Risale-i Nur kaynaklı resim sergisi açılıyor

Risale-i Nur kaynaklı resim sergisi açılıyor

"Ölümden ölümsüzlüğe, Vahdaniyet ve Haşir" konulu resim sergisi açılıyor

Risale Haber-Haber Merkezi

Risale-i Nur vecizlerinin resmini yapması ile bilinen ressam ve hattat Refet Kavukcu'nun yeni sergisi açılıyor.

Risale-i Nur kaynaklı vecizelerin ışığı altında "Ölümden ölümsüzlüğe, Vahdaniyet ve Haşir" konulu kolaj resim sergisi 1 Kasım 2018 Perşembe günü Erzincanpark AVM'de saat 13'te açılacak.

Bediüzzaman’ın Haşir ve Vahdaniyet üzerine veciz sözleri

Konuyla ilgili Risale Haber'e açıklamalarda bulunan yetkililer, sergide yaratılışın ölümle sonlanmadığı, ebediyet, sonsuzluk için bir aşama olduğuna Risale-i Nur Külliyatı ışığında akla kapı açmaya çalışıldığına dikkat çektiler.

Açıklama şöyle

"Vahdaniyet ve Haşir kavramları üzerinden kes-yapıştır (kolaj) anlayışıyla birlikte kimi zaman boya ve çizginin de kullanıldığı sergide Cenab-ı Hakk'ın yarattığı nesneler üzerinden ölümsüzlük-ebediyet arayışını sürdürmektedir.

Bir diğer deyişle Bediüzzaman’ın Haşir ve Vahdaniyet üzerine veciz sözlerinin resim yüzeyinde kolaj tekniği kullanılarak biçim kazanması söz konusudur. Sanatçı eserlerinde bu kavramları yorumlayarak sonuca varmak istemektedir. 

Rafet Kavukcu’nun yaratılış üzerine yapmış olduğu araştırma ve incelemeler sürecinin ardından 1955 yılında, Bediüzzaman’ın düşünce dünyası ile tanışması kendi dünyasının madde-mana ilgisinde anlam derinlikleri kazanmasına yol açmıştır. Hücreden galaksilere kadar her şeyde (yaratılanda) madde-mana üzerinden çözümlemeler; manadan yoksun maddenin ölümle sınırlanması, mana ile bütünleşen maddenin (insanın) ölümsüzlüğe-ebediyete ulaşabileceği anlayışının tüm yaşamına nüfuz etmesini kendine ait sanatsal verilerde de izlemekteyiz.

Burada ‘Mana’dan maksat İlahi Kudret’in varlığını arayış/tefekkürdür. 

Bu şekilde mektebliler dinsiz olmaktan, medreseliler de taassuptan kurtulacak

Serginin düşünce yapısını oluşturan veciz sözlerin sahibi Bediüzzaman, İstanbul’da inşa edilen Darü’l Fünun gibi bir üniversitenin Doğu Anadolu’da da kurulmasını padişaha teklif etmek amacıyla yola çıktığında, Dördüncü Ordu-yu Hümayun’un merkezi olan Erzincan’da, Ordu Kumandanı Zeki Paşa’nın davetine icabet eder. Bu durum iki buçuk ay sürecek bir misafirliktir. 

Bu süreçte, birinci devre Erzincan milletvekili, müftü, müderris Osman Feyzi Efendi’nin talebesi Molla Hüseyin Efendi ile geçen bir sohbetinde mekteplerde din dersleri, medreselerde ise müsbet fennler okutulmasını teklif edeceğini söyler. “Bu şekilde tedrisat yapılınca mektebliler dinsiz olmaktan, medreseliler de taassuptan kurtulacaktır” diyerek amacını açıklar.

Böyle bir düşünceye sahip Bediüzzaman’ın hayat amacını vurgulayan Haşir ve Vahdaniyet üzerine veciz sözlerinin Rafet Kavukcu’nun dünyasında nasıl yankı bulduğunu, hattatlık ve ressamlığıyla birlikte hayatıyla bütünleşen bir anlayış, düşünce ve hayat tarzı için vermiş olduğu inanç-demokrasi mücadelesinin de örnek alınması ve dikkatlerden kaçırılmaması önem arz etmektedir.

İzleyiciler eserleri izlerken tefekkür edecek

İzleyicilerin eserleri izlerken tefekkür edebilmenin hazzını da yaşayabilmeleri bir başka amaçtır. Tabii ki Yaratan’ı tefekkür etmek Rafet Kavukcu’nun hayatının vazgeçilmezlerindendir. Bu hayati önem eserlerine de yansıyarak devam etmiştir.

Plastik değerlerin farklı malzemelerle buluşması, 20. yüzyıl sanatıyla birlikte daha yoğun bir etki ve ilgi alanı bulmuştur. Bir düşüncenin günlük kullanım malzemeleriyle yüzeyde yeniden anlam bulması, o düşüncenin günlük hayatın birçok noktasına yerleşmesi/yerleştirilmesi ile ilgili bir yönünü göz ardı edemeyiz.

Tabiatta var olan bir durumun klasik bir anlayışla resmedilmesi değil, nesnelerin doğrudan kullanılması ya da fotoğraf vb. malzemelerin yüzeyde kes-yapıştır tekniği ile değerlendirilmesi, anlam kazanması söz konusudur.

Bediüzzaman’ın yaşadığı mekânlar

Rafet Kavukcu’nun 1960-70’li yıllarda da kolaj tekniğini haşir ve vahdaniyet kavramlarını ifade etme maksadıyla kullanmış olduğu bilinmektedir. Hatta bu çalışmaların birçoğunu Türkiye’nin farklı illerinden gönderilen fotoğraflar üzerinden çalışarak o adreslere geri göndermiş olması da yaşamının bir parçasıdır.

1950’li yıllardan başlayarak yapmış olduğu doğrudan doğa (tabiat), Bediüzzaman’ın yaşadığı mekânlar, o döneme ait bazı olayların kompoze edilmesi, inanç-inançsızlık üzerine kompozisyonlar (bunlar sembol-simge anlayışı üzerinden gerçekleşen grafik tasarım etkili eserlerdir) ve portre gibi konular da çalışmalar yapmış, bu eserlerini desen, yağlı boya ve akrilik boya teknikleriyle gerçekleştirmiştir. 

Bunlarla birlikte sanatçının hat çalışmaları ve kaligrafik düzenlemeleri de Erzincan Zübeyir Gündüzalp Kültür ve Eğitim Vakfı’nın sürekli sergileme alanında izlenebilir.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum