Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Peygamber uygulamasından rahatsız olanlara…

Sevgili Psikoloğum Bediüzzaman–24

Sevgili Psikoloğum; yazıma sizin reçetenizle başlamak istiyorum.

“İkinci Mes'ele: Risale-i Nur'un Isparta'da kat'î galebesi, zındıkları şaşırttı. Fakat bazı mütemerrid ve muannid ve ölen herifin ruh-u habîsi hükmünde bazı zındıklar, o mağlubiyete karşı gelmek fikriyle, baştan aşağıya kadar Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) aleyhinde, fakat perde altında, aynen münazara-i şeytaniye bahsinde hizbü'ş-şeytanın, Peygamber (A.S.M.) ve Kur'an hakkında mesleklerince söyledikleri tabiratı başka bir tarzda o zındık herif istimal etmiş. Onun gibi yahudi, mütemerrid ve dinsiz feylesoflarından ve Avrupa'nın zındıklarının eskiden beri Kur'an ve Peygamber'in (A.S.M.) hâlâtından medar-ı tenkid buldukları noktaları, bu İslâm ismi altındaki zındık, kurnazcasına, safdil Müslümanlara ve Risale-i Nur'u görmeyenlere dinlettirmek ve göstermek için öyle bir tarzda gitmiş ve küfrünü gizlemeye çalışmış ki; şeytanette, şeytandan ileri gitmiş. Beni çok müteessir etti.”

Sevgili Psikoloğum; İslam’a karşı, suikastların zirve yaptığı o kritik dönemlerde, verdiğiniz mücadele, zındıka komitelerinin Anadolu’yu dinsizleştirme hedefine, çabasına karşılık, Risale-i Nurlar'ın elde ettiği parlak zaferler, ifsat hareketini kudurtmaya yetmişti.

O zamanlar, Isparta’da, küfür karşısında, elde edilen galibiyetin, Anadolu’ya yayılması ve Âlemi İslam’a yeni bir umut olması, din düşmanlarına hezimet üstüne hezimet yaşatıyordu... Bu yüzden, saldırganlıklarını kat kat arttırıyorlardı... O günün, kötü ruh sahibi heriflerinin bu günkü inatçı temsilcileri, aynı saldırganlıkla, tahribat hareketine devam etmesi sizin yaşadığınız o dönemin dehşetini bir parça anlamamıza yetiyor.

Sevgili Psikoloğum; Bugün de Risale-i Nurlar'ın ifsat komiteleri karşısında, o dönemin galebesi gibi galebe çalması, habis ruhluları iyiden iyiye kudurtuyor… Yine Hz. Kur'ân ve Hz. Peygamber (sav) aleyhinde hayâsızca ifadelerde de bulunuluyor… Hakikat düşmanı heriflerin, özellikle hadisler hakkındaki mesnetsiz sözleri, ne denli bir yıkım hareketi olduklarını bizlere güneş göstermektedir. O inatçı ve insafsız adamlar, sizin reçetelerinden habersiz olanlara karşı inkârlarını gizleyerek, Ehl-i Sünnet yolundan ayırmak için şeytanlıkta şeytandan daha da ileri gitmekteler… Vitrinleri Kur’an Müslümanlığı olsa bile, hakikatte; Siyonistlerin arzu ettiği şekilde İslam’ı yıkmaktır, parçalamaktır! İslâm isimli herifler ve aynı zihniyetin mensupları, hadis inkârcılığı ile birinci elden Kur’an’ı analiz yapan hadis laboratuvarını yok etmeye çalışıyorlar… Özellikle Kur’an’ı eksik ve kusurlu analiz yapmaya çalışan bu İslam görüntülü heriflerin, Laboratuvarı Nebeviyyenin sağladığı gerçek Müslümanlık neticesine rahatsız olmalarının sebebi; Şialaştırma çalışmalarının yerle bir olmasıdır… Hz. Peygamberimiz, Miraç’la elde ettiği İlah’ı lütuflar neticesinde, Laboratuvarı Nebeviyye ile bize usul ve esas sunmuş ve ibadet tarzımızın sağlam bir modeli olmuştur. O’nun tarzı hayatını ve tarzı ibadetini bir kenara koyup, bu mealcilerin dediklerini yapmak, ancak tarzı ihanet olur...

Sevgili Psikoloğum; Mealciler kısaca; Hazreti Peygamberimizin Sünnetinden, konuşmasından rahatsız olanlar, bolca konuşuyor ve bolca kendi kitaplarına atıfta bulunarak, kitaplarının reklamını da yapmış oluyorlar ve kanalları dolaşarak, inatçı Yahudilerin ve Sünnet-i seniyye düşmanlarının üstü kapalı propagandasını yapıyorlar… Hz. Muhammed’in (sav) bin 400 yıl ötede, Kur’an’ı, bütün asırların işiteceği şekilde tefsir etmesi, bu dinin sahibi olmasının gereğini yerine getirmesidir. Konuşmuştur, yaşamıştır ama Allah’ın istediği şekilde… Birilerinin itiraz etmesi: “ Nerden çıkarıyorsunuz? Kur’an’da böyle bir şey yoktur, bırakın şu uydurma hadisleri” demesi, üstü kapalı Kur’an korsanlığı yapmalarıdır... Rabbimizle görüşme şerefine nail olmuş bir Zat’ın Kur’an’a uyan anlayışını ve hayat tarzını bir kenara bırakıp, bu bozuk mealcilerin sözlerine göre İslam’ı yaşamanın anlamı; tamamen Kur’an’dan uzaklaştırma operasyonuna aldanmaktır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) tereddütleri ortadan kaldıran sünnetine intisap ederek, hayatı Allah’ın razı olacağı şekilde tanzim etmek mealcileri delirtiyor, rahatsız ediyor. Çıkıp da delikanlıca; “Peygamber tarzından çoookk rahatsız oluyoruz diyemiyorlar…”

Mealcilik; kirlenmiş hayatları ile kirlenmiş bakışları ve beyinleri ile mukaddes ve pırıl pırıl peygamber anlayışını ve analizini hâşâ sümme hâşâ hakir görmek ve bertaraf etmeye çalışmaktır. Hz. Peygamberimiz (sav) Kur’an güneşinin merkezinde bulunması ve bütün latifelerinin aydınlık haliyle, İlah-i Emirlerin ne olduğunu; Allah’ın bizden beklentisini kusursuz ve noksansız bir şekilde aktarması bizim imanımızın şekillenmesine vesile olmuştur. Hadisler, birinci elden, hormonsuz ve en fıtri haliyle Asrı Saadeti aydınlattığı gibi günümüze de projektör tutmuştur. Niyeti halis olmayan mealciler, hadislerin parlaklığından, ışık tutulmuş tavşanlar gibiler… Sünnet-i seniyye çizgisinde hareket eden tüm cemaatleri kendilerine engel görerek, saldırganlaşıyorlar… Ortaya mealcilik ifsadı çıkarmakla, beklenilen yıkım hareketinin sonuca bağlanmasını arzu etmekteler... Ama reçetelerinizde bulunan hadis ve Sünnet-i seniyye müdafaası, tüm bu oyunları bozmaktadır ve bozmaya devam edecektir…

Hadis aydınlığından ortaya bir yükümlülük çıkıyor ve bu sorumluluktan paçayı sıyırmak isteyenler, az vazife ile Müslümanlık yaşamak istiyorlar… Bunun için mealcilik can simidine sarılmaktalar… Hadisi kabul etmek; Kur’an’ın bizden beklediği Müslümanlığı harfiyen yaşamak demektir. Bizim hakiki manada İslamiyet’i yaşamamız ise yeniden maddi ve manevi inkişafımız olacaktır ki bu da ecdadımız gibi Müslümanlara yeniden sahip çıkmamız ve bozuk zihniyet ve mezheplere fırsat vermememiz demektir. Böyle bir durum ise ne İran’ın, nede Vahhabilik adına hareket edenlerin ve de perde arkasındaki zındıka komitelerinin asla işine gelmez… Evet, Müslüman’ın işine gelen ise Peygamber tarzı İslam’ı yaşamak olacaktır. Başka tarzlar bizi felakete sürükler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum