Ramazan bereketine

Uyanmadığımız gecelerin azaldığı bir aydayız. Bereketli bir mevsimin olgunlaşan meyvesine uzandığımız bir an gibi. Ramazan, bir yeniden başlama, hayatı arındırma, vücudu dinlendirme, bütün organizmayı maddi-manevi bütünlük içinde fonksiyonel hale getirme dönemidir.

Kışın bahar, akşamın sabah, gecenin gündüz, kıtlığın bereket, yokluğun bolluk olduğu ve sevabın katlandığı bu ayda Ramazan tadı var. Rahmetle hallendikçe hayat bir başkalaşıyor.

Çocuklar cami önünde daha şen şakrak, bir de teravihe katılışları var ki, bize  çocukluğu hatırlattıkları için ayrıca masumiyet temsilcileri. 

Teravih sonrası yürüyüş ve sohbet ortamını dün akşamki ilk teravihte yakaladık bile. Komşular daha mütebessim, çevre daha sakin, alışverişler canlı, sükunet ise olabildiğince yakınlaştırıcı.

Ramazan bereketine huzur istiyoruz bolca. Çevremizde yangın sönsün diye. Ülkemizde karanlık bulutlar dağılsın diye. Rahmani çiçekler daha çok açsın diye.
Celali tecelliler, cemali tecellilere vesile olsun diye istiyoruz huzuru ve kardeşliği.

Daha az dünyalık olacağız bu mevsimde. Dünyada iken ahiret yurduna kendimizi en yakın hissettiğimiz manevi bir iklimin kalbi ve ruhi sıcaklığı ile birlikte yaz tadında bir sıcaklıkla da ayrıca erimenin ve teslimiyetin daha da anlam kazandığı bir Temmuz’dayız.

Akşamları serinletici nimetlerle ödüllendirildiğimiz meyveler, hayatın ritmini o kadar mükemmel bir arz-talep dengesine oturtuyor ki, sadece karpuz bile iftarın rahatlatıcı bir nimetidir.

Uzun süredir arzuladığım bir sürece Ramazan öncesi girmenin hazzı ise ayrıca farklılaştırdı bu mevsimi. Vücudun dinlenmesi, az yemek ve fazlasını enerji olarak tüketecek bir dengeye iki haftadır hazırlanıyorduk ki, oruca bir mukaddime yapmak oldukça rahatlatıcı ve gayr-i uzvi melekeler için büyük bir ferahlama fırsatı oldu Ramazan.

Vücut sarayımız, kendi bakımı için itina isterken beraberinde manevi bakımın bütün altyapısını da hazırlıyor.

İşte büyük gün, büyük müjde ve büyük başlangıç olan Ramazan’la birlikte taçlanıyoruz. Sevap deryasına dahil ediliyoruz. Rahmet sağanağı bizi öylesine kuşatıyor ki, bunu hissetmemek mümkün değil.

Şükür kapıları, sonuna kadar tövbe kapılarını  açtırıyor ki, oradan cennete giden yolun yolcularını görmek bile  her kulun iç hasretine bir kamçı görevi görür ki, ona da bir kapı açılır.

Kalpler kalpleri açtıkça, kapılar da birbirini açar. Tövbe kapılarının tamamen açılması, mağfiret ayının bereketidir. Günahtan kaçarken ve günahtan dönerken kullandığımız kapılar, beraberinde bizi yeni  kapılara ulaştırıyor. Cennet asa baharın kapısına giden bir yol.

Kardeşliğin, şefkatin, huzurun, istiğfarın, nedametin, duanın, teşebbüsün, inşirahın, inkişafın ve şükrün bizi kucaklayan ruhani iklimine açılıyoruz. Ardına kadar bizi davet eden bu rahmet kapıları, bir kopuşun, bir çıkışın ve yeniden girişin yaşandığı kapılar silsilesinin birbirine bakan temsilleridir/temsilcileridir.

İşte her münacat kapısı, ayrı bir yakarışın dillendirildiği, ızdırari halin yaşandığı zamanlardır.

Biz de; Ramazan bereketine Şam-ı Şerifte fecr-i sadık ve huzur diliyoruz. Bütün İslam coğrafyasında şuurun, hürriyetin ve meşruiyetin hakim olduğu bir döneme/uyanışa kan akmadan geçişi niyaz ediyoruz.

Türkiye’nin İslam kardeşliği esaslı bir basiretle İslam alemine yakın durmasını ve teyakkuz halinde bir ihtiyatla hareket etmesini temenni ediyoruz.

İnsanlık aleminin hakkı arayan insaf ehli başta olmak üzere huzur ve sükuna çalışan dünya vatandaşlarının her zeminde ve idarede galip gelmeleri için dua ediyoruz.

Mazlum ve mağdur, fakir ve hasta, yaşlı ve çaresiz, muhtaç ve kimsesiz, sıkıntılı ve dostsuz, maneviyatsız ve hakkı arayan insanların, insanlığa şifa veren Kur’an eczanesinden nasiplenmelerini ve huzur bulmalarını Ramazan hürmetine ve bereketine Rabbimizden talep ediyoruz.
Ramazan bereketine bütün korukların üzüm olması duasıyla.
** *
Ankara Hacı Bayram camiinde, Hazretin ruhaniyetinde Ramazanın ilk cumasında her taraf bereketliydi, kalabalıktı. Zihnin, kalbin, aklın iftara hazırlandığı bir manevi iklimin sadece Rabbimize sunulan ibadetiyle, mükafatını da özel olarak O’nun vereceği müjdelerle sıcak güneşin altında eda edilen cumanın avlusunda huşu vardı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.