Panama Leaks ve Bediüzzaman

Artık titanların savaşına tanıklık edeceğiz.

Batı uygarlığının insanoğluna sunduğu yeryüzü tanrılarının katliamları başlıyor.

Bir taraftan  Süperman bir taraftan Batman…

Bir asırdır insanlığı kurtaran (!) bu kahramanlar (!) yeni bir gişeye hazırlanıyor.

Yavuz Sultan Selim’in dünya ile ilgili görüşüne henüz ulaştılar.

“Dünya bir padişaha çok iki padişaha azdır.”

Ve işte önümüzdeki zamanlarda iki kralın tutuşmasını izleyeceğiz.

Bütün insanlık bu kavgaya hazır olmalı…

***

Önce hepimizin bildiği basit bir tahlil yapalım;

Günümüz batı uygarlığını meydana getiren iki ruhtur.

Daha doğrusu iki farklı türün imtizacıdır.

Roma dehası ve Yunan felsefesi…

Bediüzzaman hazretleri bunlarla ilgili “bir asıldan tev’em olarak neşet eden roma ve yunan ilki dehaları…” olarak tarif eder.

Bunlar ikiz kardeşlerdir.

Su ve yağ gibidirler.

Murur-u zamanla asırlar süren medeniyetlerine ve Hiristiyanlığın bunları birbirine katmalarına karıştırma ve kaynaştırmasına rağmen yine bir olmadılar.

Ayrı ayrı şekillerde bu iki ruh yaşıyor.

Ve asla da bir olmayacaklar.

Evlat da vermeyecektir.

Öyle ise veliahtları olmayınca dünyayı nasıl idare edecekler?

İşte şimdi geldikleri nokta burasıdır.

Şundan emin olun ki hiçbir batı ülkesi hiçbir savaşa giremez.

Kapitalizm bunları o kadar semirtti ki ayağa kalkacak mecalleri kalmadı.

Diğer taraftan kurdukları düzeni kaybetmemek için bütün bildikleri şeytani planları devreye sokmakta asla teredüt etmezler.

Gerekirse dünyayı yok edecek kadar da gözleri dönmüştür.

Eğer batıyı az çok tanıyorsanız şunu da bilirsiniz ki; bu baronlar, bu patronlar diğer dünyayı sömürürken, esir aldıkları insanları da sömürdüler.

Kadını da erkeği de (esirleriyle) gayrı meşru ilişkilere girdiler.

Hani kendileri birlikte nesil vermediği için, bu gayri meşru ilişkiler sonucunda peydahladıkları veledizinalarını devreye sokuyorlar.

Bu gün dünyayı kana bulayan terör işte bu gayrı meşru ilişkiler sonucu oluşan evlatlarıdır.

İŞİD’i, PYD’si, EL KAİDE’si ve BOKO HARAM'ı bu veled-i zinalardan oluşan ordularıdır.

Bunlar kimlerdir biliyor musunuz; hani çiftlik sahibinin içkiliyken zorla sahip olduğu esir kadından doğan çocuğu saklayıp arada bir dövüp büyüttüğü ve canavarlaştırdığı, bodrum kattaki oğlu vardı ya…

Onların romanlarında ve filmlerinde sıkça rastladığımız karakterler…

İşte ne zaman ki zora düşer, öldürmek istediği birileri çıkınca, onun zincirini çözer ve ortalığa salarlar.

O da önce babasının emrini dinler çünkü ondan çok korkuyordur.

Babasının istediği insanları bir bir öldürür.

İşi bitince de tekrar gelir zincirine bağlanıp hayvan gibi yemeğini yer.

Fakat bir süre sonra o velet babasının kırbaçlarından bıkar kırbacından tuttuğu gibi babasının boynuna geçirip korkunç bir şekilde gebertir.
Yani Frankeştayn'ın sosyo-psikolojik bir versiyonu...

***

Evet, sevgili dostlar bugün batının geldiği yer burasıdır.

Dünyayı terörle ve istihbaratla idare etmeye çalışıyor.

Ortaya sürdükleri bütün örgütler onların gayrı meşru evlatlarıdır.

Şimdi emir dinliyorlar ama şundan emin olun ki kısa bir zaman sonra ilk önce bu veletler onları öldürecektir.

Bu batı için kaçınılmaz sonun bir ayağıdır.

Zira bumerang geri dönüyor.

Bir diğer ayağı ise şimdi yaşadığımızdır.

Nedir bu yaşadığımız diye soracak olursanız, şöyle söyleyebiliriz;

Hani bir türlü imtizaç etmeyen o iki ruh varya …

İşte o iki ruh ta ilk baştan beri gizliden gizliye birbirlerine diş bileyip altan alta dengeli bir şekilde güttükleri bir savaşın su yüzüne çıkmasıdır.

Panama Leaks her şeyi ortaya çıkardı.

Bediüzzaman hazretlerini de tescil ettirdi.

Hani demişti ki:

“Adeta tenasühle o iki ruh şimdi başka şekillerde yaşıyor.”

Bunlar ikinci dünya savaşından bu yana, Amerika dünya İmparatorluğunu İngilizlerin elinden aldığından beri adeta aklımızın alamayacağı bir savaş başlamış.

1917'den beri Amerika’nın en büyük stretejisi olan “Amerika Grand” siyaseti gereği; yeryüzünde Amerika’ya kafa tutacak hiçbir gücün olamayacağı kavgası sürerken İngilizler bu dengeyi hep zorlamışlar.

Sovyetler Birliği'nin çökmesi, Çin’in yeni bir güç olarak yükselmesi, Kafkaslarda, uzak doğuda ve orta doğudaki bütün bunca kargaşalar hepsi bu derin stratejilerin birer parçasıdır.

Tabi ki bütün bunca hareketlilik milyonlarca masum insanın ölmesi anlamını da taşıyor.

Dolayısıyla kurdukları bu medeniyet en fazla yüzde 10'unu mutlu ederken yüzde 90'nına özelikle yüzde 80'nine cehennemi yaşatmıştır.

Böylece insanlığı büyük bir uçurumun kenarına getirdiler.

İnsanlık şu anda üç ihtimalli bir gerçekle karşı karşıya kalmıştır.

1-Vicanların buzlaştığı bir insanlık.

2-Kalplerin karardığı kıyamet sanaryolaruyla dolu bir insanlık.

3-İnsanın özünde saklı olan insaniyet ve insaniyeti kübra olan İslamiyet.

Bu tasnifi şimdiki batılı filozofların yaptığı tasniftir.

Bediüzzaman hazretleri ise bu tasnifi iki şık üzerinde değerlendirir.

"Batının kokmuş tefessüh etmiş batıl formülleri mi yoksa Kur'an'ın terü taze formülleri mi?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
9 Yorum