Şeytandan Alınan Dersler

Bu yazımızda her kötülüğün başı olan “şeytan”ın insanoğlunu helake sürükleyen stratejilerinden üç tanesini ele alıp şeytanın profesyonel oyunlarından ders çıkarmaya çalışacağız.

1-Şeytan asla vazgeçmez:

Şeytan, büyük bir istikrar ile insana saldırır, asla vazgeçmez. Bunu yaparken de yöntem olarak işine çok iyi odaklanır, karşısına engel çıktığında yöntem değiştirip yoluna devam eder. Şeytan faaliyetleri ile adeta bize şunu söylemektedir: “Benim işim sadece dalalete sevk etmek, başka bir şeyle meşgul olmam. Eğer karşıma engel çıkarsa yöntem değiştirip yoluma devam edeceğim, asla durmak yok.”

Biz eğer bu istikrar ile takva ve hidayete sarılsaydık hayallerimize dahi sığmayacak kazanımlarımız olacaktı. Bu istikrar ile kitap okusaydık bir ömürde bir kütüphane kitabı bitirmiş olacaktık.

2-Metotlarını sürekli günceller:

Şeytan her zaman kişiye, duruma, ortama göre insana yaklaşımını günceller, değiştirir. Bu şekilde her insana hangi şartlar altında olursa olsun ulaşır ve telkinlerini verir.

Başarının olmazsa olmaz şartı kararlılıktır fakat kararlılığı aktif tutabilmek için başka esaslara da uymak gerekir. Bu esaslardan biride hedeflerimizi ve hedefe ulaşırken kullandığımız yöntemleri güncellemek, yenilemektir.

Biz de her an içinde bulunduğumuz şartları en verimli nasıl kullanabiliriz bunun formüllerini bulmalı ve hayata geçirmeliyiz. Böylelikle her anımızı değerlendirip elimize geçen küçümsediğimiz birkaç dakika çalışmanın dahi ısrar sayesinde bize neler kazandırdığını göreceğiz. Günlerdir seyahate hazırlanan çok insan sadece bir dakika ile uçağı, treni vs kaçırmıştır. Aylarca olimpiyatlara hazırlanan sporculardan bazılarının sadece bir saniye ile birinciliği kaybetmiş olduklarını görünce her saniyenin dahi ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. Bu kadar kıymetli olan zamanın en küçük birimini dahi daha verimli kullanmanın arayışı içinde olmak bize çok şey kazandıracaktır.

3-Bazen de küçük telkinler vererek veya işinizi erteleterek büyük ve gerçek hedefine ulaşır:

Şeytan, insanın ayıkmaması için küçük telkinler ile hedefine adım adım yürür. “Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir mânevî yılan olarak kalbi ısırıyor.” (Lem'alar, İkinci Lem'a.)

Bu konuya dair İmam Şafii Hazretlerinin şu tespiti bize önemli mesajlar verir:

“Haramın en zoru başıdır,

- sonra kolaylaşır,

- sonra sıradanlaşır,

- sonra alışılır,

- sonra tatlanır,

- sonra kalbe yerleşir. Sonra da kalp başka bir haram arar."

Oysaki “helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.” (Sözler, Altıncı Söz.)

Şeytanının oyunlarından biriside “erteletmek”tir. Güzel bir işe niyet ettiğimizde sonra yaparsın der. Dün bitmiştir ama yarınlar hiç bitmez. İşini yarınlara bırakanlar yarınların bitmediğini ama ömrün bittiğini görecektir.

Öyleyse bizde kendi hidayet yolculuğumuzdaki hedefimizi küçülterek amacımıza ulaşmalıyız. Günde 30 sayfa kitap okumayı planlayan kişinin karşısına hemen şu düşünce çıkar: 30 sayfa okumak bir saatini alır. Bir saat boş vakit bulunca oturup okursun der. Ancak müsait bir saati bulamadığı sürece de asla okuyamaz. Oysaki hedefim bir sayfa okumak dese bir sayfa sadece 1–2 dakikasını alacağı için her 2 dakikalık zamanını dahi okumakla geçirecektir. Zaten zor olan okumaya başlamaktır, başlayınca devamı gelecektir. Bu düşünce ile hedef gözde küçültülmüş, yılgınlığa düşmeden sonuca varılmış olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum