24. Sözün ikinci dalına dair

Risale-i Nur’un bu parçası çok sırları tazammun ediyor.

Sadece Allah'a giden yolların çeşitliliği değil Allah'a giden bir yolda ilerlerken nasıl bir üslup ve tarz ile gidilebileceğini yani aynı meslekte gidenlerin meşrep farklılıklarını da izah eder bu parça.

Gidilen yok cadde-i kübra olsa da yolda giden herkes reşha misal değildir.

Kendi rengi ile görünmek, kendi tarzını işin içine katmak hatta başkalarını kendi rengi ile boyalamak hevesinde olanlar “ben nasıl sıbgatullah ile boyalanacağım” derdini bırakıp “insanları ne suretle istediğim kıvama getireceğim” onulmaz derdini koynuna alırlar.

Rablerine ait bir vasıf ile kendileri mevsuf olmak arzusundan gelen dehşetli bir manevi yük altında ezilirler.

Bediüzzaman Said Nursi'nin bile kalkışmadığı kendinden başkasının nefsini terbiye işine giriştiklerinden kendi nefislerini unutmuş bir vaziyette adeta hayvan terbiyecisi gibi kırbaçlı dilleri ile latif nurların letafetine halel getirecek tarzda giderler.

Kendi rengini bırakmadan reşha mesleğinde gitmeye çalışmak reşha olmaya vesile olamayacağı gibi katre mesleğinde gittiği halde reşha hasiyeti gösterenler de vardır.

Herkes kainata kendi penceresinden baktığı gibi hepimiz Risale-i Nur’a da farklı pencereden bakıyoruz. Hepimiz Risale-i Nur okuduğumuz halde aynı maksat ile de okumuyoruz. Hepimiz aynı tarz ile de okumuyoruz.

İnşallah bu konu üzerinde düşünelim. Bu yazıyı bir arıza sebebi ile menfi bazı haller kendi boyaları ile boyalandırdığından konuyla ilgili daha net yazılar üzerinde çalışmak duası ile nihayet veriyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum