M. Maruf ÖZÜLKÜ

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Tutarlı olun “ama” demeyin…

Bu “ama” kelimesi herkesin işine biraz yarar. Bazısı ise suyunu çıkarır.
Dilimize pelesenk olmuş bazı kelimeler vardır ki; kelimeden çok karakterdir. Birbirinden farklı çok fonksiyonel özellikler taşırlar. Bu kelimeleri yıllardır hoyratça kullandığımız halde kimsenin eskitmeye gücü yetmemiştir.
Mesela mı?..
Ama…
Her yarım cümleyi tamamlayan, her zorda kalan konuşmacıya nefes veren, her genel hükme ihtiyat payı veren pırlanta bir sözcüktür?
Bu sözcüğün içinde yer aldığı her cümle söylenen tarafından geri dönüş payıdır. Bu nedenle -üzerinize almayın- her ama cümlesi kullanan insanın maksadında o an döneklik yapma-yapabilme dürtüsü vardır o an.
-Din iyi ama aşırı olmamak lazım.
-Kitap okumak iyi ama çok okursan kafayı yersin…
-Demokrasi iyi ama fazla serbestlik iyi değil.
 
Bir de “ama” sözcüğünü muhatabını kibarca reddetmek için kullanan laf cambazları vardır. Derler ki:
-Tespitleriniz haklı ama, şunu da görmezden gelemeyiz…
-Doğru çok doğru ama, başka şeyler de var.
-Sana aynen katılıyorum ama, cevap bulamadığım hususlar var.
-İlginç görüşleriniz var ama hayatın gerçeklerini de unutmamak lazım.
 
Zor zamanlarda en hızlı kurtarıcıdır “ama”
-Çok isterdik ama…
-Herşeyi güzel düşündünüz ama…
-Size yardımcı olmak isterdik ama… 
-Seni severim ama yanlış anlama onunla özel bir hukukumuz var.
-Seni çok özledim ama bir türlü gelemedim işte…
 
Anne bahçede top oynamak isteyen çocuğa izin verir ama ekler:
-Tamam ama, fazla gürültü yapıp komşuları rahatsız etmek yok.
Yani anne izin verdiği halde her an bu gerekçe ile çocuğun top oynama imtiyazını elinden alma hakkını vurgulamaktadır.
Bir başka örnek:
-Abi masanda biraz çalışabilir miyim?
-Tamam ama, kalk dediğim de hemen boşalt orayı…
 Bir de ama sözcüğünün hiç kullanılmadığını düşünelim. Yani, “tamam oyna” ve “tabii çalışabilirsin masa senin” denildiğini…
İşte bu şartsız-şurtsuz izin gibi izindir. Ötekisi izin verenin canı sıkılınca askıya alabildiği “kontröllü” , “ sınırlı” izindir.
Tıpkı bizdeki vesayetçi demokrasi gibi…
Bu nedenle gündelik hayatta “ama” sözcüğünü en çok kullananlar, ebeveyn, komutan, patron, amir konumundakiler oluyor.
 
Medyada ahkam kesen çok bilmiş konuklar…
Darbeye muhtıraya ara dönemlere mertçe karşı çıkamayanlar…
Hak ve hürriyetlerin keyfice engellenmesini meşru göstermek için çabalayanlar…
Ergenekon soruşturmasını sulandırmak isteyenler…
Demokratikleşme çalışmalarına taş koymak isteyenler… 
 
Bazen de farkında olmadan fazla “ama”lı cümleler kullanabiliriz. Bunu anlatmak için şöyle bir paragraf yazayım size:
Sizi bilmem ama ben en az “ama” kullanılan cümleler kullanmak isterim. Ama bazen muvaffak olamayabilirim. Ama severim işte. Ama bunu yapmak için kesinlikle hayata ama gözlerle bakmamak lazım. Ama görmek var görmek var.
Bu cümleler kastettiğimiz zihniyet malülü “ama”lardan sayılmaması lazım.
Ama gelin bu “ama”yı en az kullanan doğru, anlaşılır, tutarlı, muhatabını kuşkuda bırakmayan mert insanlar olalım.
Ama öyle olmaya mecburuz be kuzum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum