Sinüs boşluklarını döşeyen mukozanın iltihabı ile oluşan sinüzitin alın bölgesinde ağrı, halsizlik, yorgunluk, ağız açık uyuma, mide bulantısı ve iştahsızlık yaptığını buna bağlı olarak da mide bağırsak ve akciğer sorunlarına ortam hazırladığını ifade eden Op. Dr. Adem Bora, "Sinüzit üst solunum yolu enfeksiyonları, büyümüş geniz eti, alerji gibi şikayetler sonucu çocuklarda da oluşabilir. Çocukları sosyal hayata ve okul hayatına katılmasıyla birlikte bağışıklık sisteminde meydana gelen değişiklikler sonucu enfeksiyon için daha açık hale gelirler. Ağız yoluyla kaptığı enfeksiyonlar, alerjik yapıları, mukozanın korunma sistemini bozar ve vücut sistemini düşürerek sinüzit oluşumuna yol açar. Burun eğriliği, geniz eti, bademcik büyümesi, damak-dudak yarığı, burunda oluşan polipler, burun içindeki hava yollarının tıkanmasına ve sonuç olarak sinüzitin tekrarlamasına neden olur. Tedavi edilmemesi durumunda ilerleyen zamanlarda kafa içi komplikasyonlar, gelişim bozukluğu ile sonuçlanabilir.” diye konuştu. 

ÇOCUKLARDA SİNÜZİT KENDİNİ GİZLEYEBİLEN BİR HASTALIKTIR

Çocuklarda belirtilerin daha spesifik olduğunu, ileri derecede burun tıkanıklığı, şiddetli baş ağrısı, işitme kaybı olana kadar bazen fark edilemediğini ifade eden KBB Uzmanı Op. Dr. Adem Bora, alerjik yapıya sahip çocukların daha dikkatli gözlemlenmesi konusunda uyarıda bulundu. Bora, ebeveynlere, çocuklarında sarı-yeşil renkli burun akıntısı, nefeste kötü koku, mide bulantısı, uzun süren soğuk algınlığı, burun tıkanıklığı, horlama, davranış değişiklikleri, geçmeyen baş ağrısı şikâyeti varsa ihmal etmeden uzman bir hekime başvurmaları önerisinde bulundu. Ayrıca, çocukların göz çevresinde basınç hissi, boğazda yanma şikâyetlerinin de olabileceğini belirtti. 

SİNÜZİT TEŞHİSİNDE DOĞRU MUAYENE VE TETKİK ÖNEMLİ

Sinüzit yakınmaları olan ve alerjik yapıya sahip çocukların ebeveynlerinin uzman bir hekime başvurmalarını tavsiye eden Op. Dr. Adem Bora, çocuğun genetik faktörlerinin, alerjik yapısının ve sinüzit için risk faktörlerinin araştırılması gerektiğini ifade etti. Endoskopik muayene sonrasında yeterli veriler elde edilememişse bilgisayarlı sinüs tomografisi çekilebileceğini fakat çok ihtiyaç yoksa bu yola başvurulmaması gerektiğini açıkladı. 

SİNÜZİT TEDAVİSİ NEDENLERE VE BELİRTİLERİNE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR

Sinüzitin akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrıldığını ve tedavilerinin de sinüzitin yapısına göre planlandığını açıklayan Dr. Bora, çocuğun sık sık sinüzit atağı yaşaması durumunda alerjik yapısının ve geniz eti olup olmadığının incelenmesi gerektiğini söyledi. İlk olarak ilaç tedavisi planlanmasının doğru olacağını söyleyen Op.Dr. Adem Bora, “İlaç tedavisi sonrası çocuğun şikayetleri son bulmuyorsa ameliyat gerekebilir. İltihap dolayısıyla göz çevresinde apse oluşmuşsa ameliyat yapılmalıdır. Geniz eti veya sık bademcik enfeksiyonu olan çocuklarda geniz etinin veya bademciğin cerrahi yöntemle alınması kronik sinüzit tedavisi için yeterli olmayabilir ve sonrasında yardımcı tedavi de planlanmalıdır.” ifadesini kullandı. 

CİHAN