Renkleri, uzay boşluğunda karanlık içinden gelip, güneş ışığı sayesinde görüyoruz. Güneş ışığı olmayınca, renkler gözden kayboluyor.

Güneşin yedi rengi, ısısı ve ışığı aynalarda veya şeffaf şeylerde nasıl tecelli ediyorsa, Allah’ın isim ve sıfatları da mahlûkatta tecelli etmektedir. Buna tefekkür diyoruz. Tefekkür ruhun gözü, kalbin ziyası ve aklın nurudur. Çeşit çeşit, renk renk çiçekleri Allah namına hayretle seyretmek huzurdur, mutluluktur.

Her çiçek çeşit, çeşit renklerle, kokularla ayrı bir ilham, mana, çağrışım cümbüşü sunuyor…

Güller ve diğer bütün çiçekler Allah’ın eşsiz güzelliğini ve Cemali isimlerini kainata ilan eden birer ilan namedir, birer mektuptur, birer mektûbât-ı Samedâniyedir, güzele aşık insana birer rahmet mesajıdır.

Gül, çiçeklerin sultanıdır. Beyaz gül saflığı, kırmızı gül sevgiyi, aşkı, sarı gül özgürlüğü, başarıyı, eflatun olanı hayreti, pembe gül, nezaketi ve nezafeti, mavi gül, İlahi aşkı, siyah gül, hüznün ve ızdırabı sembolize etmektedir.

Kırmızı Gül, çiçekler arasında ‘en hoş kokulu` olmasıyla Peygamber Efendimiz (sav)i temsil eder, O’nun remzidir. Gülün, Hz. Peygamber'in (sav) sembolü olduğu, O'nun (sav) yüzünün güzelliğini hatırlattığı, kabrinin “gül bahçesi”, insanlığa tebliğ ettiği Kur'ân-ı Kerim'in de “gül tohumları saçan” bir kitap olduğu ifade edilmiştir Kırmızı Gül, Peygamber Efendimiz (sav)’e duyulan muhabbetin sembolü olarak kabul edilmiştir. Muhabbet imanı, iman ise yine muhabbeti gerektirir.

***

Türkiye'nin Avrupa arenasındaki en başarılı ve tecrübeli futbol takımı Galatasaray, iki kez kupa kazanma başarısı gösterdi.

Sarı-kırmızılı takım, Avrupa'da ilk kupasına teknik direktör Fatih Terim yönetiminde 17 Mayıs 2000’de Galatasaray, finalde Arsenal'ı saf dışı bırakarak UEFA Kupası'nı kazanma başarısını gösterdi.

Galatasaray, 25 Ağustos 2000 yılında ise Rumen teknik adam Mircea Lucescu yönetiminde Real Madrid'e üstünlük kurarak UEFA Süper Kupa'nın sahibi oldu. Avrupa kupasını kazanan ilk ve tek Türk kulübü oldular.

Galatasaray Futbol takımı 2024-2025 Türkiye Süper lig şampiyonu oldu. Galatasaray 25. şampiyonluğunu ilan etti, formasına 5. yıldızı takan ilk Türk takımı oldu. Galatasaray’ın formasının renkleri sarı ve kırmızıdır. Bu vesileyle sarı ve kırmızının hikayesini hatırlayalım mı?

İstanbul, İslâm medeniyetinin göz bebeği bir şehridir. Peygamber Efendimiz (sav): “Kostantiniyye (İstanbul) mutlaka feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur!” Hadis-i Şerif de belirtilen müjdeye yedinci Osmanlı padişahı 2. Mehmet ve ordusu nail olmuştur. 2. Mehmet, Fatih Sultan unvanını almış, yeni çağı açmıştır.

Fatih Sultan Mehmet’in yerine geçen oğlu İkinci Bayezid avdan dönüyordu. Bir an önce saraya varıp dinlenmeyi düşünürken atını durdurdu, havayı kokladı ve derin derin nefes alıp ferahladıktan sonra sordu:

- Bu güzel kokular da nereden gelir böyle?

Yanındaki vezirlerden biri cevap verdi:

- Devletlu Padişahım! İstanbul kuşatmasına katılan gazilerimizden tabiat aşığı biri vardır ki, O’na Gül Baba derler. Ak sakallı, nur yüzlü bir ihtiyardır. Şu yamaçları güllerle ve dahi türlü çiçeklerle donattı. Bu hoş kokular O’nun bahçesinden gelmektedir.

Padişah, vezirin anlattıklarını tebessümle dinliyordu. Sözlerini bitirince kararını bildirdi:

- Merhum babamın bu gazi askerini ziyaret etmek isterim!

Artık yorgunluklar unutulmuştu. Gül Baba’nın kulübesine doğru yürüdüler. Kulübeye doğru yaklaştıkça gül kokuları artıyor, insanın gözü-gönlü açılıyordu. Değerli misafirlerin geldiğini gören Gül Baba koştu, onları kapıda karşıladı. Padişah, daha atından inmeden sordu:

- Savaşta bastığı yeri sarsan, barışta oturduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit asker, selam sana!

Gül Baba mahcup olmuştu, güçlükle konuşabildi:

- Sizden böyle iltifatlar görmek bizim için ne büyük şereftir Sultanım, sağ olun!

- Sen ki, İstanbul’u fetheden ordunun bir neferi olarak şereflerin en büyüğünü almışsın Gül Baba. O büyük şerefin yanında bizim sözlerimizin hükmü mü olur?

Gül Baba tebessümle başını öne eğerken Padişah atından indi ve Gül Baba’nın gösterdiği mindere bağdaş kurup oturdu ve O’nun kendi elleriyle pişirdiği kahveyi yudumlayıp yorgunluğunu giderdi. Sonra da şöyle bir teklifte bulundu:

- Dilersen seni saraya alayım. Artık çalışma da yaşlılık devrini dinlenerek geçir!

- Sağ olun Sultanım! Burada oturmak benim için daha iyi. Amma bir iyilik yapmak istersen, şu kulübemin bulunduğu yere bir mektep-medrese yaptır ki, memleketimizin çocukları ilim-irfan öğrensinler! "Arması sarı kırmızı olsun."

Padişah, Gül Baba’nın seçerek topladığı bir demet sarı, bir demet kırmızı gülü alırken şu karşılığı verdi:

- Gönlün rahat olsun, dilediğin olacaktır Gül Baba.

Yıl 1481 idi. Gül Baba’nın kulübesinin olduğu yere büyük bir bina yapıldı. O günden bugüne kadar mektep oldu, hastane oldu, saray oldu… Sonra 1868’de tekrar eğitim-bilim yuvası haline geldi ve "Mekteb-i Sultani" adını aldı. Cumhuriyet döneminde adı "Galatasaray Lisesi" olarak değiştirildi.

Galatasaray Lisesi’nin banisi işte bu yüce velidir. Gül Baba Galatasaraylıların sembolü, her şeyi… O şifa isteyen, başarı isteyenleri boş çevirmez. Galatasaray’dan Tophane’ye inerken Tomtom Mahallesi’nde Gül Baba Sokağı’nda Gül Baba Türbesi vardır. Türbe, Sultan Abdülhamid Han tarafından tamir ve ihya edilmiştir. Giriş kapısının üstünde mermer üzerine gül resimleri işlenmiş ve güllerin ortasına da "Maşallah" yazılmıştır. Ulu ağaçların altında, yumak yumak açan güller arasında yatan Gül Baba’nın kabir taşında da şu kitabe yazılıdır:
"Hüvel Hadi
Merhum ve mağfur
El muhtaç ila rahmeti rabbihü gafür Gül Dede ruhu için Fatiha."

(İstanbul Evliyaları ve Fetih Şehidleri – Şevket Gürel , İstanbul’daki Tarihi Türbe ve Mescidleri İmar Vakfı , 1988- https://www.evliyalar.net/gul-baba-beyoglu/)

Gerçek adı Cafer olan Gül Baba, Amasya’nın Merzifon ilçesinde doğmuş, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerindeki birçok savaşa katılmış ilerleyen yaşına rağmen, Kanuni Sultan Süleyman’ın daveti üzerine Budin seferine katılmış ve fetihten sonra 2 Eylül 1541’de vefat etmiştir. Halka mal olmuş evliyaların birçok yerlerde türbeleri vardır. Gül Babanın da kaynaklarda İstanbul’da, Budapeşte’de, Ankara’da, Niğde’de, Kayseri’de… türbelerinin olduğu yazmaktadır. Budin’in manevi bekçisi Budapeşte’deki Gül babanın türbesi, Türk – Macar dostluğunun sembolü olarak TİKA tarafından 2014 yılında restorasyonu yapılarak ziyarete açıldı. Gül Baba, Macaristan'da sevgi, saygı ve hoşgörünün sembolü oluyor.

Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı ve eski Galatasaray kulüp Başkanı Adnan Polat, "Tarihsel-İnançsal Kimliği ile Gül Baba, Zaviyesi ve Türbesi" adlı 3 ciltlik eseri yayımlayarak vakıf misyonunun asli bir görevini yerine getirmiş olduklarını belirterek, "Bir taraftan da Gül Baba hakkında akademik-bilimsel içerikli ilk olan bir çalışmayı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamaktayız." diyordu.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile Galatasaray eski başkanı Adnan Polat, "Tarihsel-İnançsal Kimliği ile Gül Baba, Zaviyesi ve Türbesi" kitap galasında bir araya geldi.

Sarı-kırmızılı kulübün başkanı Dursun Özbek, kitap galasıyla ilgili olarak, "Gül Baba’nın hatırasını anmak üzere, Adnan başkanın hazırlattığı Gül Baba kitabının lansmanı için geldik. Bildiğiniz gibi Gül Baba, Galatasaray tarihinde Galatasaray’ın başlangıç noktası olarak kabul edilen bir kişiliktir. Dolayısıyla Adnan başkana Gül Baba’nın hatıratını yaşatmak üzere verdiği çalışmalardan dolayı çok teşekkür ediyorum. Sarı-kırmızı güllerle Gül Baba’yı her nefesimizde, her yerde anıyoruz. Onun için yönetim kurulu arkadaşlarla buradayız" ifadelerini kullandı. (https://www.hurriyet.com.tr/sporarena/adnan-polat-insallah-sampiyon-olacagiz-42178065)

Gül babanın İstanbul’daki kabri,1868 yılında kurulan Galatasaray Lisesi’nin 100. yılı dolayısıyla tamir edilip onarılmış ve şu kitabe yazılmıştır: "Gül Baba, Galatasaray Külliyesinin 480 sene evvel kurucusudur. Türbesi Lisenin 100. dönüm yılı dolayısıyla Vakıfların himmetiyle onarılmıştır. 1968."

Hakikatin solmayan, gönüllerin, cennetin Gülü (sav)’in övdüğü askerlerden biri olan, Gül Baba’nın Sultan İkinci Bayezid’e verdiği güzel kokulu sarı ve kırmızı güller önce Galatasaray lisesinin, sonra da Galatasaray lisesinde 1905 yılında lisenin 5. Sınıf öğrencisi Ali Sami Yen’in edebiyat öğretmeni Mehmet Ata Bey’in dersi esnasında birkaç arkadaşı ile baş başa vererek kurulan Galatasaray futbol takımının renkleri oluyor. Daha sonra kurulan sporun diğer branşlardaki kulüplerinde forma renkleri sarı ve kırmızı oluyor. Bu yüzden Gül Baba, Galatasaray'ın manevi kurucusu kabul ediliyor.

İstanbul’un fethindeki savaşta bastığı yeri sarsan, düşmanın korkulu rüyası olan, barışta oturduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit asker Gül Baba, Galatasaray tarihinde Galatasaray’ın başlangıç noktası olarak kabul edilen bir evliyadır.

Kırmızı gül sevgiyi, aşkı, sarı gül özgürlüğü, başarıyı sembolize etmektedir. Renkleri ile müsemma olan Galatasaray’a Türkiye ve Avrupa’da katılacağı bütün turnuvalarda başarılar diliyoruz.