Allah’ı nasıl inkâr edersiniz?-6

Ey gafil insan… Her an, her gün ve her mevsim ve her asır gözümüz önündeki bu ilmi ve hikmetli ve yerli yerindeki kusursuz sanatlı yaratılışları, canlıların kuvvet ve iktidarları dışındaki yardımları, merhametin tezahürü olan ihatalı ikram ve rızık verme keyfiyeti ve mevzun ve mizanlı süslü ve zinetli özellikleri, hayatlardaki mükemmel tedbir ve terbiyeti ve bu acip ve binler akıl birleşip bir akıl olsa altından kalkamayacağı mucize halleri ve faaliyetleri ve icraatları ne ile izah edebilirsin?

İlimsiz, elsiz gözsüz, ölçüsüz, muvazenesiz ve merhametsiz ve şefkatsiz ve vücutsuz ve hayal ürünü olan ve varlığı bile olmayan vehmi tabiatla mı?
Hayatı ve vücudu olmayan kör tesadüfle mi?
Sanattan ve sanatlı şeyin ne olduğundan ve sanatın ne işe yaradığından haberi olmayan tabiat ve tesadüfle mi?

Ölçü nedir? Ölçülü olan nedir? Ölçülü olsa ne olur? Ölçüsüz olsa ne olur? Bunu bilmeyen esbap ve tesadüfle mi?
Bir hücreyi yapamayıp tedbirini göremeyen ve zerre kadar icada  kabiliyeti olmayan senin gibi aciz sebeplerle mi?
Hikmetli ve sanatlı Rububiyyetin tecellileriyle gündüz gibi aşikâre ve perde arkasında varlığı hissedilen ve zerre kadar aklı olanın anlayacağı Halık’ı Zülcelali bir türlü kavrayamayan ve anlamayan kalın kafan gibi sağır ve kör ve kabiliyetsiz tabiatla mı?

Güneşin ziyasındaki yedi renk gibi, mevcudatı kuşatan ve içine alan, İlim ve Hikmetle icad eden ve sanatkârane, inayetkarane, lütufkârane muntazam ve mevzun ve güzel bir şekilde ziynetlendiren, yarattıklarının ihtiyaçlarına münasip bir şekilde yardım ve lütuflarla imdatlarına koşan, merhametkarane tedbir ve terbiyeler ve mükemmel rızklar ve şefkatlerle hayatlarını devam ettiren bilbedahe Esma-i Hüsna sahibi; Allah’tır.

Her zihayatın hayatını veren ve vücudunu ve vücut cihazatını kendi içinde ve yaşadığı çevre ile münasebettar basirane yaratan, basiretten ve ihatadan mahrum esbap ve tesadüf değil elbette ve elbette her şey basar ve basiretinde ve nazarı şuhudun da olan Allah’tır.

Her mahlûku muntazam ve mevzun ve hassas mizanlarla ölçülü yaratan, mizan ve muvazeneden ve intizamlı yapmaktan mahrum tabiat ve tesadüf değil Allah’tır.

Her mahlûku mucizane ve hatta resmini bile taklit edemeyecek şekilde harika sanatlı olarak yaratan şuursuz, ilimsiz, hikmetsiz tabiat ve esbap ve tesadüf değil, San’atkar’ı Zülcelâl Allah’tır.

Her şeyi bilhassa zihayatı muntazam ve ziynetli, tenasüplü ve en güzel bir şekilde yaratan, ziynetten ve süsten anlamayan, ziynetin ve süsün neticesini derk edemeyen, tenasübün ne işe yaradığını ve neticesinin ne olacağını bilmeyen, güzelin ve güzelleştirmenin gaye ve maksadını bilmeyen tabiat ve tesadüf değil bütün isimleri Cemil olan Cemal-i Mutlak Allah’tır.

Her şeyi özellikle zihayatı vazife ve neticelerini yapmaya en uygun olabilecek en kamil manada vücutlarını mükemmel yaratan ve kıymet ve kemalat veren, kıymetten, kemalattan, kamil olsa ne olur kıymetsiz olsa ne olur derk edemeyen kıymetsiz ve değersiz tabiat, esbap ve tesadüf değil bütün Esması Kemal-ı Mutlak’ta olan Allah’tır.

Bütün kâinatı ve husussan zihayatı nutfe ve tohumlarına programlayan ve bir plan ve program dâhilinde hayatlarını intizamlı kanunlar dairesinde sürdüren plandan, programdan habersiz, plan ve program yapmaktan mahrum, kanun ve kanuna tebaiyet bilmeyen tabiat ve tesadüf değil nihayetsiz ilim ve hikmet ve Kudretiyle kâinatı nizam ve intizam ve hadsiz İradesiyle şeriatı fıtriye kanunlarıyla idare eden Hâkim-i Mutlak  Allah’tır.
 
Her şey bu kadar açıkken böyle bir Zatı nasıl inkar edersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.