Bediüzzaman: İnsanı hem karıncadan aşağı, hem dağlardan büyük yapan şey

Bediüzzaman: İnsanı hem karıncadan aşağı, hem dağlardan büyük yapan şey

İnsan denilen ve esma-i kudsiye-i İlâhiyenin cilvelerini ilân eden...

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Nur'un İlk Kapısı adlı eserinden bölümler.)

Dokuzuncu ders

İKİNCİ MUKADDEME:

İnsanda iki cihet var.
Birinci cihet: Vücut ve icad, hayır ve fiil cihetidir.
İkinci cihet: Naks ve kusur cihetidir.

İnsan, birinci cihette karınca ve arıdan daha aşağı, ankebut ve sivrisinekten daha zayıftır. Fakat ikinci cihette adem ve tahrip, şer ve infial cihetinde, semâvât ve arz ve cibalden daha büyüktür.

Meselâ, iyilik ettiği vakitte, yalnız vüs’ati nispetinde eli ulaşır; kuvveti yettiği miktarınca iyilik edebilir. Fakat fenalık ettiği vakitte, fenalığı tecavüz ve intişar eder.

İşte, küfür bir seyyiedir. Fakat, mecmu-u kâinatın tahkirini tazammun eder. Çünkü, şu mevcudatı ve şu mektubât-ı Rabbâniyeyi derecelerinden ve kıymetlerinden düşürüp, abesiyet ve tesadüfün oyuncağı ve zeval ve firakla sür’atle mütegayyir mevadd-ı vâhiye derekesine ve hiçliğe sukut ettirir.

Ve insan denilen ve esma-i kudsiye-i İlâhiyenin cilvelerini ilân eden ve bir kaside-i mevzune-i manzume-i hikmet ve bir şecere-i bâkiyenin cihazatını câmi olan mu’cize-i kudret bir çekirdeği; ve haml-i emanetle, âzam-ı mevcudata tefevvuk eden bir halife-i arzı, en zelil bir hayvan-ı fani-i zâilden daha zelil ve daha zayıf, daha âciz, daha fakir ve seriü’z-zeval ve’t-tahavvül bir levha derekesine indirir. Demek nefs-i emmare, şer cihetinde nihayetsiz cinayet işleyebilir. Hayır ve vücutta iktidarı pek cüz’îdir. Fakat enaniyeti bırakıp hayrı, vücudu ve tevfiki Allah’tan istese, şerden ve tahripten ve itimad-ı nefisten içtinap edip istiğfar ederek tam bir abd olsa, 1 يُبَدِّلُ اللهُ سَيِّاٰتِهِمْ حَسَنَاتٍ sırrınca, nihayetsiz kabiliyet-i şer, nihayetsiz kabiliyet-i hayra inkılâp eder; âlâ-yı illiyyîne çıkar.

1) “Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir.” Furkan Sûresi, 25:70.

Said Nursi