Risale-i Nur'dan sosyal projeksiyonlar-5

İzninizle, projeksiyonlar başlığımıza devam edelim.

13-Bediüzzaman’a göre, “Asya’nın bahtının miftahı, meşveret ve şuradır.” En çok bu manaya ihtiyaç var. Zaten Risale-i Nur’un en belirgin farkı da budur.
İslam toplumları, maddi ve manevi inkişaflarını, kalkınmalarını ve İslam’a layık yaşamalarını baht/talih kabul edersek, bu kapıyı açacak anahtar meşverettir.
Bahtımızın açık olacağı, bilgimizin ve aklımızın anahtarı olabilecek yol istişareden geçiyor. İşlerimizi istişare ile görmek, dinimizin emridir. Aynı şekilde işi ehline vermekte.

Herkesin birbirinin ihtisas alanına saygı duyduğu, Zübeyir ağabeyin tabiriyle “iyi işli” olduğu, uzmanlığın değer kazandığı, tecrübenin yeni ilimle donanımlı olduğu insan kaynağı, daha verimli iş ve fikir müzakereleri yapar. Kaliteyi arttırıcı, nitelikli ve keyfiyete dayalı plan, program ve mutabakatlar sağlayabilir. Uzlaşma ve müşavere yolunu açık tutan, öncelikle insanların bilgi düzeyi, kavrama kapasiteleri, uzmanlıklarının derinliği ile birlikte, özelliklerine ve yeteneklerine yükledikleri hedef ve amaçlarıdır.

Günümüzün başdöndürücü bilgi hızına tek başına veya  sınırlı bir kadro ile yetişmek, olayları kavramak, yeni yaklaşım ve stratejiler üretmek pek kolay değildir. Bunun yolu dayanışma içinde danışma kurullarından, ihtisas komisyonlarından ve ihtimam iletişiminden geçmektedir.

Bediüzzaman, günümüzü tanımlarken, her şeyin ilim ve fenlere göre hükmedeceğini, belağatın önem kazanacağını belirtir. Buna göre cehaletin izalesi, hikmetle ve akılla mümkündür. Araştırıcı ve sorgulayıcı bir dönemde, yeni kuşakların anlama ve algılama farklılığı başlı başına dikkate alınması gereken bir realitedir.
Müşaverenin, salt şekil ve şarttan ibaret olmadığını, muhteva, konu ve ilgililerle yapılması gereği, bağlayıcılık değerini arttırmaktadır.

Tarihle, toplumla, çevreyle, zamanın kabiliyetiyle, insanların yeteneğiyle, duymadıklarımıza açık olacak bir tepki alma cesareti ve olgunluğu ile değişik ortam, kişi ve kurumlarla fiilen, zihnen veya müşahede ile müşavere edebiliriz.
Her tepki bir müşavere geribildirimidir. Her destek bir takdir müşaveresidir. Her yorum, yeni bir sonuç ve muhakeme ihtiyacıdır. Tekamülün basamakları, istişare geleneğini köklü tutma ve hayatımızı doğru yönlendirecek rehber kişilere duyduğumuz ihtiyaçla orantılı yükselir.

Ruhumuzun itiraz hakkı, aklımızın hislerimizi  yenme iradesi ve kontrolsüz tepkilerimize ya da tanımlanamayan hırslarımıza yenik düşmeyecek fikir merkezli ilkelilik ve bunun tescili, yine bizim dışımızdaki yansımaların değerlendirmesi ile bizi yönlendiren örtülü ve sistemik olmayan istişare yollarıdır.

Meşveretin hakim olduğu aile, okul, cami, kışla, devlet ve uluslararası kurumlar, kendi içlerinde olanca rahatlığıyla konuşabildikleri, konunun içinde kaldıkları ve derinleşen çözüm merkezli büyüme ve paylaşımı arttırdıkları nispette katılımcı ve kalıcı bir demokrasiye geçiş imkanı bulurlar.

Bu hayat tarzı, bireyin öğrenme kültürüne, beraberce sevgi ve ortaklık değerlerini hazmedip farklılığa tahammül  edecek bir olgunluk ve kabullenme seviyesine taşır.

Siyasetin lider merkezli ve siyasi iradenin dar kadro anlayışı ile hükmettiği demokrasi denememizde, arzu edilen olgunluğun yakalanamadığı bir gerçek. Üstelik her açık ve kapalı darbe sonrası hormonlaşan siyaset ve türbülansa bırakılan irade, şaşırtıcı ve diktatörleşen yeni portrelerle bizi karşı karşıya bırakmaktadır.

Bunun yolu; halkın meşveretine itimat, rey, ihsas hakkına riayet ve onun beklentilerine saygılı bir demokrasi inşasının şeffaf ve dürüst yansımalarını göstermekten geçer.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.