Elif GÜNEŞTEKİN

Elif GÜNEŞTEKİN

Sirayet

Melaikelerin Âdem'e secdesiyle beraber, Şeytanın secde etmemesinin melaikeler üzerindeki sirayeti onları soru sormaya yöneltmiştir.

Bu muaraza Risalede şöyle geçer:
“Âdem'in melaikeden cihet-i imtiyazı ve melaikenin muarazadan sebeb ve medar-ı aczi, esmanın heyet-i mecmuası olduğuna işarettir.” (İşarat-ül İ'caz – 211)

“Evvelce iblisin enaniyet ve kibrine kanarak yaptıkları istifsardan pişman olarak, ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻚَ ﻟﺎَ ﻋِﻠْﻢَ ﻟَﻨَٓﺎ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﻋَﻠَّﻤْﺘَﻨَٓﺎ ﺍِﻧَّﻚَ ﺍَﻧْﺖَ ﺍﻟْﻌَﻠِﻴﻢُ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢُ                                  dediler.“ (İşarat-ül İ'caz – 210)

“Şu mukavele ve mükâlemeden anlaşılıyor ki; iblisin enaniyeti, kibri, melaikeye sirayet etmiştir ve yaptıkları istifsara, bir taifenin itirazı da karışmıştır.” (İşarat-ül İ'caz – 210)

İblisin enaniyeti, kibri melaikeye sirayeti bize bir tespit noktası sunuyor.

Sirayetin bu sistemdeki rolü nedir? Mevcudattaki bütün muhabbet; kainatta herkese görünen hikmet, rahmet, adalet ile yayılır. Ayine ile birbirine yansıyan şeffafiyet sırrı, sirayetin oluşumu hakkında bilgi edinmemizi sağlar. Eşyanın iç yüzü şeffaftır. Söylediğimiz kelâmlardan etkilenir; sureti de etkilendiklerine göre şekillenir. Demek oluyorki sirayet için şeffaflık gerekli...

Vahdetten kesrete, bir iken binler olmak sirayetten kaynaklanır. Sirayet ettirecek ruh beden inkılapları. Ruhun dışarı vurgusu olan kelam sirayet ederek haletleri tetikler. Belki her bir haletimiz; mükemmel bir sistemin üzerindeki tesiri olan kelamdan kaynaklanıyor. Çünkü her daim kainat konuşuyor. Bu da kelam-halet döngüsünü sağlıyor. Evet kulak ile işitilen savtlar; Risale-i Nur’da “kainattan gelen mânevî nidaları işitir“ diyerek işitilenlerin hâletlere sirayetini gösterir. Sirayet olması için kulak zarının nur-u imanla ışıklanması lazımdır ki; kainattaki seslerden Rabbanî kelamları işitebilsin, Esmaların tecellisi üzerinde görülebilsin. Lakin; kulak tıkansa manevi sesleri işitemeyeceği gibi, haletinde dahi manevi inkılaplar olmayacaktır. Küfür kesiftir. Üstadım “Meselâ necis ve murdar bir şey'in âyinedeki sureti ne necistir, ne murdardır. Ve yılanın timsali, ısırmaz” (Mektubat –39) izahı ile kanun-u fıtrîyı ilan ediyor.

“Hakikat nazarında sebeb-i adavet ve şer olan fenalıklar, şerr ve toprak gibi kesiftir; başkasına sirayet ve in'ikas etmemek gerektir. Başkası ondan ders alıp şerr işlese, o başka mes’eledir.” (Mektubat–264)

Evet bu cihetle muhabbetin zıddı olan adavet sirayet etmez.

Bunlarda kalbi küfre taraftar olması vardır. Bu sebeple tövbe kapısı kulakları küfürle tıkanmayanlar için mükemmel bir rahmettir. İkazlar bunun içindir. Melaikeye sirayet ettiren kelamın tesirini kıran; işte inzar yani tebliğat yapılmasıdır. Fıtratını bildiren bir tebliğattir.

Aynı şekilde Hz. Âdem de (as) kelamın sirayeti ile aldığı halet Allahu alem dünyaya sevk edilmesine medar olarak fıtratına ulaşma projesini çizmiştir. Bu yüzden sirayet fıtratı gösteren şeffafiyettir.

Etkilendiğimiz hadiseler, kişiler, eşyalar vs. kendini tanımak ve bilmek olan esma-i talimdir. Cenab-ı Hakkın isimlerini öğrenmek için sirayet gereklidir. Nefis, kalb ve akıl olan bu üçlü altın oran diyebileceğimiz hikmet, rahmet, adalet ölçüleriyle geometri ve sanatın bütünselliğini ortaya çıkarıyor. Daireselliği oluşturan üç noktanın birleşmesidir. Akıl, kalb ve nefis birleşmesiyle oluşan dairesel alana gireriz. Ruhumuzu yönlendiren bu üçlü bize sonsuz esmayı tanıttırır. Misal kabz haletini yaşatan Kahhar esmasını, hastalık ile Şafi esmasını, müsbet düşünmekle nur esmasını vs. Bu şekilde esmalar bizi şekillendirdikçe; her mahlukatla, sirayetin gereği irtibatlarımız oluşacaktır.

Misal verirsek akıl, kalb ve nefis; Risale-i Nurlarla meşgul olursa şahsi manevi olan tek ruh dairesi içine girer, ona mukabil diğer akıl, kalb ve nefislere kabiliyeti miktarlarında sirayet eder. Bu hakikat hak ile tayin edilen her şey geçerlidir. Bahçenizdeki kediden, evinizdeki çiçeğe kadar... Etkileşimler herkes için tayin edilen bir nokta-i kemale kadar devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum