İbrahim KAYGUSUZ

İbrahim KAYGUSUZ

Mes’uliyet

Kim aklını gözüne indirerek hüküm verirse sonuçlarına katlanmak zorundadır.
Müsbet yolların tamamını tarumar ederek Bediüzzaman’ın ve milyonlarca nur talebesinin hukukuna müdahale edenler gelecek şiddetli itirazlara da katlanmalıdırlar.

İtirazlarla ilgili nur talebelerini nezakete davet edenler ve onlara aklın/ilmin diliyle konuşmasını tavsiye edenler nerede durduklarını ve nasıl bir felakete davetiye çıkardıklarını görmelidirler.

Su-i zan ve günaha giden kanalları açanlar buradaki bütün yol kazalarından “essebebü kel fâil” sırrınca mes’uldürler.

Nur talebelerinin sadeleştirmeyle ilgili tepkilerinin azalacağını zannetmiyorum. Çünkü çok güçlü ve haklı bir dâhili reaksiyon var. Bu reaksiyon meyvesini vermeye başlarsa kendimizi şiddetli tartışmaların içinde bulabiliriz.

Eğer ilgili yayınevi köklü bir tutum değişikliğine gitmezse yani sadeleştirme çalışmalarını durdurmazsa reddiyelerin boyutları artar ve karşılıklı suçlamaların önü kesilemez.

Bu durum, risaleleri anlamaya ve neşretmeye dönük bütün enerjileri dâhili niza ve husumetlere tebdil eder.
Bu hal, şahs-ı manevinin ruhuna büyük bir darbe indirir.

ibrahim_kaygusuz.jpgİyi niyetler her zaman iyi neticeler vermeyebilir. Bazı ahval vardır ki orada niyetlerin tesiri hiç yoktur.
Üstadımız Lemaat Risalesi’nde, Tirmizi , Ebu Davud,  İbn-i Mace ve Müsned’de geçen “El kâtilü la yerisü/Katil öldürdüğü kimseye varis olamaz” Hadis-i Şerif’ini şu enteresan mana ile tefsir eder: “Gayr-ı meşru tarik ile bir maksada giden zat, gâliben maksudunun zıddı ile görür mücazat.”
Sadeleştirme faaliyeti bu manaya müşahhas bir misal oldu.

Bir kısmı Üstadın varisleri olan bir kısmı da Risale-i Nur’u neşretme hususunda Üstaddan emir alan ağabeyler, kaleme aldıkları mektuplarında sadeleştirme faaliyetini “cinayet” olarak tavsif etmişlerdi.
Sadeleştirme faaliyetini yapanlar bu tepkiyi “aşırı” görmüşlerdi.
Lakin Risale-i Nur’un tab ve neşir sürecinin önemli mimarlarından olan Üstadımızın “Fırıncı Muhammed”i, önceki gün hassasiyetini tekrar kamuoyu ile paylaştı ve “dehşetli cinayet” ifadesine bir daha vurgu yaptı.
Demek ki bu bir cinayettir!

Ben aslında metindeki bir başka paragrafa dikkat çekmek istiyorum:  
"Bunu yapanlara sözü geçecek kimselere de çok rica ediyorum, bunları bu bela işten, bütün Risale-i Nur mensuplarını ağlatan bu işten vazgeçirsinler diyorum.
Ellerinden gelebilecek her türlü vasıtayı kullanmalarını, aksi halde bu imkânlarını kullanmayanlar da aynı fiili yapmış olacakları için onların da bu dehşetli günaha ortak olacaklarını bilmelerini düşünerek onları da ikaz etmek istiyorum. Ve mazlumun ahı arşa kadar gider hakikatinden istiaze etmelerini tavsiye ediyorum."

Tartışmaların ucu yarın bu işe sebep olanların “değerler hiyerarşisinin tepesine” doğru uzanırsa mes’ul olurlar, yıpranırlar, öfkelerinin önünü alamazlar, kaybederler.
Onun için ihtimal kapılarına kapatmak bu işe sebep olanların birinci vazifesidir.

Dâhili tartışmalar harice karşı yapılan tartışmalara hiç benzemez. Bu tartışmalarda nefis ve şeytanın önünü almak mümkün olmaz.

Bu güne kadar birbirlerine karşı her zaman uhuvvet, muhabbet ve nezaket sınırları içinde davranan camiaların “tehlikeli bir mecraya sürüklenmesi” ihtimalinden korkulmalıdır.

Bakınız Üstadımıza on iki sene hizmet eden harim-i ismetindeki hizmetkârı Zübeyir Gündüzalp Ağabey hepimize ne tavsiye ediyor:
“Hâlini, etvarını, gidişatını başkasından dinle! Çünkü senin fenalığın, yanlışlık ve hataların senin nefsine, dostun gözüne iyi görünür. Seni methedenlere aldanma. Senin yanlışlık ve isabetsiz hareketlerini sana söyleyenler senin hakiki dostlarındır. Hastaya şeker vermek caiz olmayabilir. Onun için acı ilaç faydalıdır. “Senin yolunda şöyle bir kuyu var,” diyen insan senin hayırhahındır. Yanlış hatt-ı harekette giden, zararlı hali olan bir kimseye her zaman “iyi gidiyorsun” demek, onu gaflete düşürmek ve ona zulmetmek olur. Acı nasihat faydalı şerbettir!“

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
17 Yorum