Avrupa Birliği 'Hat sergisi' istiyor

Avrupa Birliği 'Hat sergisi' istiyor

Klasik Türk Sanatları Vakfı kurucusu ve başkanı Hattat Ahmet Zeki Yavaş, Hüsn-i hat sanatının günümüzde her anlamda zirveye çıktığını belirterek, “AB’nin merkezi Brüksel, bizden Avrupa Birliği parlamento binasında bir hat sergisi açmamızı istedi” dedi.

İstanbul Klasik Sanatlar Merkezi'nde AA muhabirine açıklamalarda bulunan Hattat Yavaş, Osmanlı Devleti'nin sanat ve medeniyet alanında dünyanın birçok yerinde önemli izler bıraktığını ifade ederek, “ Ortadoğu, Afrika, Rusya’ya gidin, sanat bakımından bugün de Türkiye’yi görürsünüz. Yine aynı şekilde Doğu ve Batı'da da Türkiye’yi görürsünüz. Osmanlı bu konuda çok üstün bir medeniyet inşa etti ve Türkiye, Osmanlı'nın mirasını dünyanın her yerine taşıyor” diye konuştu.

Yavaş, Klasik- Türk İslam Sanatları olarak adlandırılan sanatlar arasında Hüsn-i Hatt'ın özel bir yeri bulunduğunu ifade ederek, “Avrupa Birliği'nin Brüksel'deki merkez binasında hat sergisi açmamız istendi. Bu istek, Hüsn-i Hat sanatının dünyada geldiği yeri göstermesi bakımından çok önemlidir" ifadelerini kullandı. 

Avrupa Birliği parlamento binasında yakın bir gelecekte “Hat sergisi” açmayı hedeflediklerini kaydeden Yavaş, aynı binada daha önce Beste Gürsu tarafından minyatür sergisi açıldığını hatırlattı.

İstanbul Klasik Sanatlar Merkezi

Klasik Türk- İslam sanatlarına olan ilginin her geçen gün arttığını dile getiren Ahmet Zeki Yavaş, İstanbul Klasik Sanatlar Merkezi'yle ilgili, “Biz klasik sanatlarımızı korumak, geliştirmek, yaygınlaştırmak, desteklemek ve kamuoyunda bu sanatlara olan ilgiyi arttırarak, bu sanatların doğru ve nitelikli bir şekilde gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için burayı kurduk” dedi.

Yavaş, Klasik Türk- İslam sanatlarından Hüsn-i Hat (güzel yazı), Tezhip, Ebru, Minyatür, Cilt, Çini, Kat'ı, Naht, Sedef Kakma, Edirnekari, Kündekari, Kalemişi gibi 12  sanat dalında eğitim verdiklerini söyledi.

Klasik Türk- İslam sanatları alanında icazet almış kişilere de eğitim verdiklerini kaydeden Yavaş, şunları söyledi:

“Bu yönüyle Klasik Sanatlar Merkezimiz lisansüstü bir eğitim kurumu konumunda. İcazet alıp eğitim görenlerin sayısı 44 kişi, normal eğitim alanların sayısı ise 45 kişi. Eğitimler sayesinde bu sanatlarımızın daha çok yaygınaşmasını hedefliyoruz.” 

Hüsn-i Hat sanatı dalında icazet almış bazı kişilere tezhip, ebru, cilt, çini, kat'ı gibi sanat alanlarında teorik dersler de verdiklerini ifade eden Yavaş, amaçlarının sanatçının Klasik- Türk İslam sanatlarının her alanında en azından teorik bilgiyle donatılması olduğunu dile getirdi.

"Hattatlar, Kur'an-ı Kerim yazacak zaman bulamıyor"

Yavaş, Hüsn-i Hatt'ı öğrenmek isteyenlerin başlangıçta sanatı öğrenmek amacı taşıdıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Hat sanatını öğrenmek isteyenler öncelikli sadece sanat öğrenme peşindedir. Ancak bu sanat, Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif yazan kişiye sevap kazandırır. Bu yüzden tarih boyunca çok sayıda hattat, Kur'an-ı Kerim yazmıştır. Yakut El-Musta'sımi, Şeyh Hadullah, Hafız Osman, Halim Efendi gibi isimler, Kur'an-ı Kerim yazmışlar. Günümüzde bu hattatların yazdığı Kur'an-ı Kerim'lerden faydalanıyoruz. Günümüz hattatları, Kuran-ı Kerim yazamıyor. Çünkü benim kanaatime göre, Kur'an-ı Kerim yazmak için öncelikle yeterli zamanı bulamıyor. Zaman bulup yazsa, emeğinin karşılığını alamıyor. Meydana gelen bu eksiklik bazı yayınevlerini, ‘bilgisayar hattına' yöneltiyor. Tabii, Hat sanatı deyince sadece Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif yazmak anlaşılmamalı. Osmanlı döneminde Hat sanatı hayatın her alanında kullanılan bir sanat idi. En basit tabelaların yazımında da bu sanat kullanılıyordu.” 

“Hüsn-i Hat ruhani bir sanattır”

Hat sanatının, Sultan İkinci Beyazıd'ın hocası Şeyh Hamdullah sayesinde yeni bir üslup kazandığını hatırlatan Yavaş, şöyle konuştu:

”Şeyh Hamdullah, Fatih Sultan Mehmed'in oğlu Sultan İkinci Beyazıd'ın isteği üzerine hat sanatına manevi bir hendese getirdi ve hat sanatında ruhani bir mühendislik oluşturdu. Hat sanatında rakamlarla uğraşmıyorsunuz noktalarla hesaplama yapıyorsunuz bu yenilik, Şeyh Hamdullah’la beraber sanatımıza girdi.” 

Ahmet Zeki Yavaş, Osmanlı döneminde Türk hattatların, Hüsn-i Hat sanatında her türlü üslubu zirveye taşıdığını ve yaklaşık 55-60 arasında yazı biçiminin geliştiğini ifade etti.

Hat sanatında farklı arayışların artık söz konusu olamayacağını ancak kompozisyon tarzında, kelime bazında modern arayışlara gidilebileceğini kaydeden Yavaş, sözlerini şöyle tamamladı:

”Klasik üslupları çok iyi bileceksiniz, iyi bir uygulayıcı olup kendinizi kabul ettireceksiniz, ondan sonra yeni arayışlar konusunda denemeler yapabilirsiniz, ancak yeni bir yazı icadı söz konusu değildir.” 

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.