Nimetullah AKAY

Nimetullah AKAY

Kurtuluşa adım atmak için yeni bir fırsat

Şimdiye kadar yaşadığımız hayatla kârda mı yoksa zararda mıyız?.. Bizler, iş olsun diye insan olarak yaratılmadık. Bu dünyada nefsimizin istekleri doğrultusunda yaşamak için de gönderilmedik. Bir düşünelim… Yaratılan varlıkların en mükemmeli biz insanlarız. Hayvanlar bizim emrimizde… Ağaçlar, çiçekler, meyveler bizim için yaratılmış ve biz onlardan faydalanıyoruz. Yani, gariplikleri, güzellikleri saymakla bitiremeyiz. Böyle bir hayat sürmemizin, doğup bir süre sonra da ölmemizin saymakla bitirilemeyecek güzellikleri vardır.

Hayat güzel ve harika. Biz insanlar en donanımlı bir şekilde yaratılmışız. Bütün bunlarla birlikte, hayvanlardan farklı olarak düşünebilen varlıklarız. Aslında bizi insan eden önemli hususlardan biri düşünebilme özelliğimizdir. Düşünme melekemizi kullanmazsak, Yaratıcının bize verdiği bu önemli düşünme nimetine karşı nankörlük etmiş olacağız.

Sadece yiyip-içmek ve keyfimize bakmak için yaratılmadık. Yiyip-içmek, keyf çatmakla gerçek insan olamayız. Çünkü bu özelliklerin aynısı hayvanlarda da vardır ve onlar dertsiz, tasasız bir şekilde yaşayıp gidiyorlar. İnsan olmamızın, farklı ve sorumluluk gerektiren bir durum olduğunu ifade etmek istiyorum.

Sorumluluğumuz en güzel bir şekilde Kur’an-ı Kerim’de ifade edilmektedir. İlahî kelam olan Kur’an’ı, Allah’ın bize elçi olarak gönderdiği Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) en güzel bir şekilde yaşamıştır. Rabbü’l-alemin o Yüce İnsanı bize örnek insan olarak göndermiştir. Bizim görevimiz Allah’ın Resulünü kendimize rehber edinmektir. Bunda başarılı olabilirsek o zaman gerçek insan olamak için önemli mesafeler katedebiliriz.

Rabbimiz, uyanmamız, gaflet haletlerinden sıyrılmamız için bize fırsatlar sunmaktadır. Aslında her dakikamız fırsatlarla doludur. Bununla birlikte farklı günlerle daha çok dikkatimiz çekilmektedir. Ramazan ayı bu fırsatların en büyüğüdür. Bu ayda Allah’ın, namazdan sonra en önemli emri olan oruçla hayatımıza yeni renkler katabiliriz. Şeytanî ve nefsanî hayat tarzı yerine aklî ve kalbî bir hayat moduna geçebiliriz.

Bizi insan gibi en mükemmel mahluk olarak yaratan Allah, bizden yeni adımlar atmamızı beklemektedir. Tevvab ve Gafur isimlerinin tecellisiyle günahlarımızı affetmek istemektedir. Bu fırsatı kaçırmamak gerek. Rabbimizin istediği şekilde bir hayat yaşamakla, ölümden sonraki ebedî hayatı kazanmakla birlikte, dünya hayatımızı da Cennete çevirebiliriz. İmanlı yaşamanın lezzeti bu dünyanın başka hiçbir yaşantı tarzında yoktur.

Tutacağımız oruçlarla insanî bir çok meziyetin farkına varabiliriz. Bir kere bizlerin çok zayıf ve aciz bir mahluk olduğunu anlayacağız. Eğer Rabbimiz bize nimetleri vermeseydi nasıl perişan olacağımızı idrak etmiş olacağız. Nefsimizin Firavuniyetini kırmış olacağız. Sabrın ne kadar değerli bir haslet, aç olan insanların halinden anlamanın ne büyük insanî bir meziyet olduğunu anlayacağız.

En önemlisi de, iman ve ibadet etmenin verdiği huzurun dünyevî hiçbir şeyde olmadığını bizzat yaşayarak öğrenmiş olacağız. Daha nice güzellikleri var bu mübarek Ramazan ayının… Fırsatı kaçırmayalım. Ölüm gelip çatarsa artık hiçbir pişmanlık fayda etmeyecektir. Bilelim ki, uğraştığımız ve gönül bağladığımız birçok meselenin ne dünyada ne de ahirette bize hiçbir faydası olmayacaktır. Dünya zevkleri ve füzulî, gereksiz uğraşmaları insana sayılmayacak kadar zararlar vermektedir. Bizi gaflet uykusundan uyandırması için ve bütün hayatımızı Ramazan ayındaki şuur gibi bir şuur ile geçirmemiz için Rabbimize dua edelim… Rabbim, bizleri bu mübarek Ramazan ayını en istifadeli bir şekilde yaşayanlardan etsin… Ramazanınız mübarek olsun. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.