Ahlaki miras

“Sinirlenmeyin, sizi ilgilendirmeyen şeylere niye sinirleniyorsunuz ki?” der Kafka. İnsan kendini ilgilendirmeyen malayani şeylerle uğraşırsa zihni dağılır. Kötü giden bir şey olduğu zaman da düzeltemeyeceğinden dolayı haklı olarak sinirlenir. Kısacası herkes kendi işiyle ilgilenmeli. Uzmanı olmadığı daha doğrusu kendisini ilgilendirmeyen, müdahalede bulunamayacağı işlerden uzak durmalı. İşte o zaman asıl işini en güzel şekilde yapma becerisi kazanır. Ama günümüzde kendi işimizin dışında her işle ilgilenir olduk.

Her konuda ahkâm keserek kendimizi tatmin ediyoruz sanki. Gıybet gibi bir günahı ve de toplumsal bir hastalığı sanki normal bir şeymiş gibi sıradanlaştırıyoruz. Bizler bunu yaparken gıybet gibi kötü davranışlarımızı da çocuklarımıza aktarıyoruz. Onlar da başkası hakkında olur olmaz konuşmanın normal olduğunu zannediyorlar. Daha doğrusu gıybet, arkadan konuşmak, kendisini ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokmak normal bir hal alıyor çocuklar için. Hiç düşündük mü? Çocuklarımıza nasıl bir ahlaki miras bıraktığımızı veya bırakacağımızı. Biz zannediyor muyuz ki onlara bırakacağımız maddi mirasların kendilerini kurtarmaya yeteceğini? İnsan yanılır. Ama bana göre en büyük yanılgı bu olsa gerek.

***

“İnsanlara verilenlerin en hayırlısı güzel ahlaktır” diyerek çocuklarımıza bırakılacak mirası en güzel şekilde bizlere öğretmiştir Peygamber (SAV) Efendimiz.

Güzel ahlak. Yani en hayırlı, en güzel miras. Evde, okulda daha doğrusu her alanda bu güzel ahlakı yaşamaya, yaşayarak göstermeye ihtiyacımız var. Maalesef en zayıf olduğumuz nokta burası. Günümüzde en büyük darbeyi bu yönden aldık. Onun için en acil tedaviye muhtaç olan yara da bu. Ne yazık ki çoğumuz bu büyük yaranın farkında bile değiliz. Çocuklarımıza güzel ahlakı vermezsek, öğretmezsek yara daha da derinleşecek ve ölümcül bir hal alacak. O zaman da iş işten geçmiş olacak.

Küçük şeyler çocuklarımız hakkında bizlere bazı ipuçları verir. Başınıza gelen veya tanık olduğunuz bir olaya çocuğunuzun tepkisinden kişiliği hakkında bazı bilgilere ulaşabilirsiniz. Örneğin yaralı bir kediyi gören iki çocuktan biri kediye acıyor ve gözlerinden yaşlar geliyor. Diğeri ise hiç umursamıyor bir tekme de kendisi vuruyor. Sizce okullarda aynı sıralarda oturan bu iki çocuk nasıl bu farklı davranışları gösterebiliyor? Birisi oldukça merhametliyken diğeri neden bu kadar acımasız? Bunun sebebi ne olabilir? Son sorum. Siz hangisinin çocuğunuz olmasını istersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum