem mukayyed var; âmm hesap edilmiş.

Meselâ, demiş, “Bu şey küfürdür.” Yani, o sıfat imandan neş’et etmemiş; o sıfat kâfiredir. O haysiyetle, o zât küfür etti, denilir. Fakat mevsufu ise, mâsume ve imandan neş’et ettikleri gibi, imanın tereşşuhatına da hâize olan başka evsafa malik olduğundan, o zât kâfirdir, denilmez. İllâ ki, o sıfat küfürden neş’et ettiği, yakînen biline... Zira başka sebepten de neş’et edebilir. Sıfatın delâletinde şek var; imanın vücudunda da yakîn var. Şek ise yakînin hükmünü izale etmez. Tekfire çabuk cüret edenler düşünsünler!

âmm : genel, umumî; tek bir mânâ ifade etmek üzere konmuş bulunan ve belli bir sayıyla sınırlı olmaksızın bu mânânın kendisinde gerçekleştiği bütün fertleri kapsayan lâfız
daime : sürekli; fertlerde her zaman gerçekleşiyor olma
evsaf : vasıflar, nitelikler, özellikler
külliye : kapsamlı ve genel; hüküm, bir sınıf veya türün bütün fertlerini kaplıyor olması
mâsume : masum, günahsız, suçsuz
mevsuf : sıfat sahibi, nitelendirilen, vasıflandırılan
mukayyed : kayıtlı, sınırlı; bir kayda bağlanmış olan lâfız (Delâlet ettiği ferdlerden herhangi biri ile ilgili olmayıp, bunlardan belli birini veya bir nev’ini ifade eder.)
mutlaka : belli bir kayıt ve şartla sınırlandırılmamış olan söz; teklik, çokluk veya nitelik gibi şeylere bakılmaksızın kullanıldığı mânâya genel olarak delâlet eden söz
münteşire-i muvakkate : hükmü herhangi bir fertte ve herhangi bir zamanda gerçekleşmiş bulunan veya gerçekleşmesi mümkün olan
neş’et etme : doğma, ortaya çıkma
şek : şüphe, tereddüt
tekfir : küfürle itham etme, inkârcılıkla niteleme
telâkki edilme : anlaşılma, kabul edilme
tereşşuhat : sızıntılar, izler
yakînen : kesin bir şekilde

Devam edecek

ÖNCEKİ BÖLÜMLER:

O ışığı siyaset aleminde tasavvur ederdim

Ayetlerden çıkardığım notlardan hoşuna geleni al gelmeyene ilişme

Kim 'Filân adam fenalık etti, belâsını buldu' dememiş ki

İslamiyet unsuriyetin bu şekildeki uyanışını reddeder

Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inayet besliyor

Dünyamız da bir hayvandır

Şehidin kendini hayatta bilmesinin sırrı

Bir masumun kanı ile insanlık nazar-ı adalette birdir

Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.