‘Aile Kurumu’nun çöküş sebepleri ve çözüm yolları-1

SON KALE: AİLE

Bir ülkenin yıkılışı, toplumun maddi ve manevi olarak bozulmasından geçer. Sağlıklı toplum için bireylerin huzurlu bir aile ortamında yetiştirilmesi gereklidir. Aile mefhumu yok olduğunda sağlam bireyler ve sağlam toplum yapısı çökmüş olur.

Resmi istatistiklere bakıldığında son yıllarda ülkemizin aile yapısının hızla dejenerasyona uğradığı görülecektir. Endişe verici bu durum karşısında idareciler ve sivil toplum kuruluşları kayıtsız kalmamış, biri dizi çalışma ortaya koymuştur. Buna istinaden çeşitli kanunlar çıkarılmış fakat hiç biri de bu durumu düzeltememiştir.

Ailenin korunmasına yönelik bu denli uğraşılara rağmen neden halen aileler dağılmakta, çocuklar ebeveynsiz kalmaktadır? Başka neler yapılabilir? Acaba yanlış bir şeyler mi yapılıyor? Cevapsız kalan bu sorulara istinaden aile mefhumunun korunmasına yönelik yeni bakış açılarına ihtiyaç vardır.

Teşhis konulmadan tedavi yapılamaz. Hastalığın sebebi bilinmeden verilen ilaçlar faydasızdır. Bu yazı serimiz ile psikiyatri kliniğine başvuran vakalardan yola çıkılarak aile yapısının oluşumunu engelleyen ve bozulmasını kolaylaştıran çeşitli sebepler ve tedavi yolları irdelenerek siz değerli okuyucularımıza sunulacaktır. İnşaallah dualarınızla yakın zamanda bu yazı serilerimiz müstakil bir kitap halinde neşredilecektir (şu an yayınevinde incelenmektedir.)

Çalışmak bizden tevfik Allah’tan…

Evlilik Nedir? Evlilik Niçin Gereklidir?

Evlilik, kadın ve erkeğin dini ve hukuki olarak bir araya gelmesi neticesinde oluşturduğu bir birlikteliktir. Aile oluşumun ilk basamağıdır. Saadetin esaslarındandır.

Bir fert olarak insanın yalnız başına hayat sürdürmesi düşünülemez. Mutlaka dertlerine merhem, mutluluğuna ortak ve sürekli yanında olabilecek bir yardımcıya ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç ise kalbine mukabil bir kalbe karşı evlilik denilen kutsal bir birliktelikle giderilebilir.

Evlilik ile ilgili Kur’an-ı Kerim’in teşvik edici ayetleri dikkate değerdir.

Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp da aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O’nun varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.” (Rum 21)

“İnsanı sudan yaratan ve ona nesep ve nikâh yolu ile (akrabalık bağları) veren O’dur. Senin Rabbin her şeye güç yetirendir.” (Furkân54)

“Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz.” (Bakara187)

Evlilikle ile ilgili bazı Hadis-i Şerifleri ele alırsak;

“Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yandır.” (Ebu Davud, Taharet, 94)

“Ey gençler, içinizden evlenmeye gücü yetenler evlensinler. Zira evlilik, gözü haramdan namusu payimal olmaktan kurtarır (korur).” (Taberani 1/188)

“Dört şey peygamberlerin sünnetlerindendir: Utanma (haya) duygusu, güzel koku sürmek, misvak kullanmak ve evlenmek.” (Tirmizi, Nikah, 1)

‘‘Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun!” (Heysemî, IV, 252)

Evliliğin temeli nikahtır. Nikahsız birlikteliklerde kişiler ne kadar mutlu da olsa, çok iyi de geçinseler evlilik olarak adlandırılamaz ve aile olamazlar.

Kur’an-ı Kerim’in bu asırdaki tefsiri olan Risale-i Nur’un nikah, evlilik ve aile hayatı ile ilgili çok güzel tespitleri vardır.

“Saadetin esaslarından "nikâh" ise: Evet, insanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin mevcud bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezaizde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar. Evet, bir işte mütehayyir kalan veya bir şeye dalarak tefekkür eden adam, velev zihnen olsun, ister ki; birisi gelsin, kendisiyle o hayreti, o tefekkürü paylaşsın.” (İşaratü’l İ’caz’dan)

“Mesken ve me'kelden sonra insanın en ziyade muhtaç olduğu, eşidir. Bu ihtiyacının Cennette te'min edilmiş olduğuna, bu cümle ile işaret edilmiştir. Evet insan, bir refikaya veya bir refîka muhtaçtır ki, tarafeyn, aralarında, hayatlarına lâzım olan şeyleri muâvenet suretiyle yapabilsinler ve rahmetten neş'et eden muhabbet iktizasiyle, yekdiğerinin zahmetlerini tahfif etsinler ve gamlı, kederli zamanlarını, ferah ve sürura tebdil edebilsinler. Zaten dünyada insanların tam ünsiyeti, ancak refikasiyle olur.” (İşaratü-l İ’caz’dan)

İyi bir evlilik ve huzurlu bir aile ortamı neden önemlidir?

Meyhanelere, sefalethanelere baktığımızda oralara düşenlerin çoğunun huzurlu bir aile ortamında yetişmeyen ve gençliğini suistimal eden kişilerden oluştuğu görülecektir. Bu durum huzurlu bir aile ortamına var olan ihtiyacı gösterir.

Suç oranlarına baktığımızda suç işleyenlerin büyük çoğunluğu iyi bir aile ortamında büyümeyen, ebeveynleri boşanmış ve şefkatten yoksun bir şekilde yetiştirilmiş bireylerden oluştuğu görülecektir.

Bahsedilen yerlerle birlikte huzurlu bir aile ortamına var olan ihtiyacın en iyi göstergelerinden biri de psikiyatri kliniklerine başvuran hastaların aile profilleridir.

Psikiyatri bilimi, ruhsal sorunların sebebi olarak biyopsikososyal modeli kabul etmektedir. Yani bir kişide ruhsal sorun ortaya çıkıyorsa sebebi sadece biyolojik ve psikiyatrik değildir. Sosyal problemleri de ruhsal sorunlarına yol açmış olabilir.

Hastalığın sebebi bilinmeden ve tanı konulmadan tedavi yapılamaz. Örneğin bir kadın kocasından şiddet gördüğü için depresyona girmişse onun tedavisi ilaç olamaz. Sosyal sorun olarak kabul edilen aile içi iletişimi de düzeltmek gereklidir.

Bireylerin ve toplumum psikolojik, sosyolojik, hukuksal, ahlaki yönden düzelmesi için ilk yapılması gereken iyi bir evlilik ve huzurlu bir aile ortamının sağlanmasıdır. Bu sağlandığı takdirde suç oranlarında azalma, madde ve alkol kullanımında düşme, psikiyatri kliniklerinde rahatlama sağlanmış olur.

Yukarıdaki saiklerle aile mefhumunu korumaya yönelik herkese önemli vazifeler düşmektedir. Aile mefhumunun korunması için dinin hikmetli düsturlarını nasihat ile birlikte, faydaları celp ve zararları def için bu hikmetli düsturların kanunlaştırılması gerekli ve zorunludur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum