Rusya, Nurcu Tatar büyükannelerin evine dinleme cihazı koymuş

Rusya, Nurcu Tatar büyükannelerin evine dinleme cihazı koymuş

Rusya gibi bir devlet, yaşları 60 ile 80 arasında değişen kadınların evlerine dinleme cihazı koyuyor, telefonlarını dinliyor. Suçları: Kur’an tefsiri Risale-i Nur okumak, namaz kılmak!

RİSALEHABER

Tataristan'ın Yarçallı (Naberejnıye Çelnı) şehrinde yaşayan 62 yaşındaki Nakiye Şarifullina, Rusya'da Nurcular cemiyetini kurmakla suçlanıyor. Bediüzzaman Said Nursi'nin kitaplarını 60-80 yaşlarındaki ninelerle birlikte okuyan Nakiye abla daha önce 100 bin ruble (o zaman yaklaşık 2 bin 700 dolar) para cezasına çarptırılmıştı.

Geçen yılın 25 Mart'ında Yarçallı'da Nakiye Şarifullina ve diğer bazı Müslüman kadınların evlerinde aramalar yapıldı ve Said Nursi'nin kitaplarına el konuldu. Nursi'nin Risale-i Nur kitaplarının bazı Rusça tercümeleri daha önce Rusya'da yasaklanmıştı. Nakiye Şarifullina'ya göre, onlar kitapların Rusçasını değil, Türkçesini (orijinali) okuyorlar. Bundan dolayı mahkemenin suçlamalarını kabul etmiyor.

RUSYA DİN UZMANLARININ RİSALE-İ NUR’U İNCELEMESİNİ İSTEMİYOR

Nakiye Şarifullina’nın Azatlıq Radiosı’nda yer alan röportajını tercüme ettik:

“25 Mart günü aramak için dairelerimize geldiler. Türkçe Risaleler aşırılıkçı ve yasaklı kitaplar olarak tanınmasa da toplanıp götürüldü. Yarçallı'da 20 kişinin evleri arandı, sekizinin kitaplarına el konuldu. Bundan sonra bir ceza davası açıldı ve mahkeme beni ev hapsine almaya karar verdi. 8 ay ev hapsinde kaldım. Daha sonra karar, “şehirden ayrılmama” kararı olarak değiştirildi. Şimdi, soruşturma bittikten sonra mahkeme başladı. İlk oturum 12 Ocak'ta gerçekleşti. Mahkeme, Said Nursi'nin okuduğumuz Türkçe kitaplarını incelemeden, yasaklanmış Rusça tercümeleriyle özdeşleştiriyor. Biz buna karşıyız. Önce müftüler ve din uzmanlarının bir inceleme yapıp rapor hazırlamaları gerekiyor ancak istememize rağmen böyle bir inceleme yapılmıyor. Türkçe kitapların incelenip rapor yapılmalarına karşı çıktılar.”

KİTAPLARI BAĞIMSIZ İNCELEMEYE SUNDUK

Mahkeme, Türkçe kitapların incelenip rapor yapılmalarına neden karşı çıkıyor?

Birincisi bilerek istemiyorlar, ikincisi böyle bir inceleme için uzman bulmak zor. Dini kuruluşlar, müftüler bulabilirdi ama mahkeme onlara başvurmak istemiyor. Bu nedenle biz kitapları bağımsız incelemeye sunduk. Rusya müftülerinden de risaleler hakkında rapor vermelerini istedik. Rusya müftüleri Ravil Gaynuddin, Talgat Tacuddin, Nafigullah Aşirov ve diğerleri, bu kitapların faydalı olduğu hakkındaki görüşlerini zaten eskiden ifade etmişlerdi ancak bu sözlerini tekrar teyit etselerdi çok güzel olurdu. Bir sonraki duruşma 25 Ocak'ta yapıldı ve 24 Şubat'a ertelendi. Belki o zamana kadar fikirlerini ifade etmiş olurlar. Ama müftüler Rus yetkililer tarafından uyarılmışlar, bizi kabul etmezler. Maalesef şimdi böyle bir durumdayız...

Rapor verecek uzmanların bulunması zor olduğunu söylediniz. Sonuçta Türkçe bilenleri bulabilirsiniz?

Said Nursi kitaplarını yeni Türkçe değil Osmanlıca yazmıştır. Tatar şairi Abdullah Tukay da eserlerini bu dilde yazmış. Türkiye'de bile şimdi bu dili tam olarak anlamıyorlar. Eski Tatarca'ya daha yakın.

KİTAPLARDA YAZILANLARIN TERSİ İLE SUÇLANIYORUZ

Bu kitapların Yarçallı'daki aramada sekiz kişiden alındığını söylediniz. Onlar da mı yargılanacak?

Hayır, sadece ben. Beni Rusya Federasyonu Ceza Kanunu'nun 282.2. maddesi uyarınca suçlamak istiyorlar, bu da iddiaya göre “Uluslararası Nurcular Cemiyetinin Rusya Şubesinin Organizatörü” olduğumu anlamına geliyor. Risale-i Nur'ları okuyanların hepsi Nurcular cemiyetine mensup oldukları iddia ediliyor. Önce kitapları yasaklamak, sonra beni suçlamak istiyorlar.

Mahkemeye göre biz, inananların inançsızlara ve İslam'ın diğer dinlere üstünlüğünü propaganda yapıyoruz, ölümden korkmuyoruz ve ölümden korkmadığımız için "teröristleri ve aşırılıkçıları yetiştirebiliriz." Bunlar tamamen saçma suçlamalardır. Kitaplarda yazılanların tersi ile suçlanıyoruz.

Bu kitaplar Kuran'ın manevi bir tefsiridir. Kitapların Türkçesini, orijinalini okumadan, Rusça çevirilerle birebir diye sonuca varıp yasaklamak istiyorlar. Bir de, beraber okuduğumuz 60-80 yaşlarındaki ablalar ve nineler nasıl aşırılık yanlısı olabilirler? Biz ahiretimize hazırlanıyoruz. Gençliğimiz ateizm yıllarında geçti. Ben kendim İslam'ı 35 yaşında yaşamaya başladım.

rusya-ablalar-mahkeme.jpg

"ŞİMDİ NAMAZ OLACAK, ABDESTİNİ GİT AL" SÖZLERİMİ SUÇ DİYE KAYDETMİŞLER

Neden sizi cemiyetin organizatörü olarak görüyorlar?

Bir araya geldiğimizde konuşmalarımızı kaydetmişler, iki yıl boyunca telefonumu dinlemişler ve konuşmalarımı kaydetmişler. Yakınımızda bulunan Alabuğa şehrinde Flüre isminde âmâ bir ninemiz var. O, âmâlar için yayınlanan kitapları okumayı öğrendi. Gidip ona öğretiyorduk. Şimdi 83 yaşında. Bir keresinde Yarçallı'ya medresemize geldiğinde "Flüre abla, yorgunsan uzan" demişim ve sonra o uzanmışken ona seslenmişim, "Şimdi namaz olacak, abdestini git al." Bu sözleri kaydedenler beni lider yapmışlar. Bu âmâ nineye ne söylemem gerekirdi? Böyle anlamsız sonuç çıkarmışlar. Çünkü beni suçlayacak başka bir delilleri yok.

KUR'AN OKUYORUZ, DUA EDİYORUZ VE RİSALELER OKUYORUZ

Bu Müslüman kadınlar sizin evinizde mi toplandı?

Yarçallı'da bizim bir dairemiz var, 20 yıl önce medreseye gelen ablalarla birlikte aldık.

Çocuklarla ve gençlerle dersler yapmadık, çünkü daha önceden böyle bir uyarı yaptılar. Yaşlı ablalarımızla beraber Cuma günleri toplanıp Kur'an okuyoruz, dua ediyoruz ve diğer günlerde de risaleler okuyoruz, birlikte okuduğumuzu dinliyoruz. Resmi olarak medrese açma fırsatı bize verilmedi. 2014 yılında mahkeme medrese açmamızı ve orada dersler yapmamızı yasakladı, ancak yaşlı ablalarla bir araya gelmemize izin verdiler.

80 YAŞINDAKİ NİNELERE ÇOK KABA DAVRANDILAR

Demek dairenize bir kayıt cihazı mı yerleştirilmişti?

Evet. Derslerden okuduklarımızı kaydetmişler, daha sonra (sanki suç ifadeleri gibi) oradan buradan ayrı ayrı almışlar. Ayrıca iki yıl boyunca tüm telefon konuşmalarımı kaydetmişler, ancak buna karşı herhangi bir suçlama yok. Akrabalarımla konuştuğum sade bir telefonum var. Başkalarıyla konuşmak için zamanımız da yok.

Komşu ve uzak şehirlerden de Müslüman kadınlar bize geliyor, yani medresemize gelip bir hafta kalıp dini dersler alma fırsatı bulan yaşlı kadınlar. Savcılığın iddiasına göre ben güya bu 60-80 yaşlarındaki kadınlara din kisvesi altında aşırılık ve terörizm yöntemlerini öğretmişim! Bu kadar saçmalık!

Rusya'nın farklı şehirlerine Kaliningrad'tan Vladivostok'a kadar, 10 bin kilometre mesafesinde, camilerde ders yapmak, risalelerden okumak için yaşlı ablalarımızla beraber gittik. 29 yıl önce Tataristan'da bir medresede okudum, sonra kendim de cami ve medreselerde dersler vermeye ve risaleler okumaya başladım. Baskılar 2007'de başladı. O sırada Moskova'da Said Nursi'nin birkaç Rusça tercümesi yasaklanmıştı. İlk zulümler de o zaman başladı. Ardından, 2014 yılında mahkeme kararıyla bana 100 bin ruble para cezası kesildi. Şimdi yine bir dava açıldı. Biz sakin otururken bize, yaşlı ablalara neden bu kadar sataşmalarını anlamıyoruz. Şaşkınlık içindeyiz. Ve bize yapılan sorgulamalar acımasızdı, 80 yaşındaki ninelere çok kaba davrandılar. Adaleti tesis etmesi gereken polis, sanki karşılarında teröristler varmış gibi sorguya çektirdiler.

SİYASETE KARIŞMIYORUZ, TELEVİZYON BİLE İZLEMİYORUZ

Abdurahman Naumov adlı bir imam geçen yıl Kazan'da gözaltına alınmıştı. O da Nurcular şubesinin organizatörü olmakla suçlanıyor. Demek böyle organizatörler çok mu var?

Bilmiyorum, tanımıyorum. Belki güya o erkeklerin, ben kadınların mı?

Belki Rus yetkililer Pan-Türkizmden (Türkçülükten) mi korkuyorlar?

Hayır, sanmıyorum, çünkü biz siyasete karışmıyoruz, televizyon bile izlemiyoruz, bunun için vaktimiz de yok. Yalnız Risale-i Nur'daki Kur’anî manaları okur, inceleriz. Arapça'yı yüzde 100 bilsek bile Kur’an'ın manasını yüzde 100 anlayamayız.

2007 ve 2013 yıllarında Risale-i Nur kitaplarımız elimizden alındı ve iade edilmedi. Geçen sene bir arama sırasında tekrar evlerimizden alındı ve yasaklı kitaplar diye geri vermediler. 2013 yılında 120 ablamızdan kitaplar alındı. Hala kitapsız oturuyorlar, çünkü birinin satın alacak parası yok, biri nereden alacağını bilmiyor.

Bu kitapları nereden aldınız?

Moskova, St. Petersburg ve ardından Kazan'da basıldı ve satıldı. Bu, yasaklanmadıkları bir zamandı. Türkçe kitaplar hala yasak değil, Rusça tercümelerini biz zaten okumuyoruz.

RUSYA DIŞINDA DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNDE YASAK DEĞİL

Geçen yıl ablalardan alınan kitaplar arasında Rusça tercümeler yok muydu?

Yoktu, ama benim evimde dört kitap varmış. Bana 2013'teki yasaktan sonra ne yapacaklarını bilmeyen ablalar getirildiler. Orada Kur’an'dan Allah'ın sözleri var, bu yüzden sokağa atılamaz. Kitapları dolabıma koyup unutmuşum, onlara dikkat etmemişim. Güvenlik güçleri aramayla geldiklerinde bu kitapları buldular.

Galiba Yarçallı mahkemesi daha önce Said Nursi'nin birkaç Rusça tercümesini yasaklamıştı?

Evet, 2014'te. Rusya dışında dünyanın hiçbir ülkesinde yasak değil. Bu utanç verici bir olay.

6 YILDAN 10 YILA KADAR HAPİS VE 600 BİN RUBLE

Mahkeme sizi suçlu bulursa hangi cezayla karşılaşacaksınız?

Yanılmıyorsam, 6 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 600 bin ruble (8 bin 500 dolar) veya daha fazla para cezası...

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum