Iraklı ünlü fikir adamı, şair Raad Fadel, paradoks bir şiir dili kullandığını söylüyor. Fadel’e göre şiir paradokstan beslenir. Kendi şiirini oluştururken sürekli paradoks okumalar yaptığını ifade eden Fadel, üretkenliğini de çelişkilerinden aldığını söylüyor. “Şiir bir biçimbozumdur” diyerek devam ediyor Fadel; “Hayatın bize sunduğu harikulâde işaretleri okumak çok önemli.” Raad Fadel, şairliğinin yanında bir çok tiyatro oyunu da yazıyor. Irak’ta Arapça yayınlanan Adab dergisine konuşan Fadel, dünya entelektüellerini yakından ilgilendiren bir çok konuya da değinmiş:

“Şiir yazabilmek ve ‘şiirin dağınık yolu’nda yürüyebilmek için farklı fikirlerin içinizde yaptığı savaşın sesini duyabilmelisiniz. Ancak o zaman sizin için bir tehdit gibi görünen ‘şey’lerin gerçek şiiri oluşturan bir etki olduğunu anlayacaksınız. Standardın dışına çıkmak her zaman cesaret ister. Şiir de cesaret işidir ya... Sizi saldırıya teşvik eder. Kötüye mi saldıracaksınız iyiye mi? Onu şair bilmez. Şiir yazmak teorik olarak insanın dönüşümüdür. Şair kendine karşıt alanlar oluşturmayı sever.”

Bir çok şiir kitabı olan ünlü şair Fadel’in önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan şiir kitabında yine okurlarını şok edici mısralar yer alıyor. Irak’ın son dönemdeki siyasi iklimi dikkate alındığında bu savaşların şairin şiirine nasıl yansıdığını dinleyelim:

“Şaire atfedilen bir kahinlik durumu dünyanın her yerinde vardır. Vizyonunuz ne olursa olsun bundan kaçamassınız. Keşfiniz açık olmalı. Geçmişten geleceğe uzanan bir köprü gibi düşünün şairi. Burada olacak, bu anı yaşayacak ve çatışmanın içinde son anın ne olacağını yazacak. Ya da yazamadan ölecek. Savaş bir kenara şairleri ayırmıyor. Dolayısıyla savaşın olduğu yerlerde şairlerin mısraları modern silahları susturmak için daha da kavileşmeli. Sertleşmeli... Savaşın en yoğunlaştığı dönemde ‘Modern silahlara nişan alan mısralar yazmakla meşgulüm’ demiştim. Savaş esnasından bir mısra: ‘Ateşle sözcüklerini anlam ve büyü gibi askeri gördüm.’ Aslında biz de şairler olarak kelimelerle savaş ediyoruz. İdeolojilerin savaşı kelimelerle olur. Yani o ideolojinin şairi, yazarı, fikir mimarları ne kadar donanımlı, ne kadar cesursa ideoloji savaşını o kadar güçlü verirler. Bir çok kişi diyecek ki şiirin ideolojisi olur mu? Tabiî ki olur. Bilme arzusu, araştırma, inceleme ve keşfetme hareketinin bir parçasıdır. Şiiri besleyen bir başka damar dizginlenemeyen keşfetme arzusu.”

Şiirin okuyanı şok edici farklı bir gerçeklik ifade ettiğini söyleyen Raad Fadel her şiir okurunda farklı çekim alanları olduğunu ve şiirin aslında okuyanda uyandırdığı farklı anlamın ne olduğu hakkında şairin kendisinin bile bir fikrinin olmadığını vurguluyor. Şiirin sanrılarla olan ilişkisine de değinen Iraklı şair Fadel “Şiir ilhamını sanrıdan alır” diyor ve devam ediyor:

“Evet ilhamı sanrıdan alır ama bu şiirin doğrudan bir simülasyon olduğu anlamına da gelmez. Gerçeğin de, eskinin de, çağdaş olanın da, yeninin de şiirin pişmesinde etkisi vardır. Şiirin bağlamlarını ihlal etmek bir ihanet değildir. Şiirin peşinden gitmek gerekiyor. Şair bir eğlence aracı olan televizyon, sinema ve benzeri sosyal yaşamın önemli bir parçası olamaz. Olmamalı da.”

Yeni Akit