Onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır

Onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Büruc Suresi 10-16. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

10 . Şübhesiz ki mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara (îmanlarından vazgeçmeleri için) işkence edip de, sonra (yaptıklarına) tevbe etmeyenler yok mu, işte onlar için Cehennem azâbı vardır, hem onlar için (bu dünyada da) yangın azâbı vardır (ki o ateş, kendilerini de yakmıştır)!

11 . Muhakkak ki îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır! İşte büyük kurtuluş budur!

12,13,14 . Doğrusu Rabbinin (kıskıvrak tutup) yakalayışı, elbette pek şiddetlidir! Şübhesiz ki (ilk olarak mahlûkātı yaratmaya) başlayan ve (âhirette o yaratmayı tekrar) iâde eden ancak O’dur. Ve O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Vedûd (kullarını çok seven)dir. (*)

15 . Arşın sâhibidir; Mecîd (şânı pek yüce)dir.

16 . Ne dilerse, (dilediği gibi) hakkıyla yapandır.

(*) “Ma‘lûmdur ki; her kalb, kendine ihsân edeni (iyilik edeni) sever ve hakîkî kemâle (olgunluğa) muhabbet eder ve ulvî cemâle meftûn olur. Kendiyle berâber sevdiği ve şefkat ettiği zâtlara dahi ihsân edeni daha pek çok sever. Acabâ, (...) her bir isminde binler ihsan defîneleri bulunan ve bütün sevdiklerimizi ihsânâtıyla mes‘ûd eden ve binler kemâlâtın menbaı (kaynağı) olan ve binler tabakāt-ı cemâlin medârı (güzellik mertebelerinin sebebi) olan binbir esmâsının müsemmâsı olan Cemîl-i zü’l-Celâl, Mahbûb-ı zü’l-Kemâl, ne derece aşk ve muhabbete lâyık olduğu ve bütün kâinât, onun muhabbetiyle mest ü sergerdân (kendinden geçmiş) olmasının şâyeste (lâyık) bulunduğu anlaşılmaz mı? İşte şu sırdandır ki; ‘Vedûd’ (kullarını çok seven) ismine mazhar bir kısım evliyâ: ‘Cenneti istemiyoruz. Bir lem‘a-i muhabbet-i İlâhiye (Allah’ın sevgisinin bir parıltısı), ebeden bize kâfîdir’ demişler.” (Sözler, 32. Söz, 289-290)