Mehmet Asıf IŞIK

Mehmet Asıf IŞIK

Tekbir Günleri: Arafe Günü ve Bayram

Yine bir kurban bayramına erecek olmanın mānevi sevinç ve sürûrunu yaşıyoruz. Arafesiyle ve ardındaki bayramın mānāsıyla bu kutlu iklimde ruhlarımız arınıp durulacak inşaallah.

Hacılar Terviye günü denilen bugün Arafat Dağına çıkmanın hazırlıklarını yapıyorlar. Yarın Arafat’ta vakfeye durarak hacı olacaklar.

Cennetten çıkarıldıktan sonra yeryüzüne gönderilen Ādem ve Havva’nın tevbelerinin Arafat’ta kabulüyle affa mazhar oluşları misali, milyonlarca hacı rahmet ve merhametin celbi için avuçlarını gözyaşlarıyla dolduracak.

bayram.jpg

Onlar orada bugün hazan ve hüsran mevsimi yaşayan bütün mü’minler için, bizler de bulunduğumuz yerlerde onlara ve perişan haldeki ümmet için duālar ediyoruz.

Arafe günü sabahından itibaren bayramın son gününün ikindi dahil olmak üzere, her namazın ardından ve ayrıca bu mübarek günlerde aklımıza her geldiğinde rûhāni lezzetlerle getireceğimiz teşrik tekbirlerinin mānālarını da her fırsatta ve her vesileyle tefekkür edelim.

tekbir.jpg

"Allah-u Ekber, Allah-u Ekber.

“Lâ ilâhe illallah. Huvallah-u Ekber, Allah-u Ekber ve lillâhi'l hamd."

(Teşrik tekbirleri Hanefi mezhebine göre iki defa, Şafii ictihadına göre ise üç defa okunmalıdır.)

"Allah-u Ekber, Allah-u Ekber"

Allah en büyüktür; O yücelik makamlarının en üstündedir. Akla gelen veya gelebilecek hiçbir büyüklük onun katında kıymetizdir.

Bundan dolayı, āyetin ifadesiyle: وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَداً وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَر۪يكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِيٌّ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْب۪يراً "Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah´a hamd olsun» de ve tekbir getirerek O´nun şanını yücelt!" (isra Sûresi, 111 Āyet) "Ve kebbirhu tekbira" yāni sen O'nun şānını ve büyüklüğünü yeri-göğü çınlatırcasına tekbirlerle tekrar be tekrar yücelt.

"Lâ ilâhe illallah"

Allah'tan başka ilâh yoktur. Tanrı veya ilâh diye bilinen hiçbir şey ilâh değildir ve olamaz. İlâh sadece ve yalnızca Allah'tır.

Ey sonsuz büyüklük, yücelik ve azamet sahibi. Yarattığın, sonsuz ilmin, kudretin, heybetin ve hikmetinle her an çekip çevirdiğin bu uçsuz-bucaksız kâinatta, atomlardan galaksilere kadar en küçük işlerden/şeylerden en büyük ve azametli işlere/şeylere kadar olan biten hiçbir işte ve işleyişte senin ortağın, eşin, benzerin, mislin ve niddin (zıddın) asla ve kat'a yoktur.

Zāten bir şeyde ortaklık olması sonsuzluğun sınırlanması demektir. Cenāb-ı Allah-u Te'ālâ kusurdan, noksanlıktan, ortaklıktan ve ācizlikten müberra ve münezzehtir.

"Ve lillahil hamd"

Övülüp medhedilmeye lâyık olan bir tek O'dur. Çünkü, takdir ve tahsin edilecek bütün hayırlar, iyilik ve güzellikler takdis edilip yüceltilecek O'ndandır. Minnet duyulacak olan bütün nimetler O'nun rahmetindendir.

O halde hamd ve övgü onadır, şükür onadır, minnet onadır, teşekkür onadır. Bütün bunlar sadece O'nun hakkıdır.

Bu günler tekbirin, yüce Allah'ın tekliğinin, birliğinin ve büyüklüğünün iyice anlaşılması ve çok iyi ders alınması gereken özel günlerdir.

Yüceltilmeye hakkıyla lâyık Allah-u ZülCelâl ve Tekaddes (cc) bu yüceltilmeden aldığı mukaddes lezzetle de kulunun kalbine bir itmi'nan, bir sekînet ve bir rûhāni lezzet verir. اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِۜ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُۜ (Ra'd Sûresi/28.Āyet) "Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah´ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah´ı anmakla huzur bulur." İlâhi lütuf ve ihsan bir başka āyetin şu müjdesi ve taahhüdüyle tekrar edilir: فَاذْكُرُون۪ٓي اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا ل۪ي وَلَا تَكْفُرُونِ۟ (Bakara Sûresi, 152.Āyet) " Öyle ise siz beni (ibādetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!"

"Fezkurûni ezkurkum." Anılmak şarta bağlıdır; Siz beni anın ki ben de sizi anayım. Siz beni andıkça Rabbiniz tarafından anılacaksınız. Siz beni hatırlayın ki ben de size rahmetle nazar edeyim. Siz beni unutmayın ki ben sizi unutulmuşluğa terk/mahkûm etmeyeyim. Bütün bunlar size başlı. Siz yapıp edin yapın ki...

Bu her bir ān’ı, her bir dakikası rahmete ve berekete vesile olan terviye, arafe ve bayram günleri mübārek olsun. Allah'ın birliğine iman, şanlı Resûlüne itaat etmiş, mü'min ve muvahhid mü'minlerin halâs, necāt ve felâhına, gaflet uykusundaki İslâm ümmetinin dirilişine, uyanışına ve intibāhına, imān ve İslâm kardeşliğinin ihyāsına, imān ile küfür-zulüm arasındaki mücādele ve mücāhedede mü'min ve müslümanların İlâhî nusrete ve rahmete mazhar olmalarına duācı ve ricācıyız.

Arafe günü ve kurban bayramı mübarek olsun. Bu hususî günlerdeki ameller, ibādetler ve kurbanlar af ve mağfirete ve de Allah'a yakınlığımıza vesile olsun ümit ve temennisiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum