Anne-babası AIDS’den ölmüş

Yıl 1995, Uganda.
Martin Buchholz isimli filmci, anne veya babası AIDS’den ölmüş çocuklar hakkında film çekiyor.
Filmciyi en çok etkileyenler, anne-babaları AIDS’den vefat etmiş Nassamula isimli ailenin 3 çocuğu…
Hem yetim hem öksüz kalan Nassamula ailesi çocuklarının isimleri:
Florence 14 yaşında bir kız, erkek kardeşler Ronald 9 ve Godfrey 5 yaşındalar.
 
Genç kız olan Florence’e soruluyor…“Sana ne istersin diye sorsalar, ne isterdin?“
Florence kuru bir ağaç dalına oturmuş, düşünüyor...Üzüntülü ve dalgın gözlerle, çaresizce fısıldıyor: "Bir dikiş makinası ve bir ev isterdim.“ Filmci soruyor: "Neden dikiş makinası istiyorsun?“. Florence cevap veriyor: "Dikiş dikerek kardeşlerime ve kendime bakabilmek için...“
14 yaşında zayıf bir genç kız, 2 erkek kardeşiyle Afrika’nın göbeğinde yapayalnız kalmış… Mesleği yok, parası yok, eşyası yok, evi yok, kimsesi yok…Çaresiz…
Etraf kavurucu sıcak, sefalet içinde yaşamaya çalışan bir sürü insan…
 
Filmci Martin Buchholz düşünceleriyle kızı üzmek istemiyor…Kızın yanından uzaklaştığında "Kızın ümidini kırmak istemedim. Onun isteklerinin gerçekleşeceğine dair söz veremezdim“ diyor…
 
Yıl 2006.
Filmci Martin Buchholz, 11 sene evvel filmini çektiği 3 kardeşleri tekrardan ziyaret etmek için Uganda’ya gidiyor.
Martin Buchholz’un filmde söyledikleri: "Florence ile karşılaştığımda gözlerime inanamadım !!! 11 sene evvel çaresiz, çekingen konuşan genç kızın yerine; cıvıl cıvıl gülen, hayat dolu bir genç kadın !!!“
Florence evinden gülümseyerek çıkıyor..Kucağında küçük çocuğuyla filmcileri selamlıyor.
 
11 sene evvel bazı yardımsever kadınlar Florence ve kardeşlerine ellerinden geldiğince yardım etmişler. Topraktan bir ev yapmışlar onlara. Yardım kuruluşları da destek olmuşlar, bir dikiş makinası vermişler. Florence, dikiş dikerek 2 erkek kardeşini büyütmüş.
 
Erkek kardeşi Ronald çiftçiliği öğrenmiş, kendi geçimini sağlamaya başlamış.Diğer erkek kardeşi Godfrey 16 yaşında genç delikanlı olmuş, liseye gidiyormuş.
Florence evlenmiş, eşiyle birlikte sağlam malzemelerle, büyükce bir ev yaptırmış, öylesine topraktan bir ev değil.Mutlu bir evlilik sürdürüyor… Kardeşi Godfrey’in okuyabilmesi için halen ona maddi yardımda bulunuyor, onunla ilgileniyor.Eşi, kamyon şoförlüğü yapıyormuş.
 
16 yaşındaki Godfrey "Ben sabırlıyım, hayatım ucuz değil. Anne-babamı kaybettiğim hastalığa tutulmak istemem.“ diyor. Bilinçli yetiştirilmişler, diğer Aids’li erkek-kadınların yetim ve öksüzleri gibi, fuhuştan uzak duruyorlar.
 
Kim demiş onlar çeresiz diye…Kim demiş istekler, dualar gerçekleşmez diye???
Çöldeki karıncanın rızkını gönderen Allah, Afrika’nın göbeğinde çaresiz ve yapayalnız kalan Florence’in istediğini mi veremeyecekti ? Haşa !
Florence 11 sene evvel bir ev ve dikiş makinesi istemişti…Allah ona istediklerinden daha çok şeyler gönderdi…Ev verdi, dikiş makinesi verdi, kardeşlerine bakabilme azmi ve sabrı verdi… Allah ona yetişti, yardımcılar gönderdi…Allah ona mutlu bir evlilik verdi, sağlıklı bir bebek verdi.Daha da sağlam bir ev verdi…Onu mukafatlandırdı…Karanlıktan, aydınlığa kavuşturdu.
 
Allah onlara rahmetler gönderdi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.