Mehmet Abidin KARTAL

Mehmet Abidin KARTAL

Kışın beyaz sayfası

Beyaz, saflığın ve temizliğin simgesidir. Soğukkanlılığı, asaleti, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı temsil eder. Huzur ve güven verir. Renklerin içinde beyazın zihinlerimizde canlandırdığı ilk duygu şüphesiz; temizlik, safiyet, masumiyet duygularıdır. Saf ve temiz oluşun sosyal hayatta en net gözlendiği anlardan olan evlilikte gelinliklerdeki beyazlık masumiyetin, iffetin, namusun ve tertemiz bir ruhun temsili olarak kabul edilmekte ve şuur altlarına bu mesaj verilmektedir. Bu yüzden olsa gerek pek çok kültürde gelinlikler beyaz renklidir.

Kış mevsimini yaşıyoruz. Kışın beyaz sayfası kar ülkemizin büyük bir bölümünü kaplamış durumda. İstanbul beyaz gelinliğini, elbisesini giymiş, her yer tertemiz. İstanbul beyaz rahmetle daha güzel.

Kışın beyaz sayfası kar beyaz görüntüsüyle içimizi ferahlatıyor. Kar insana, her şeyi temizliyor gibi, hayatımızın olumsuzluklarını da temizlediğini hissettiriyor. Kar yağınca havadaki ve yerdeki maddi mikropların temizlendiğini biliyoruz. İnşallah korana virüs mikrobunu da temizler. Kar, kainatın beyaz sayfası. Kar rahmetin habercisi… Kar rahmetin beyaz sayfası. Kar senesi var senesidir, berekettir. Uçsuz bucaksız beyazlık insana manevi temizlik olan, masumiyet, saflık, temizlik duygusunu hatırlatıyor. Hepsinden önemlisi kar, beyaz sayfayı yazanı hatırlatıyor. Bir defter sayfasına bir A harfinin yazıldığını görsek bunun bir yazanın olduğunu düşünürüz. Kendiliğinden yazıldığını hiç kimse söyleyemez. Böyle bir iddiada bulunan gülünç duruma düşer.

Kainat kitabının sayfalarını yazan Allah, kainatın işleyişini düzenleyen kanunlar koymuştur. Kainat sayfasındaki sayısız varlığın birbirleriyle olan uyumu ile oluşmuş muhteşem bir düzen vardır. Bu düzen, akılları hayrete düşüren detaylarla kusursuzca yaratılmış ve ince ayarlarla dengelenmiştir. Rabbimiz, yarattığı sistemleri ve düzeni kontrolünde tutar, bütün kainattaki uyumu korur. Kainat bütünüyle Allah’ın kusursuz yaratmasını, olağanüstü düzeni ve ölçüyü işaret eder.

“Nakkaş-ı Ezeli gözümüzün önünde kışın beyaz sayfasını çevirip, bahar ve yaz yeşil yaprağını açıp, yeryüzü sayfasında üçyüzbinden fazla çeşit mahlûkatı kudret ve kader kalemiyle en güzel şekilde yazar. Birbiri içinde birbirine karışmaz; beraber yazar birbirine mani olmaz. Teşkilce, suretçe birbirinden ayrı, hiç şaşırtmaz, yanlış yazmaz.” (Sözler, 10. Söz)

Rabbimizi bize tarif eden küllî muarriflerden kainat kitabının kış sahifesindeki beyaz rahmet kar tanecikleri, Tevhid-i İlâhîyi akıl ve şuur sahiplerine ilan ediyor. Tevhid kelimeleridir kar taneleri. Semadan birlik için inerler bir bir. Kol kola girip, Bir Olan’a şahitlik ederler. Her bir kar tanesi İlâhî mühürdür. Kar tanecikleri, bir dost gibi, bir arkadaş gibi gaflete dalmış bizlere “Dost acı söyler” hesabı, soğukluğuyla gafletimizi dağıtıp, hiçbir kişinin parmak izlerinin bile birbirine benzememesi gibi, her biri birbirinden farklı sanat eserleri olan kar taneleri “Beni dikkatle oku! Tevhid mühürlerini her taneciğimde gör, iman ve itaat et” mesajını vermektedir.

“Kar”ı pek bâridâne (soğukça) ve tatsız telâkkî ederler. Halbuki, o bârid, (soğuk) tatsız perdesi altında o kadar hararetli gayeler ve öyle şeker gibi tatlı neticeler vardır ki, tarif edilmez.” (Sözler, 18. Söz, 2. Nokta) Kar seküler basının dediği gibi beyaz esaret, felaket değil, beyaz rahmettir, beyaz nimettir.

Sekülerizmin dayattığı imansızlık hastalığı sebebiyle yaratılan her şeyde kusur arayan insan, latif rahmet, nimet olan karı da felaket olarak değerlendiriyor.

Halbuki kar rahmettir, nimettir.

İşte karın rahmet, nimet oluşunun ilmi tespitleri.

Susuzluk ve kuraklığın çaresi yer altı ve yer üstü su rezervlerinin en mühim kaynağı olması hasebiyle; kar rahmettir, nimettir.

Bitkilerin yetişmesi için toprağın koruması ve nemli tutmasında konusunda gördüğü vazifeden dolayı; kar rahmettir, nimettir.

Kar suyu topraktaki potasyum, kalsiyum, demir gibi mineralleri çözerek bitkilerin beslenmesini sağladığından; kar rahmettir, nimettir.

Karda bulunan amonyak, karın erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar. Bitkiler üzerinde koruyucu bir örtü oluşturur. Bundan dolayı rahmettir, nimettir.

Gaflette olanlar bu hikmetleri, rahmetleri görmediğinden kışın soğuğundan, yazın sıcağından, her şeyden şikayet ederler. Halbuki düşünülse ve bilinebilse, ne kadar ulvî gayeleri ve neticeleri vardır.

Karın soğuk ve üşütücü yüzünün arkasında, milyonlarca bitki ve hayvanların hayat kaynağı olan suya, dirilişe gebe olması vardır. Kar yağmasa bitkiler yeşeremez, bitkiler yeşermese canlılar yaşayamaz, daha bunun gibi sebep ve hikmetini bilmediğimiz sayısız rahmet ve hikmet incelikleri Rabbimiz tarafından kara takılmıştır.

İnsan beyaz kefenini giyerek ebedi aleme göç ederken, kar da, yeryüzünün kefenidir. Kışın bembeyaz örtüsüyle bir kefen gibi kaplar tabiatı. Kışın kefenini giyen tabiat baharda tekrar dirilir. Her kışın bir baharı vardır. Kar, biz şuur sahiplerine mesaj verir. “Bakın” der; “her kıştan sonra bahar nasıl geliyor ise, şu fani dünyadan sonra da Ahiret gelecektir, haşir olacaktır”, “ Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Ölümünün ardından yeryüzünü nasıl diriltiyor. İşte bu, ölüleri dirilten Allah’tır. Onun gücü her şeye yeter.” (Rum suresi 50. ayet)

Kar bütün kainatı beyaza boyar, çirkinliklerin üzerini örterek bir güzellik meydana getirir. Bir beyaz örtüdür, beyaz sayfadır, kar; bütün çirkefleri, pislikleri örter.

Sevgi kar gibidir, kar nasıl bütün pislikleri örter, çöpleri göstermez, mis gibidir. Sevgi ile insanlara yaklaşan, olaylara sevgi gözlüğüyle bakan pislikleri, çöpleri görmez, güzeli görür, güzeli gösterir. “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.”

Araştırmalar karın her bir tanesinin kendine mahsus bir kristal yapısının olduğunu ve bu yapının çok ilginç geometrik desenlere sahip olduğunu gözler önüne sermektedir. Mikroskopta incelendiğinde kar tanelerinin kristal yapılarının birbirinin tıpatıp aynısı olmadığı görülür. Kar, tane tane yağdırılıp, latif görüntüsü ve birbirinden farklı şekillerde oluşuyla Ehadiyet’in mührüdür. Temizliği ve saflığı temsil eden melekler misali, kar taneleri gökten yere inerken onca fırtına ve tipiye rağmen bir birine çarpmıyor, yapışmıyor. Kar altında yürürken başımızı okşarcasına indiklerini görürüz. Yapışarak büyük kütleler halinde inseydi herhalde yeryüzüne rahmet değil gazap yağardı. Tedbirsizlikleri yüzünden kardan zarar görenlerin kabus, felaket, beyaz esaret gibi ifadeler kullanmaları, karın rahmet, nice hikmet ve faydalarını göremediklerinin ifadesidir. Onun için, karı rahmet olarak gönderen Yüce Rabbimize kar taneleri sayısınca şükürler olsun diyelim.

 “Kar taneleri ne güzel anlatıyor birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.” Mevlana

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.