(Ne münasebet!) ‘Biz ancak ıslah edicileriz’

2/11- “Onlara, ‘arzda fesat çıkarmayın’ denildiğinde, (Ne münasebet!) ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler.”

Fesat kavramı hem maddî hem de manevi bozulmaları kapsamaktadır. Dolayısıyla kıtalar üzerinde ve denizlerde; yeryüzünde ve gökyüzünde ortaya çıkan bozulmalar kadar, insanların ahlâkında, yaşantısında meydana gelen toplumsal, bireysel, ekonomik anlamdaki kötüye gidişler ve olumsuz değişmeler de “fesat” kavramının kapsamı içine girmektedir. Örneğin; hormonlu gıdalar üretmek, tohumların genleri ile oynayıp GDO’lu ürünler yetiştirmek, fıtrat cinsiyetleri olan erkek ve dişinin dışında toplumsal cinsiyet adı altında ‘trans’ vs. türlerinde üçüncü bir cinsiyet olarak kabul edilmesini istemek, savunmak, benimsemek fıtrata olumsuz yönde şeytanî bir müdahaledir. Bu durum ise, Nisa 119’da şeytanın, Allah’ın yaratılış düzenini / fıtratı değiştirmek için kendine uyanlara emir ve telkinlerde bulunacağı şeklinde bildirilir.

Şeytan tabiatlı münafıklar, işbaşına geçti mi fesat çıkarmaya, ekonomik ve sosyal düzeni bozmaya çalışırlar. (Bkz. Bakara 205) Allah’ın yarattığı varlık düzenine yapılan fıtrata aykırı müdahalelerin neticesinde ise, insanlığı büyük felaketlerin beklemesi kaçınılmazdır. Zira fıtrat, Allah’ın yaratılış düzenidir. (Bkz. Rum 30) Sözün özü; ilahi hakikatlere aykırı davranıp, nefsin esareti altında yaşamayı özgürlük zannedenlerin faaliyetleri fesat yaymaktan ibarettir.

Onların ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ demelerinin sebebi, kalplerindeki hastalıktan ötürü fesadı, ıslah etmek gibi algılamalarındandır. Çünkü onlar ilâhını, keyfine göre tanımlayan, arzularını ilah edinen kimselerdir. (Bkz. Furkan 43)

Mesela; Ortadoğu’yu kana bulayan bebek katili İsrail’in Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog konuşmasında “We are peace seekers, we are only peacemakers” ifadelerini kullandı. ‘Peace’ sulh anlamına gelip Arapça’da aynı köke sahip ‘ıslah’ kelimesine denk geliyor ki; İsrail’in ‘ıslah edici’!, ‘barış ve huzur inşa edici’! bir devlet olduğunu söyledi. (16 Nisan 2024, TRT Haber)

Fakat Allah onların bu iddialarına reddiye olarak şöyle buyurmuştur: Dikkat edin, onlar müfsitlerin ta kendileridir. Fakat (bunun) şuurunda değillerdir.

12- “Dikkat edin, onlar müfsitlerin ta kendileridir. Fakat (bunun) şuurunda değillerdir.”

Fesat çıkarana müfsit denir. Fesad fâsıkların ve münafıkların, salâh da müminlerin vasfıdır. Kur’an’da fesadın karşıtı salâh, ifsadın karşıt ıslâh ve müfsidin karşıtı muslihtir. (Bkz. A’râf 56, 142; Neml 48-49)

Münafıklar, vahyin rehberliğinden uzak oldukları için ilâhî ölçüleri doğrudan veya dolaylı bir şekilde inkâr ederek düzenledikleri faaliyetleri bozulma ve yozlaşmayı netice verecektir.

(Dikkat edin,) “hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür.” (Said Nursi, Münazarat, Sualler ve Cevaplar)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum