‘Lebbeyk’ sesi duanın kabul kriteri mi?

Dua ayı Mübarek Ramazan-ı Şerifte duanın şekli ve kabulü merak konusu oluyor.

Bir “an-ı seyyale” (en küçük zaman dilimi) nefsimizle baş başa kalmamak arzumuz, temennimiz duamız. Gerçeği ifade etmek gerekirse, biz hayatımızın her anını vazife şuurunda geçiremiyoruz.

Yaşama biçiminin ideal zirve ölçüsü, Mesnevi-i Nuriye’de şöyle bir veciz söz veciz ifade ediyor. İbn-i Sem’un’dan;

“Zikirden hâli her söz lakırdı

Tefekkürden hali her sükût sehiv

İbretten hâli her nazar da lehviyat demektir.

Hayatı yaşamada ölçüsünde böyle bir kriter çok ağır gelebilir.

“Zaman gösterdi ki, cennet ucuz değil cehennem lüzumsuz değil.

Himmet Uç hocamız Bediüzzaman’ın hayatından Ramazan’a ve duaya dair yaptığı değerlendirmeye eline gönlüne sağlık demek istedim. Ramazan bereketini fırsata tahvil etmek mesele…

Bediüzzaman’ın gece hayatı

Dua ve Bediüzzaman’ı başlı başına merak ve tahkik edilmesi gereken bir konu.

Hattan Araştırmacı Yazar Muhsin Demirel çok derin ve kapsamlı bir çalışma yapıyor. Çocukluğu Tahir Abinin yanında geçtiği için çalışmaları çok önemli ve değerli.

Demirel, kendine has esprili üslubu ile, “Ben Bediüzzaman’ın gece hayatıyla ilgileniyorum” diyerek ironi yapıyor.

“Risale-i Nur gibi mânevi mucize eserler Üstadımızın gece hayatının mahsülüdür” tezi ve tespiti de yine Muhsin Demirel’e özgün lâtifeler.

Üstad, gece evradla meşgul oluyor gündüz telif olarak üretime geçiriyor. “Yaz kardaşım!” diyor yazılıyor.

Tahiri Mutlu ağabeyin “Kırk Ambar” diye Bediüzzaman’dan aldığı ve derlediği evradı mecmuası/dosyası var. Muhsin Demirel’in ifadesiyle takriben 3 bin sahifeyi buluyor.

Bu çalışmalardan biri geçen yıl biraderim Recep Sivri vasıtasıyla elime geçti. Birinci kitabı beş yüz sahifelik bölümü elime geçti. Büyük Cevşen diye bildiğimiz mecmuada yer alan sureler ve Cevşenül Kebir, Evradül Kudiye gibi vb.dualara ilaveten bir çok dualardan meydana geliyor. Büyük ve özgün dua mecmuası. Her gün bir bölümünü okumakla bir buçuk ayda birkaç kere hatmetmek nasip oldu. Bediüzzaman’ın belki bir günde okuduklarını sayısal olarak bile ölçmek mümkün değil.

Ahir zamanın en dehşetli döneminin yaşandığı memleketimizin çevresine göre nisbi olarak daha iyi durumda oluşu Anadolu’daki Risale-i Nur hareketi ve oluşan mânevi iklimdir. Duanın sırrı âzimdir hâkikatinin teyit ediyor.

Anadolu’da Risale-i Nur un tesir ettiği, kuşattığı bir iklim var ki, toplumun genel ortalamasının hayata bakış paradigması çok sağlıklı bir yapıda elhamdülillah.

Duanın kabul kriterleri 23. Mektupta, “Mü’minin mü’mine duası nasıl olmalı?” sualine verilen cevapta kabul kriterlei izah edilmiş.

-Esbab-ı kabul dairesinde olmalı

-Temizlenme, formatlanma. Tevbe istiğfar edilmeli,

-Gıyabından dua dilmeli.

-Mübarek vakitlerde dua edilmeli

-Mübarek mevkilerde dua

-Sandviç modeli. Başında ve sonunda salavat getirmek. İki makbul dua arası duanın kabul olacağı…

Niye “lebbeyk” sesi gelmiyor?

Sual ile dua bazen aynı anlamda kullanılır. Sualin cevabı lebbeyk demektir. Bu kavramla ilgili bir alıntı;

Yazar Vehbi Vakkasoğlu’nın “Aşk Çağlayanı Mevlana” kitabında dikkate değer bir bölümü paylaşmak isterim.

Mevlânâ anlatıyor,

“Geceleyin birisi öyle Allah diyordu ki, bu zikirle ağzı tatlanmıştı. Şeytan O’na gelip dedi ki,

“Ey pak yüzlü! Bu kadar Allah demene karşılık Allah tarafından bir lebbeyk cevabı hani nerede?

“Allah’tan sana bir cevap gelmediği halde, sıkılmadan daha ne kadar Allah diyeceksin?”

“Zikreden kişi hüzünlendi ve öylece yatıp uyudu. Rüyasında Hızır’ı(as)  gördü. Hızır O’na dedi ki,

“ Niçin zikirden geri kaldın? Okuduğun dualardan ve zikirden neden pişman oldun?

Zikirden ümitsizliğe düşmüş kişi Hızır’a(as) şu cevabı veriyor;

“Bana lebbeyk cevabı gelmiyor. Allah(cc) kapısında reddolunmaktan korkuyorum.”

Hızır (as),Taraf-ı ilâhi’den bildirildik ki,

“Senin Allah(cc) demen, bizim lebbeykimizdir. Senin yalvarman bizim cevap vermemizdir

Buradan çıkan mesaj ve devamla,

“Cahilin canı bu duadan uzaktır. Çünkü ona Ya Rabbi! Demeye izin yoktur”

Nasipsizin ağzı mühürlüdür. En zor zamanda dahi ağzını açıp “Allahım!”  diyemez.

Demek dua etme ihtiyacı ve hissi canlı olduğunda duanın kabul edildiğini bileceğiz.

Eğer dua etme ihtiyacı yoksa tevbe istiğfar edip her ne olursa olsun şeytanın hilesinin farkına, şuuruna varıp ısrarlı olmak gerekiyor.

Şeytan, vazifesinde bizim gibi kesinti yapmaz. Her an, “An-ı seyyale” denilen belki saniyenin binde biri gibi bir zaman diliminde bir boşluk buldu mu dalar, kündeye getirebileceğini aklımızdan çıkarmamak lazım.

Rabbim bu mübarek Ramazan-ı Şerif zamanının feyizli geçirmeyi, umum dost ve Müslüman Kardeşlerimiz için de hayırlara feyizlere vesile olmasını niyaz ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum