Fatma BARBAROSOĞLU

Fatma BARBAROSOĞLU

'Vali Bey ile tanıştığımdan beri 660 kitap okudum'

Pazartesi gününden bu yana sizi Hatice'lerin hikâyesine hazırlıyorum. Ekran zamanının "az sonraaa" uyarısı eşliğinde zamanı idrak edebilen zihinler için böyle bir hazırlama safhasının şart olduğuna inandım.

Anne-babalardan öğretmenlere kadar uzanan geniş bir yelpaze hemen herkes gün boyu gençlerin artık kitap okumadığından şikâyet ediyor. Ben de diyorum ki "kişiyi nasıl bilirsin kendin gibi." Anne-babalar ve öğretmenler kitap okumuyor doğru. Ama çocukların, gençlerin kitap okumadığını nereden çıkarıyorsunuz! Okuyanlar çok iyi okuyor.

Yönettiği şehirde gençlere kitap yetiştiremeyen bir valimiz var. Aksaray Valisi Sayın Orhan Alimoğlu.

Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün Aksaray ziyareti sırasında kendisinden ödül alan gençlerle minik birer görüşme yaptım. Çocukların hepsi dar gelirli ailelerin iyi eğitimli kızları. Bu genç kızların hikâyesini Türkiye'ye maya olarak çalıyorum.

"Haftada üç kitap okuyan Hatice'nin hikâyesi"

Hatice Akdemir 16 yaşında. Annesini ve babasını kara toprağın bağrına erken teslim etmişlerden. 74 yaşındaki babaannesi ile yaşıyor. Kendisi ile iki yıldır tanışıyorum. Biraz sonra okuyacağınız satırlarda iki yılın tanıklığının saklı olduğunu bilmenizi isterim. Okuduğu kitabı tüketerek okuyanlardan değil Hatice. Her kitabı "akleden kalp olarak" okuyor. Sindire sindire. Sorularını yazara ulaştırmayı gaye edinerek. 2011 yılında 19 Mayıs etkinliklerinde 81 ilin yıldızı projesi kapsamında Aksaray'ı temsilen Çankaya Köşkü'ne gidenlerden.

81 İlin Projesi'ne seçilmek için sadece okul başarısı yetmiyor. Aynı zamanda spor ya da sanatsal faaliyetlerde öne çıkmak gerekiyor. Hatice Akdemir çok iyi kitap okuyor, çok iyi voleybol oynuyor ve okul birincisi.

Hatice'nin kütüphanesinde 720 tane kitabı var. Bu kitapları Vali Bey ile tanıştığından bu yana okuduğunu söylüyor.

Haftada üç kitap okuyan Hatice kitap okumak için vakti nereden buluyor? Televizyon seyretmiyor. İnternet bağlantısı yok.

"Okuldan eve saat beş civarında geliyorum. Salı, Cuma ve Pazar günü evi silip süpürüyorum önce. Şöyle bir ortalığı topluyorum. Her gün yemek yapıyorum. Bazen yemekleri sabah erken kalkıp okula gitmeden yapıyorum. Bazen de okuldan gelince. Babaannem yaşlı ve dizleri ağrıyor onun yorulmasını istemiyorum. Yemek yedikten sonra ödevlerimin başına oturuyorum. Saat 22.00 sularında ödevlerim bitiyor. Yatıncaya kadar kitap okuyorum. Bazı kitapları babaanneme sesli okuyorum. Haftada üç kitap bitiriyorum. Evde yatmadan önce fikir kitapları, tarih kitapları okuyorum. Okulda sosyal etkinlik derslerimizde ve teneffüslerde genellikle roman okuyorum. Arkadaşlarım bazen okuduğum kitabı merak ediyor. Onlara anlatıyorum. Okulda okuduğum romanı evde okumuyorum. Hafta sonu başka bir romana başlayıp genelde onu bitiriyorum. Böylece haftada üç kitap okumuş oluyorum. Bazen üç kitabı geçtiği de oluyor."

"Ailem çok mutlu oldu"

Bilkent Üniversitesi'nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültesi'nde kapsamlı burs ile okuyan 19 yaşındaki Elvan Kuzucu her fırsatta memleketi Aksaray'a geliyor. Vali Bey ile tanışmadan önce düzenli kitap okuma alışkanlığı olmadığını özellikle belirtiyor.

"Tatile geldiğim zaman Vali Bey'e uğruyorum. Vali Bey'in özel kalemi Hasan Abi'yi arıyorum randevu almak için. Bazen çat kapı geldiğim de oluyor. Vali Bey ile okuduğum kitaplar hakkında sohbet etmek yeni kitaplar okumak konusunda beni motive ediyor. Vali Bey ile keşke daha önce tanışmış olsaydım. Ben Fen Lisesi mezunuyum. Maalesef lisede kimse bizi kitap okumaya yönlendirmedi. Vali Bey ile tanıştıktan sonra kitap okumak hayatımın bir parçası haline geldi. Vali Bey ile tanıştıktan sonra 100 kitap okudum. Haftada bir ya da iki kitap okuyorum. Geçen sene daha çok okuyabiliyordum. Bu sene bölüm dersleri çok ağır. Vali Bey Mesnevi hediye etti. Şefik Can şerhi. Her akşam muhakkak okuyorum."

"Kasabada herkes beni gösteriyor"

Betül Doğan Aksaray Fen Lisesi ikinci sınıf öğrencisi. Ailesi Aksaray'a kırk üç kilometre uzaklıkta olan Sultanhanı'nda yaşıyor. Sultanhanı dünyanın en eski kervansarayına sahip bir belde. Halı tamirciliği ile meşhur. Betül'ün babası da halı tamircisi.

İlkokulu dedesi ve babaannesinin yanında okuyor Betül. Çünkü oradaki okulun eğitiminin daha iyi olduğuna inanıyor ailesi. Çiftçilikle uğraşan dedesinin Betül'e ilkokulda vermiş olduğu destek Betül için hayatının en önemli desteği.

"Aksaray Fen Lisesi'ni kazandığımda bütün kasaba beni parmakla gösteriyordu. Şimdi bir de Cumhurbaşkanı'nın huzuruna çıktım annem babam çok mutlu oldu".

Aksaray'a gelmeden önce 12 kitabı olduğunu şimdi ise 160 civarında kitabı olduğunu söylüyor Betül. O da Hatice gibi haftada üç kitap okuyor. Yatılı olduğu için öğle tatilinde çok vaktinin olduğunu söylüyor. Etüt aralarında ve yatmadan önce de muhakkak kitap okuyor Betül. Betül'ün okulundaki lakabı "Vali Bey'in kankası".

"Cumhurbaşkanı'ndan ödül almaya keşke annem gitseydi"

Sizlerle paylaşacağım son hikâye Fadimeana Koyuncu'ya ait. Giresun Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi Fadimeana Koyuncu ilköğretim 5.sınıfa kadar eğitimini köyde sürdürmüş. Adı Yeni Kent kasabası olsa da Fadimeana köy diye bahsediyor doğduğu yerden.

Liseyi Aksaray Hazım Kulak Anadolu Lisesi'nde okuyan Fadimeana, Vali Bey ile tanışmadan önce de 150 tane kitabı olduğunu söylüyor.

"Keşke" diyor "Cumhurbaşkanımız anneme ödül verseydi. Çünkü bu ödülü en çok o hak ediyor.

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.