Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalıştayından notlar

Geçtiğimiz hafta sonu cumartesi günü yapılan Sosyal Bilimler Çalıştayı’nda; “Toplumun yeniden inşasında Risale-i Nur’dan nasıl yararlanabiliriz?” sorusuna cevap arandı.
 

Sabah saat 09.30’dan 17.00’ye kadar yapılan oturum ve müzakerelerde ifade edilen konuları maddeler halinde özet olarak sıralamak istiyorum.
 

1- Said Nursi bir tarih felsefesi ortaya koymuştur. İttihad-ı İslam amacıyla İstanbul’a gitmiş, olayların bizzat içinde olmuştur. Sosyologların da bütün bunları incelemeleri lazımdır. Risale-i Nur’un, İslam, Osmanlı ve Medeniyet tarihi açılarından tasnif ve tahlillerinin yapılması gereklidir.


2- En önemli sorunumuz birlikte yaşamayı bilmemek. Risale-i Nur birlikte yaşamanın kurallarını veriyor. Milliyet fikri ve demokrasi gibi somut konular ihtiyaçlar hiyerarşisine göre seçilerek, modern dünyanın ürettiği tehlikelere karşı tedbirler üretilmelidir.
 

3-Master, doktora yapanlara Risale-i Nur’dan konu tesbit edilmelidir.


4-Faizsiz sistem Risale-i Nur açısından irdelenmelidir. “İktisat Çalıştayı” yapılarak Bediüzzaman’ın iktisat hakkındaki görüşleri sistematik hale getirilmelidir.
 

5- Cahiliye döneminin göz önüne alınmak suretiyle İslamın ilk yüzyılının, Asr-ı saadetin iyi bilinmesi lazım. İslam âleminde akıl, zamanla önemini yitirmiştir. Günümüzde cahiliye döneminin kötülükleri şimdi iki kat olarak çağdaşlık adına yapılmakta ve İslami olmayan hareketlerde çok ileri gidilmektedir. Bediüzzaman akılla kalbi, fen ve din bilimlerini birleştirerek günümüzün problemlerine çözümler üretmiştir. Bunlardan yararlanılmalıdır.
 

6-Risale-i Nur’dan tematik yayınlar yapılabilir. İnsan hakları belgelerinin hiç birinde özgürlüğün doğru bir tanımı yok. Liberal bir tanım var. Üstadın “ne kendine, ne de başkasına zararı dokunmamak” tanımı çok güzel ve insan haklarıyla birebir örtüşüyor. İnsan istese de intihar edemez, köle olamaz. Risale-i Nur’da insan hakları ve çatışma yönetimi gibi konularda 5-10 makale oluştukça yayın haline dönüştürülmelidir.
 

7- Bilim felsefesi problemin temelini teşkil ediyor. Risale-i Nur’da Kur’an’da olan prensipler var. Modernite ya da seküler felsefe, insanın iradesini esas alıyor. Risale-i Nur, ilahi bir pencere ile baktırıyor. Bu noktadan farklılaşılmalı ve çalışmalar o yönde yapılmalıdır.


8-Risale Akadem’nin sistem ve motod konusunda bir çalışması mevcuttur. Bilimlerde işbölümü, teşrik-i mesai, ihtisas, mesleğinde fani olma, odaklanma birer metoddur. İfade ve üsluba dikkat etmek lazım. Mesela devlet Şeyh Said için “Şeyh Said İsyanı” tabirini, Bediüzzaman ise “Şeyh Said Vakası” tabirini kullanıyor. Makrodan mikroya inmemiz lazım. İsbat, yöntem ve metodoloji konusu sorgulanmalı ve netlik kazandırılmalıdır. Bütün enstitülerin Risale-i Nur’u merkeze alarak neyin, nasıl yapılacağını belirlemesi ve çalışma metodolojisini tesbit etmeleri gerekir.
 

9-Bediüzzaman İhlas risalesini sosyal bir dil ile değil, endüstri dili ile anlatmış: “Bir makinanın çarkları gibi olun” demiş. Anatomi dili ile anlatmış: “Bir vücudun azaları gibi olun” demiş. Bu birlikte yaşamanın ihlas kaidesidir.


10-Dil üzerinden metodoloji yapmak lazım. Marksist vs. söylemlerle bilimlerin dili çok tehlikelidir. Bilimlerin dayattığı dili mi kullanmalıyız, yoksa ait olduğumuz Risale-i Nur dilini mi kullanmalıyız? Ait miyiz, taraf mıyız, mensup muyuz? Biz de problem bu. Kendi dilimizi geliştirmeliyiz.


11-Risale Akademi’nin 100 temel kavram projesi var. Bu kavramlara göre ortak bir anlayış kazanmak lazım. Bu kavramlar her bilim dalı alanında değerlendirilmeli ve işbölümü halinde planlanmalıdır. Kavramlar yeni medeniyetin inşasına ışık tutar, bu bakımdan çok önemlidir. Ancak süreci doğru insanlarla yürütmek kazandırır.
 

12-Edebiyatçılar fikir öncüleridirler. Risale-i Nur metinleri ve mektupları sıkı bir tahlile tabi tutularak edebi, felsefi, tarihi, psikolojik ve sosyolojik yeni metinler ile çözüm önerileri üretilmelidir.


13-Risale-i Nur’un bir medeniyet duruşu var. Biz buna mensubuz. Perde olmamamız gerekir. Bu medeniyet reçetesini diğer insanlara sunmamız gerekir. Risale Akademi’nin çıkışı güzel, medyaya çıkarken Kur’ani reçete olarak çıkması, perde olmaması gerekir. Risale-i Nur tozlu raflarda duran bir kaynak değildir. Zamanın dilini iyi okumamız ve kullanılmayacak bilgi üretmememiz gerekir. Irkçılıkla değil ruhla ilgilenilmelidir. Projeler, anlaşılabilir, kullanılabilir, uygulanabilir ve pratik çözümler üretmelidir. Risale Düşünce Merkezi, Kur’ani Düşünce Merkezi gibi merkezler açılmalı ve güncel konularda hemen açıklamalar yapılabilmelidir.
 

14-Engelliler konusuna da yayınlarda yer vermelidir. Şimdiki sosyal hizmet dili ile engellilere moral desteği ulaştıramamışız, dini moral desteğinin ulaştırılması gerekir.


15-Hapisanelerde Türkiye’nin genelini ilgilendiren aile sorunları var. Şefkatin kötüye kullanılması yaygın hale gelmiş. Bunlara çözümler üretmek, iyiye kanalize etmek için modüler eğitimler vermek lazım. Mahkûmlar ve parçalanmış aileleri için elimizde herhangi bir modüler sistem yok. Var oluşun anlamını bulabileceği sistemler geliştirmemiz lazımdır. Ayrıca hapishane çalışanlarına da eğitim desteği verilmelidir. Hapishanelerdeki başka mezhep ve mesleklere göre de hazırlıklı olunmalıdır. Eğitmenlere ve mahpuslara ayrı ayrı olmak üzere “Hapishane Rehberi” hazırlanmalıdır.
 

16-Sosyal devlet bizde uygulanmadığından pek bilinmiyor. Sosyal Devlet olay çıkmadan önce koruyucu önlem alan devlettir. Risale-i Nur bu koruyucu önlemlerin prensiplerini ortaya koymuştur. Bunları hayata geçirmemiz lazımdır.
 

17-Son 5-6 yılda Risale-i Nur üzerine yapılan akademik çalışmalar çok dolu fakat çok dağınık. Dıştan konuşan içeriği bilemiyor. İçten konuşanın da akademikliği yok. Yol haritası çıkarmak ve ayakları yere basan bir sistem kurmak lazımdır.
 

18-Risale-i Nur zaten belli ölçülerde tasnif edilmiş. Risale-i Nur’un çıkış noktası yangını söndürmek. Hastalara, ihtiyarlara su dökmüş. 130 parçanın da konusu ayrı ayrı. Bediüzzaman ihtiyaca binaen yazmış. Sosyal sorumluluk projelerinde güzel örneklere ihtiyaç var. Acil sorun var, yangın var. Hastaya merhem, yangına su vermek lazım. Bu çalışmalar uygulanabilir olmalıdır. İnterdisiplin haline getirerek “Nasıl daha fazla insana ulaşabiliriz?” sorusuna kafa yormalıdır.


19-Üniversiteler halktan kopuk. Risale-i Nur kaynaklı teorik çalışmalar yapılmalı ama problemlere de çözüm sunmalı, teorik ve pratik birbirini desteklemelidir.
 

20-Sosyal sorunlarda bir patlama var. Çözüme yönelik bilimsel kaynaklardan beslenmiş, sosyolojik,  psikolojik ayağı yere basacak elimizde modül yok.  Doğaçlama yapıyoruz. Ama sistematik, uygulayarak test edilebilir, bilimsel formata uyarlanabilir olmalıdır. Rehber hocalar da çaresiz. Hem eğiticilerin hem de problemlilerin ihtiyaçlarını görecek modeller çıkarılmalıdır.


21-Yapılan çalışmaların pratik yanları ve işe yayarlılığı da dikkate alınmalı. Tematik yayınlar yapılmalı, güncel toplumsal sorunlara çözüm olmalı. Risale-i Nur doğrudan okutulmaz ama Risale kaynaklı bir kitap okutulabilir.
 

Gerek yapılanma açısından ve gerekse asıl amacı olan akademik çalışmaları yürütmek üzere Risale Akademi’nin bünyesinde faaliyete geçen enstitülerin çalıştayları hız kesmeden devam edecek. Çalışmalarında muvaffakiyetler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.