Neden Cindoruk?

Bazen düşünürümde; bizim ekâbir takımları yani devletin büyükleri, devletin idarecileri, daha da ötesi devleti idare etmek isteyen hükümetler ve siyaset adamları neden hep yukarılara bakarlar.
Neden arada bir eski Osmanlı liderleri gibi tebdili kıyafet edip sıradan halkın arasına karışmazlar.
Mesela Anadolu’nun en ücra bir kasabasına bir ilçesine gidip çay ocaklarında halkı dinlemezler.
Halkın devlete bakış açısını, hükümetin icraatlarını parti liderlerini ve özellikle parti liderlerinden beklentilerini ve nasıl bir liderlik istediklerini çaktırmadan dinlemezler.
Hakikaten Anadolu’dan Ankara’ya baktığımızda bazı olaylar cereyan eder ki en sıradan vatandaşın bile bıyık altı gülmesine sebep oluyor.
Çünkü yaşananlar tamamen halktan kopuk şeylerdir.
Çünkü bazen tartışılan konular tamamen halkın dışında ki tartışmalardır.
Çünkü bazen yaşanan hadiseler hala tek partili dönemdeki gibi “halkı adam edilecek kalabalıklar” olarak görme eğilimidir.
Çünkü bazı gelişmelere baktığınızda sanki en az 30 yıl öncesi Türkiye gibi “nasıl olsa halkı kandırırız” düşüncesi hâkim.
Aslında bu söylediklerimi pekiştirecek yüzlerce konu var.
Ama ben sadece güncel olması babında DP’nin kongresini nazarlara vermek istiyorum.
Eğer böyle olmazsa bugün DP’nin başına Sayın Cindoruk’u getirmezlerdi.
(Önce şu “getirmezlerdi” kelimesini isterseniz farklı bir yere kaydedin.
Çünkü onun altında görebildiğim kadarıyla (tabi bana göre) çok farklı bir açılım gerekmektedir.
Onu farklı bir kategoride ele almak lazım.
Onun için bu kelimeyi bir yere kaydedip yeri zamanı geldi mi detaylı konuşalım.)
*                                  *                           *
Evet, şimdi DP’nin başında Sayın Cindoruk var.
Cindoruk’un gelmesi beni çok ama çok düşündürdü.
Beni zaman tüneline itti.
Daha önce hiç kurcalamadığım hiç altını oymak istemediğim gerçekleri düşünmeme itti.
Yahu hakikaten neden Cindoruk?
28 Şubatı hiç unutmadım ki.
28 Şubat askeri müdahalesine destek olmak için kendi partisi DYP’yi parçaladı, oradan kopardığı 40 kadar milletvekiliyle Demokrat Türkiye Partisi’ni kurdu. Kurulan (bana göre) gayri meşru bir hükümete ortak oldu ve bu parti ilk seçimlerde yüzde 0,5, oy alarak yok olup gitti.
2007’de CHP’nin muhalefetini beğenmediği için “Türkiye’nin sol bir partiye ihtiyacının olduğunu” söyledi.
Bununla da kalmadı 367 olayına tamamen destek verdi.
Yargısal darbeye öyle bir destek verdi ki dünya hukuk tarihine olmadık kavramlar getirdi.
“Bu meclis cumhurbaşkanını seçemez” dedi.
E muhtıraya tam kuvvet destek verdi.
Ve bana göre en kötüsü özelikle günümüz Türkiye’sinde halkın gözünün içine baka baka Ergenekon avukatlığını yaptı.
Yahu hakikaten soruyorum neden Cindoruk?
Evet, Cindoruk’u düşünürken aklıma neler gelmedi ki;
Bir zamanlar ANAP’ı neden desteklemediğim hatta hiç sevmediğim aklıma geldi.
ANAP ihtilalın ürünü olduğu için hiç sevmemiştim.
Oysa AP de bir ihtilaldan sonra kurulmuştu üstelik kurucusu bir generaldi.
O döneme baktıkça ilginç şeylerin netleştiğini görüyorum.
Sonra Sadettin Bilgiç’in lafları dikkatimi çekiyor.

“Demirel 1964 Adalet Partisi genel başkanlığına aday olurken Cemal Gürsel ve Milli Birlik Komitesi üyelerinden icazet aldı. ‘Ben Demokrat Partilileri uyuturum. Beni destekleyin’ dedi. Darbecilerin desteğiyle lider oldu. Ondan sonra da sözünü tuttu.”
Sanki o dönemden bu yana danışıklı bir dövüş sahneleniyor.
Sanki o günden bu güne vitrine konulan insanlar tamamen farklı yerlerden seçilmiş de halka lanse edilmiş gibi geliyor bana.
*                               *                           *
Bugün Türkiye’de bir Ergenekon gerçeği var.
Bu Ergenekon aynasından baktığımda ise hakikaten bu olaylar bana çok garip geliyor.
Ve kendimi yıllar yılı kandırılmış hissediyorum.
Bugün DP’ye Cindoruk başkan seçiliyorsa ve bu seçime merkez sağın kurtarıcısı deniyorsa ben bunu da büyük bir kandırmaca olarak görürüm.
Çünkü yukarda dediğim gibi en cahil bir adam bile halkın arasında gezerse böyle bir siyasi kişiliğin bugün asla bir alternatif olmayacağını bilir.
Dolayısıyla bu durum akla şu gerçeği getiriyor ki: daha önceki bir yazımda “  Eğer söylendiği gibi Ergenekon denilen örgüt bu kadar büyükse neden karşı atağa geçemiyor?
Oysaki fıtrat kanunlarına baktığımızda böylesi korkunç boyutları olan bir örgütün bu kadar deşifre edilmesine rağmen hiçbir karşı refleksin bile olmaması düşündürücü geliyor bana.”
Ve işte Sayın Cindoruk DP’ye başkan olmasıyla ve ülke çapında yine “cumhuriyet mitingleri” başlamasıyla ister istemez aklıma böyle düşünceler getiriyor.
Hala soruyorum; neden Cindoruk?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
8 Yorum