Süleymaniye Külliyesi'nin inşaatında 10 bin de Hristiyan çalıştı

Süleymaniye Külliyesi'nin inşaatında 10 bin de Hristiyan çalıştı

Yönetim Psikolojisi Uzmanı ve Yazar Gerçik, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı nüfusunun yüzde 50'sinin Müslüman, yüzde 50'sinin Hristiyan olduğunu belirtti

Süleymaniye Külliyesi 1550-1557 yılları arasında, devrin padişahı, Avrupalıların "Magnificent" (Muhteşem) olarak andıkları Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirildi. Mimar Sinan'ın "kalfalık eserim" dediği Süleymaniye Külliyesi, yalnız Osmanlı mimarisinin değil, dünya mimarisinin de en seçkin eserlerinden biri.

İçinde yer aldığı semte de adını veren Süleymaniye Külliyesi, merkezde cami olmak üzere bütün yapıların bir "U" düzeni içinde sıralanması esasıyla inşa edildi. Yaklaşık 70 dönüm üzerine inşa edilen külliye, cami ve haziredeki Kanuni ve Hürrem Sultan türbeleri dışında, farklı derecelerde eğitim veren 4 medrese, bir Darü'l hadis, bir tıp medresesi, hastane, Kur'an-ı Kerim eğitimi verilen bir bina, ilkokul, imaret, misafirhane, han, hamam, kütüphane, Sinan'ın türbesi ve çok sayıda sıra dükkanlardan oluşuyor.

"Süleymaniye, iki büyük deprem gördü, en ufak bir çökme, yıkılma olmadı"

Yönetim Psikolojisi Uzmanı ve "Bir Yönetim Modeli Mimar Sinan- İnsan Kaynakları ve Proje Yönetimi", "Bir Yönetim Modeli: Süleymaniye- Yönetim, Psikoloji ve Kurum Kültürü" kitaplarının yazarı İbrahim Zeyd Gerçik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Süleymaniye Kulliyesi'nin, Osmanlı Devletinin yönetim sisteminin 250 yıllık birikiminin simgesi olduğunu söyledi.

Külliyeyi İstanbul'un üçüncü tepesi üzerine kurulan "bir çınar" olarak nitelendiren Gerçik, "Süleymaniye şu anda 460 yaşında. Süleymaniye yapıldıktan sonra iki büyük deprem gördü ancak en ufak bir çökme, yıkılma olmadı. Ön taraftaki minareler 76, arka taraftaki iki minare 56 metredir. Kubbenin yerden yüksekliği 50 metre. Çökme ve yıkılma olmamasının en önemli nedeni Osmanlı yönetim sisteminin müthiş bir planlama, en ince ayrıntıya odaklanma ve organize yeteneğidir." diye konuştu.

Sesin dengeli dağılması için caminin kubbesine 256 küp yerleştirildi

Süleymaniye Camisi'nin iç mekanında hem yönetim, hem sanatsal, hem de inanç sistemi ile ilgili birçok çözümleme olduğunu dile getiren Gerçik, şöyle konuştu:

"Renkli camlar, vitraylar hem bir yönetimsel anlam ifade ediyor hem de bir inanç sistemine ilişkin bir anlam ifade ediyor. Güneş ışığı olmadan bu camların renklerini göremiyoruz. Ne zaman güneş vurursa o zaman renkler ortaya çıkıyor. Burada Allah'ın nuru insanın içine yansımadığı müddetçe insandaki güzelliklerin ortaya çıkmayacağına vurgu yapılıyor. Camide ses, adil bir şekilde dağılıyor. Aslında kubbe mimaride sesi bozan bir yapıdır. Kubbeye yerleştirilen 256 küp ve ağızlarındaki ceylan derileri dengeli bir şekilde sesin 360 derece iç mekana yayılmasını sağlıyor. 20 bin insan caminin inşasında organize ediliyor. 20 bin insan aslında Osmanlı nüfus bütünlüğünü gösteriyor. Kanuni'nin döneminde Osmanlı nüfusunun yüzde 50'si Müslüman, yüzde 50'si Hristiyan. Süleymaniye Külliyesi'nin çalışan 10 bin insan Müslüman, 10 bin kişi Hristiyan. Farklı kültür ve inançlar, ortak bir değer sistemi için bir araya geliyor. Bu ekipleri bir arada tutan en önemli yönetimsel değerler güven, farklılıklara gösteriler hoşgörü, adalet ile hakkın ve üretkenliğin ödüllendirilmesi." AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.