Ağzı olan konuşuyor

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ bir "açıklama" yaptı... Yer yerinden oynadı... Bozdağ'ın dediği şu: 
Güneydoğu'da "Mele" adıyla bilinen bin "Molla" sınavla Diyanet'e alınacak.
"Sözleşmeli" olarak.
"İmam Hatip"lik yapacaklar.
Bozdağ bunları söyledi ve "anında" kıyamet koptu.
***
İşte Türk siyasetinin "çocukluk hastalığı."
Eğer söyleyen "senin mensubu olduğun veya yakınlık duyduğun partiden değilse" hemen tepki göstereceksin.
"Araştırmadan, soruşturmadan, işin aslını öğrenmeden" konuşacaksın... Hem de yüksek perdeden.
Demokrasimizin işte böyle "sakat bir refleks sorunu" var.

Şeyhlik...
Şeyhlik... Bir başka Türkiye gerçeği.
"Ensarioğlu" Şeyh'tir.
Diyarbakır-Dicle'de "ağırlıkları" tartışma götürmez.
"Eskiden" Salim Ensarioğlu, milletvekili idi... Bakanlık da yaptı. (Doğru Yol Partisi)
Şimdi "amcasının oğlu" Galip Ensari- oğlu, Milletvekili. (AK Parti)
Milletvekili olmadan önce de Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı'ydı.
***
Bir başka kente geçelim... Şanlıurfa'ya...
Eyyüp Cenap Gülpınar... Şeyh'tir.
Geçen dönem milletvekili idi (AK Parti)
TBMM Başkan Vekili'ydi.
11 Haziran'da adaylığını koymadı.
"Yerine" oğlu Meclis'e girdi: Mehmet Kasım Gülpınar.
***
Diyarbakır-Dicle'ye... Ya da Şanlıurfa-Siverek'e yolunuz düşerse...
"Şeyh Ensarioğlu'nun... Şeyh Gülpınar'ın" ağırlıklarını görürsünüz.

Türkiye gerçekleri
Mele'den başladık... Nerelere geldik?
Konu oldukça derin... Özetledik.
"Tarikat-cemaat gerçeğine" hiç girmedik.
Altını çizmek istediğimiz husus şu:
Bunlar Türkiye gerçekleri.
"Siyaset bilimi" dersinde okuyamazsınız.
Ama bunları bilmeden de (özellikle bölgede) siyaset yapamazsınız.

Tarım Bakanı... "Mele'nin" oğlu
Daha önce de yazdık... Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, "Diyarbakır-Silvanlı Mele Abdullah'ın oğludur."
"Mele'lik" Güneydoğu'nun sosyal yapısı içinde "önemlisaygın" bir kurumdur.
Son zamanlarda PKK "bu kuruma el attı... Yararlanmak istiyor... Ama sonuç alabilmiş değil."
***
Diyeceğimiz o ki...
Mele... Din eğitimi almamış ama... Din bilgisi olan kişi.
Köy köy dolaşıp, vaaz veren, halka nasihat eden yerel kanaat önderi.
Mele'nin parası pulu olmaz... Kendi yağıyla kavrulur... Mehmet Mehdi Eker yokluk içinde... Çalışarak okumuştur.

***
Diyanet'in "Mele'den yararlanma" projesinin irticayla, ideolojiyle ilgisi yok...
Güneydoğu'ya giden bilir, "Bölge'de Mele'liğin sosyolojik karşılığı" var.
Ama bunu "görmek-bilmek" için, biraz araştırmak, "bölgeyi" tanımak, "zahmet edip gitmek" gerek.

Ve "Hafızlar..."
Hafızlık... "Bölgede" bir başka kurum.
Ramazan ayıydı... Diyarbakır'daydık.
Gece, teravihten sonra, Suriçi'nde bir sokaktaydık... Sahura kadar açık olan bir kahvehanenin önünde.
Kaldırım "gözleri görmeyen yaşlı insanlarla" doluydu... "Hafızlar" işte onlar.
Gündüzleri "cami çevrelerinde" görürsünüz.
Sözleri, sohbetleri dinlenir...
Halktan saygı görürler...
Kendi hallerinde geçinip giderler.

Bir de "Seyda"lık var
Mele'nin biraz daha tanınan bilineni... Okuyup yazanı... Ağzı laf yapanı... Çevresi geniş olanı...
Onlar "Seyda"dır.
Mele'yi "kalfaya" benzetirsek, Seyda'da "ustadır."
***
Şırnak-Cizre kökenli, eski Cizre Belediye Başkanı, eski Milletvekili Haşim Haşimi "Seyda'dır."
Aile olarak "bölgede... Hatta Kuzey Irak'ta" sözleri geçer.
***
Diyarbakır-Ulucami'nin emekli imamı Hikmetullah Seydaoğlu... Seyda'dır.
 Sokağa çıkınca, herkesin "saygı gösterdiği, başını eğip selam verdiği" bir insandır.

Sabah

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum