Koronavirüs pandemisinde gelinen nokta

Covid-19 bilgi merkezinin son verilerine göre, son bir yılda, dünyada yaklaşık 154 milyon vaka görülmüş, bu vakalardan dolayı toplam 3,2 milyon insanın vefat ettiği tespit edilmiştir. Demek oluyor ki, yaklaşık 7,6 milyar olan dünya nüfusunun % 2'sine covid-19 bulaşmış, bulaşanların ise % 2'sinin vefat ettiği görülmüştür. Ülkemizde ise son verilere göre toplam vaka sayısı yaklaşık 4,9 milyon, vefat sayısı ise 41 bin olduğu görülmüştür, buna göre; yaklaşık 85 milyon nüfusa sahip ülkemizde, son bir yılda, covid-19 vaka oranı % 5, meydana gelen toplam vakalardaki vefat oranı ise yaklaşık % 1 olarak görülmüştür. Allah milletimizi ve ülkemizi, tüm inananları ve insanlığı bu hastalıktan muhafaza eylesin. Vefat eden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve mağfiret dilerim.

Alınan tedbirler ve gevşetmeler

Vaka ve vefat sayıları dünyanın değişik coğrafyalarında mevsimlere bağlı olarak bir şekilde artıp azalarak devridaim etmektedir. Ülkemizde 20 Nisan 2020’de 1. dalganın pik noktası görülürken bu yıl yine aynı tarihlerde 3. dalganın pik noktası görülerek vaka ve vefat sayılarında en üst sevilere görülmüş oldu. 2. dalganın pik noktası ise 2020 sonbaharında görülmüştü. Her üç dalganın maksimum noktasında idari tedbirler alınarak gerek kısmı ve gerekse tam kapanma uygulamalarına geçilerek bir takım tedbirlere başvurulmuş ve gözle görülür bir rahatlama hissedilmiştir. İnşallah alınan bu tedbirler boşa gitmez, vatandaşlarımız devletimizin ve sağlık bakanlığımızın uyarılarına ve ikazlarına kulak asıp dikkat ettikleri nispette başarı oranımız artacaktır. Her tedbirden sonra nasıl olduysa başarılı olduk diye rehavete kapılmadan tabi ki bir takım rahatlamaların önü açılarak gevşeme sağlanmalıdır, ama bu gevşeme kontrollü olmalıdır. Burada da düsturumuz “azami tedbir, azami faaliyet” olmalıdır. 

Topyekun başarma hedefi

Bu konuda bize düşen görev, olaya pozitif taraftan bakarak doğru yaklaşım sergilemektir,
“Bir elin nesi var, iki elin, sesi var”, ”damlaya damlaya göl olur”, birlikten kuvvet doğar”, dememiz gerekirken, “aman kafanı yorma, bana ne”, “gemisini kurtaran kaptan”, “bana değmeyen yılan bin yaşasın”, deyip yangına körükle gidilirse işimiz çok uzun yolumuz çok çetin geçeceğe benzer demektir.

Yangından mal kaçırma

Ülkemizde birbirine siyaseten muhalif olan kesimler ve kişiler siyasi fikirlerinin farklılıklarını doğru yerde, doğru zamanda ve doğru yollarla sergileyecekleri yerde durumdan vazife çıkarmak adına maalesef muhalefetini yanlış yerde kullanmaktadır. Hakikaten de “kem aletle kemalât olmaz” derler, aynen bu misal gibi artı yönlerinizi bir başkasının eksisinde arayarak topluma izah edemezsiniz, bu tip davranışınız efkar-ı ammede ters teper, “milletimiz âlim olmazsa da ariftir, sezgileri kuvvetlidir.” Sosyal medyada koranavirüs pandemisinin başından beri bir tartışmadır sürüp gidiyor, her şeyde olduğu gibi burada da maalesef anlaşamıyoruz, halbuki insan sağlığı gibi hassas ve önemli bir durum söz konusu, bir kişinin vefatı bile insanı derinden üzmeye yetiyor.

Aşılanma süreci faydasını gösterdi

Zaman gösterdi ki, aşılama meselesi çok önemli ve faydası muhtemel zararlarından daha fazla. Eskiden de aşılamanın faydasına inanan ve inanmayan kesim vardı, ama bu kadar topyekun toplumsal tepki ile karşılaşmamıştık. Bir şeyin tamamı insanın eline geçmese de onu büsbütün terk etmemesi uygun değildir, onu elde edene kadar talep etmesi gerekiyor. Dünyada aşıya ulaşmak gerçekten çok kolay değil. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile parası olmayan birisi rahatlıkla aşıya ulaşamıyor. Ülkemizde aşılama çalışmaları süratle devam etmekte, durumu kritik olanlara aşısı zaten vuruluyor, ileri yaş kademesinden başlayarak 50’li yaşlara kadar aşılama yapılmış oldu. Gönül isterdi ki biraz daha seri ve hızlı gitseydik şu an 40’lı yaşlara da aşı vurulmuş olurdu, ama her işte olduğu gibi burada da evdeki hesap çarşıya uymayabilir, arz ve talep dengelerinde en ufak bir değişiklik tedarik zincirini etkilediği için bunu da normal karşılamak gerekiyor. Harputluların güzel bir deyişi vardır, “keşke, çağırsalar da gitmezsek, çağırmasalar da küssek” misali, aşı sıran gelmiş gel kullan diyorsun, gelmiyor, aşı sıran şu an gelmemiş diyorsun, tepki göstererek nerde bu devlet, nerde bu millet diyoruz. Bu gibi olaylarda davranış şeklimiz “olumsuz tepki değil, olumlu yaklaşım” olmalıdır. 

Sabır ve sebat ile koruk helva olur

Vakaların artması başta sağlık sektörünü, vatandaşımızın ve yöneticilerimizi tedirgin edecek duruma gelmişti, ister istemez önlem almak durumundasınız, gemi kaptanı olmak kolay değil, gemi tayfasına en ufak bir zararın gelmesinde asıl sorumlu dümenci neferidir. Bu noktada sorumluluk ateşten gömlek gibidir, uzaktan seyretmekle olmaz, gerekli tedbirler tabi ki alınacak, alınan tedbirlere de uymak hepimizin vatandaşlık görevidir. 17 günlük tam kapanma tedbirleri alınır alınmaz, insanımız adeta dışarıya akın etti, şöyle bir baktım, hayırdır dedim, uzaktan seyrediyorum, sanki bir seferberlik ilan edilircesine insanımız gıda stoku ile uğraşıyor. “Kasap et derdinde keçi can derdinde” misali, tam üç gün marketler ağzına kadar dolu vaziyette idi. 17 günlük zahmet ile elde edeceğimiz kazancı peşinen 3 günde harcamak buna derler. İnsanoğlu bazen oluyor ki  “hazır bir dirhem lezzeti ilerideki binlerce batman lezzetlere tercih edebiliyor. Sabır ve sebatla inşallah bu 17 günlük tam kapanma/izolasyon süresi de geçer, yerini daha güzel günlere bırakır inşallah.

Tedbirlere riayet edelim

Dünyada ve ülkemizde gözümüz önünde cereyan eden bu pandemi hadisesine hala inanmayanlarımız var, yukarıda da bu rakamları verdim durum şu an ülkemizde çok şükür kötü değil, ama geçen yıl ABD‘de olduğu gibi bu yıl da Hindistan’da baş ağrıtacağa benziyor. Global dünya bir köy gibi, dünyanın en ücra köşesinde ki bir olumsuzluk gelip sizi de etkileyebiliyor. İnsanlar eskisi gibi stabil değil çok dinamik, hareket halinde. Günümüzde pandemiler teknolojinin sayesinde erken bilinse bile bir takım tedbirler alınsa da dinamizmin etkisiyle alacağınız önlemler bazen tam manasıyla faydasını göstermeyebiliyor. Bunun için başta denildiği gibi, maske, mesafe ve temizlik konusunda azami tedbir içerisinde olmamız gerekiyorken sabır, sebat, uyum konusun da pozitif yaklaşım sergilememiz gerekmektedir.

Spekülasyon ve dedikodulara kulak asmayalım

Koronavirüs ister laboratuvarda geliştirilsin isterse doğal olarak meydana gelmiş olsun, neticede kâinatta hiçbir zerrenin Allah’ın bilgisi dışında hareket etmeyeceğini inandığımıza göre, bu da Allah’ın hayat verdiği bir canlıdır, onun da bir programı var ve görevini icra ediyor demeliyiz. Koronayı insanlar laboratuvarda üretti diyerek hafife alıp kendimizi bu musibetten muaf tutamayız, bunun da mutlaka insanoğluna bir mesajı vardır diyerek, bunu doğru okumak ve doğru ders çıkarmamız lazımdır. Yine bununla beraber böyle bir musibete ve zorlukla karşı karşıya geldiğimizde ise elimizden geldiğince tedbirlere başvurmamız ve bizden bu konuda istenenlere riayet etmemiz, gücümüzün ve takatimizin yetmediği durumlarda ise Cenab-ı Allah’a iltica etmemiz ve dua etmemiz elzemdir. Korona pandemesi hakkında başından beri bir çok spekülasyon üretildi, doğru veya yanlış, şu an bizi ilgilendirmez, bizi ilgilendiren insanoğlu olarak bu musibetten şu an ne kadar az zayiatla çıkabiliriz diyerek meselesinin hesabını yapmaktır. Bunun için maddi ve manevi ne gerekiyorsa elimiz, taşın altına koymamız gerekiyor. Elele vererek hep birlikte, dayanışma ile bu musibeti en az sıyrıklarla atlatmamız gerekiyor.

Asıl vazifemiz

Biz inananlara düşen asıl vazifemiz, her musibette olduğu gibi burada da “dua, cesaret, inanç, sevgi ve yardımseverlik duygularımızı” en üst seviyelere çıkartarak korana virüs ile mücadeleyi sürdürmektir. Hiçbir zaman mücadelemiz esnasında ümitsizliğe düşmeden, gereksiz evhamlardan uzak durarak, sosyal medyadaki asılsız haberlere, dedikodulara kulak asmadan, moralimizi yüksek tutalım, her zamankinde daha fazla Allah’a kulluk bilinci içerisinde olup, ibadetlerimize dualarımızı şefaatçi ederek bize verilen ömür dakikalarını O’nun rızası dairesinde harcamaya devam edelim. “Mevlâm neylerse güzel eyler” diyerek bize verilen sabır kuvvetini şu an içinde bulunduğumuz an’a sarf edelim vesselam. Allah’a emanet olunuz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum