Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU

Uzun ve hüzünlü bir yürüyüş...

Dün soğuk ve güneşli bir gündü.

5 yıl önce de böyleydi.

Dün onun vurulduğu gün yaşanan acı ve hüzün alabildiğine geri dönmüştü.

İkinci cinayet acısı, ikinci cinayet yası...

Acıyı yaşatan bu kez açık, görünen, bilinen devlet oldu.

Acı ve hüzün çıplaktır, gerçektir...

Dün Agos Gazetesi, Hrant Dink Vakfı acıyla doldu taştı, koridorlarını tarih, vicdan, insan kokusu kapladı.

Dışarıda Agos binasına yüzlerini çevirmiş insanlar, sahici insanlardı, insanlardı...

Değişen bir şey yok...

İnsan var ve karşısında güç var...

Gücün acımasız çarkına karşı dün Taksim'den Şişli'ye bir kez daha toplumun vicdanı yürüdü.

Onbinler yürüdü, tepkisini göstermek için...

Türkü, Alevisi, solcusu, İslamcısı...

Elimizde başka ne var ki?

Toplumun vicdanından, toplumun tepkisinden başka...

Kimileri hâlâ anlamıyor.

Hâlâ birileri, örneğin siyasi iktidar üzerine düşeni yaptığına inanıyor.

Başbakan'ın, yardımcılarının, diğer siyasilerin verdiği beyanatlar, üzüntü belirtmeleri bir anlam taşıyor mu, sanıyorsunuz?

Bu meselenin ülkenin vicdan meselesi olduğunu, bu mesele çözülmedikçe bu ülkenin üzerindeki gölgenin hiçbir zaman kalkmayacağını görmüyorlar mı?

Temizlik, demokratikleşme, şeffaflaşmanın barometresinin Dink davası olduğunu farketmiyorlar mı?

Kimileri soruyor, "Neden bu yaygara, bu ülkede bir tek o mu öldürüldü" diye?

Sormak gerek kaç cinayet vardır, maktülün yargı ve basın tarafından Türk düşmanı ilan edildiği, devletin, ilgili tüm güvenlik kurumlarının işleneceğini bildiği, üstelik kim tarafından işleneceğini bildiği?

Kaç cinayet vardır, yargılama sürecinde kurumsal tüm sorumlulukların ve sorumluların tek tek ayrıştırıldığı, aklandığı ya da örtüldüğü?

Öyle bir siyasi cinayet ki, devletin gözetimi altında işlendi...

Öyle bir cinayet ki devletin gözetimi altında örtbas edilmeye çalışılıyor.

Eğer bu cinayet, Dink cinayeti, Dink davası da bu ülkede karanlığı yırtamayacaksa, yerleşik bir geleneği sorgulatamayacaksa, devletin, yargının koruma reflekslerini geriye itmeyecekse, hangi dava, hangi cinayet itecek?

İnsanların ve toplumun sesini hâlâ duyacak sorumlu yok mu?

Hâlâ yapacak çok şey var...

Hâlâ soruşturma dosyası açık...

Hâlâ siyasi irade güvenlik kurumlarının bilgilerinin, sorumlularının tozunu atacak imkanlara sahip, tozunu atacak yasaları çıkarma gücüne sahip...

Vicdan beklemede...

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.