Kulluğun Merkezindeki Bir Kavram: Hamd

Hamd, şükür ve kulluk, kâinatın en mühim gayesi olduğundan, Kur’an-ı Mucizü’l-Beyan kuvvetli bir şekilde, insanı şükür ve ibadete sevk eder. (Bkz. Bakara 152, Nahl 36 vd.) Tevhid ile iç içe olan hamd, kulluğun merkezindedir.

Müminin hayatını hamd ile örgülemesi ise öncelikle kalbî duygularla gerçekleşir; ilmî ve amelî olgunlukla bezenmek ve üstün ahlâkî vasıflarla donanmak sûretiyle kazanılır. Zira hamd; nefse pay ayırmadan emr-i ilâhîye boyun eğmek, takdir-i ilahiye razı olmaktır.

Bediüzzaman, hayat, hamd ve ibadet arasındaki ilişkiyi şu veciz ifadeler ile anlatır : “Bu hayatın gayesi ve neticesi hayat-ı ebediye olduğu gibi, bir meyvesi de, hayatı veren Zât-ı Hayy ve Muhyîye karşı şükür ve ibadet ve hamd ve muhabbettir ki, bu şükür ve muhabbet ve hamd ve ibadet ise, hayatın meyvesi olduğu gibi, kâinatın gayesidir.Ve bundan anla ki, bu hayatın gayesini ‘rahatça yaşamak ve gafletli lezzetlenmek ve heveskârâne nimetlenmektir’ diyenler, gayet çirkin bir cehaletle, münkirâne, belki de kâfirâne, bu pek çok kıymettar olan hayat nimetini ve şuur hediyesini ve akıl ihsanını istihfaf ve tahkir edip dehşetli bir küfran-ı nimet ederler.” (1)

Kur’an terminolojisi üzerinde bir eser yazan Ebü’l-Bekā el-Kefevî, Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan bütün “el-hamdü lillâh” cümlelerinin, “Elhamdülillâh deyiniz” anlamıyla emir niteliğinde bir ihbar olup müminlere yol gösterme ve öğretim amacı taşıdığını belirtmiştir (el-Külliyyât, s. 359). (2)

Kur’ân-ı Kerîm hamd ile başlayıp Allah’a övgü, tâzim ve sığınma ifade eden cümlelerle bittiği gibi cennet ehlinin dualarının da “el-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn” cümlesiyle son bulacağı haber verilmektedir (Yûnus 10). Nitekim Resulullah (as) buyurdular ki : Sözlerin Allah’a en sevimlisi, kulun: ‘Sübhânellâhi ve bihamdihî’ / ‘Allah'a hamd eder olduğum halde Onu noksanlıklardan tenzih ederim’ demesidir.” (3)

Kaynaklar:
1-
Bkz. Said Nursi, Lemalar, Otuzuncu Lem’a, Beşinci Nükte, Birinci Remiz
2- https://islamansiklopedisi.org.tr/hamd
3- Buhârî, Tevhîd, 58; Müslim, Salât, 220; Ebû Dâvud, Edeb, 101, Tirmizî, Mevakît, 79

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum