Mesut ENDER-ARAŞTIRMALARIN DİLİ

Mesut ENDER-ARAŞTIRMALARIN DİLİ

‘Kahraman’ kime denir?

İstanbul’da adamın biri, Boğaz’da, deniz kenarında yürürken, suyun derinliğini merak etmiş. Eğilip baktığı anda, birden başı dönmüş ve dengesini kaybedip boğazın serin sularına düşmüş.

Attığı çığlıkla herkesi düştüğü noktaya toplayan adam, diğer yandan da bağırıyormuş:

“İmdat! Kurtarın beni. Yüzme bilmiyorum.”

Kalabalık toplanmış. Herkes, “bir kurtarıcı var mı?” diye birbirine bakışlarıyla böyle bir kahramanlığı havale ederken, birden, bir adamın elbiseleriyle suya atladığı görülmüş.

Adam yüzmüş yüzmüş, sonunda boğulması an meselesi olan kişiyi ensesinden yakalamış ve uygun şekilde sahile çekmiş.

Kalabalık kurtarıcıyı çılgınla alkışlamış. “Kahraman” sesleri çevredeki diğer insanları da meraklandırmış; kimmiş bu kahraman kurtarıcı?

Kurtarıcı; bolca su yutmuş adama gerekli müdahaleyi de yaptıktan sonra kalabalığa dönmüş ve şöyle demiş:

“Beni içinizdeki hangi ….. denize itti?”

***

Siz, hayatınızda hiç bir kahramana rastladınız mı?

Şimdilerde yaşı elliyi geçen gençler rastlamıştır.

“Kahraman Tahiri” yi mesela.

“Kahraman Rüştü’nün kahraman kardeşi Burhan’ı” bizim nesil bilmiyor.

“Kahraman Sungur”u son yolculuğunda Eyüp Sultan’da defnetmiştik.

“Merhum Şehid Kahraman Hafız Ali” sanki yaşıyor gibi; ona erişmek ne mümkün!

“Risale-i Nur’un Kahraman Kâtibi Hüsrev” eserleriyle ve mirasıyla aramızda.

“Denizli gibi kahramanlar ocağından çok Hasan Feyzi ruhunda Nurlara sahip ve naşir çıkaracak.” Elhamdülillah onlarcası çıktı.

“Konya kahramanı Zübeyir” kendisinden sonra nice kahramanlar bıraktı hizmette.

“Nurun birinci şakirdi ve kahramanı olan merhum Abdurrahman” ise üstadın dünyasından hiç silinmedi.

Lahikalarda bu kahramanlardan başka daha çok kahraman var.

Çünkü Üstadları kahraman.

Eşref Edib’in tanımıyla, “Harp meydanlarında, mücahitlerin önünde, kılıç elinde, dimdik ayakta düşmana saldıran bir kahraman. Esarette, düşman kumandanına karşı koyan bir kahraman. İdam sehpasında, düşman kumandanını düşündüren, insafa getiren bir kahraman.” (Tarihçe-i hayat)

Kendisi kahraman olduğu gibi talebeleri de kahraman.

“Hususan Nurun kahraman talebeleri, hakikaten hârika halleri ve kalemleriyle imza basıyorlar.” (Afyon Hayatı)

Devam ediyor: “İnşaallah, demir gibi metin Nurcuların kahramanane sebatları ve tahammülleri…”

“…ve mücahid-i ekber olan Nurun hakikatleri, onun elinde birer elmas kılıç bulunan şakirtlerin şahs-ı mânevîsinin pek harika fedakârlığı, onların bu plânını da akîm bırakacak.

“Evet, Cennet ucuz olmadığı gibi, Cehennem dahi lüzumsuz değil. Sizlere tekrarla beyan edilmiş: Eski zamanın kahraman mücahidlerine nispeten en az zahmet, ağır şerait ve bu zamanın şiddet-i ihtiyaç cihetiyle çok sevap kazanan, inşaallah halis Nurculardır.”

Bunlar nasıl adamlardı da “kahraman” unvanına layık oldular?

Sahi kahraman kimdir?

20. yüzyıl, fırsatçılığı eline alıp, tarihi kendi lehine yazan “Sahte” kahramanların cirit attığı bir yüzyıldı.

Peki bu kahramanlardan hangisi veya hangileri sizdeki kahramanlık duygularınızı harekete geçirmiş olabilir; hiç düşündünüz mü?

Lahikalara “kahraman” unvanıyla yazılmış isimler, öyle sıradan mı oraya yazıldılar?

Anadan yardan serden geçip davasına koca bir ömrü harcayan bu insanların şan, şöhret, makam mevki para pul gibi aşkları oldu mu? 

Sizin bir kahramanınız oldu mu? Olduysa hangi davranışından veya yaptığı “zor” hizmetten dolayı kahramanınız olmuştur?

Bir kişiye “kahraman” denilmekle gerçekten kahraman olunur mu?

Kahraman kelimesinin etimolojisi göz önüne alındığında “koruyucu” anlamına geldiğini görürüz.

Peki bu sayılan isimleri sadece “koruyucu” kavramıyla değerlendirsek bile onların kahraman olmalarına yetmez mi?

Çünkü bu insanlar bu milletin hatta insanlığın imanını korudular.

***

Kahraman kimdir? Kahramanlara ihtiyaç var mıdır?

“Kahraman” ihtiyacı insanlık tarihi kadar eskidir.

Çoğu çocuğun küçük dünyasında “her şeye gücü yeten babası” bir kahramanken, aynı baba yaşlandığında oğlunun “garibanı” olur.

Kahramanlar bulmak, birilerini kahraman ilan etmek ve kahramanlar hakkında düşünmek ve konuşmak insanoğlunun tarih boyunca yaygın meşguliyetleri arasında yer almaktadır.

Destanlar, menkıbeler, atasözleri ve diğer güzel ifadeler kahramanlar için söylenmiştir. 

Ancak şaşırtıcı bir şekilde, kahraman olarak nitelendirilen insanların “kahraman” olarak nitelendirilmelerini pekiştiren kahramanlık yönleri tam olarak anlaşılamamıştır. 

Kinsella, Ritchie ve Igou (2015) çalışması, alanda yapılan en iyi araştırmalardan biri olarak kabul edilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre, katılımcılar, kahramanların başkalarının yaşamlarını geliştirdiğini, ahlakı desteklediğini ve bireyleri tehditlerden koruduğunu düşünmektedirler. 

Buna göre, araştırma katılımcıları, kahramanların “koruyucu bir işlevi yerine getirme” özelliklerine dikkat çekerken, diğer bir kısım katılımcılar “psikolojik tehdit sırasında” ruh dünyamızı kurtaran veya manen destekleyen insanları bir kahraman olarak düşünmekle ahlaki modelleme ve koruma ihtiyaçlarını karşıladığını belirtmişlerdir. 

Manevi şahsiyetler birer kahramandırlar.

Kahramanlar yüzyıllardır toplumda önemli bir rol oynamışlardır.

Etkileri modern yaşamda belirgin ve yaygın olmaya devam etmektedir.

Yakın tarihli bir örneklemden elde edilen anket verileri, katılımcıların yüzde 66'sının kişisel bir kahramana sahip olduğunu bildirdi. Ancak bunların kahramanlık prototipi “gündelik bir fenomen”den başka bir şey değil.

Yeşilçam filmlerinin revaçta olduğu 80 öncesinde Cüneyt Arkın “Kara Murat” filmleriyle halkın nezdinde bir kahraman fenomendi.

Kahramanlar bir ihtiyaç mıdır? Daha doğrusu kahramana ihtiyacımız var mı?

Kahramanların başkaları üzerinde psikolojik etkiye sahip olduğu varsayılmıştır (Sullivan ve Venter, 2005). 

Ancak herkesin kahramanı kendine; savaş kahramanları kadar barış kahramanları, manevi kahramanlar kadar ekonomik ve siyasi kahramanlar, Bediüzzaman’ın İşarat’ul-İ’caz’da yer verildiği gibi, Hz. Peygamberi övmesiyle meşhur “Kahramanlar” kitabının yazarı Thomas Carlyle’ın tasnifine göre “Peygamber kahramanlar”a kadar, çeşitleri var.

Onurlu bir amaç için cesaret göstermek, fedakarlık yapmak, inanca liderlik yapmak, risk almak, bunlarla karşılaşan veya bunlarla ilgili düşünen bireyler için psikolojik ve sosyal işlevler sağlayan insanlar kahramanlık potansiyeli taşıyan insanlardır.

Bu kahraman protipi bazen “lider” olarak da tanımlanıyor.

Kahramanların günlük hayatta nasıl algılandığını, neyin kahraman olarak nitelendirildiğini ve insanların onları nasıl kullanabileceklerini düşündüklerini inceleyen araştırmalar yapılmıştır. 

Aslında, araştırmalar kahramanların sağladığı sosyal ve psikolojik işlevleri anlamaya yönelik çalışıyorlar.

Mesela, mevcut literatür tipik olarak kahramanları, sosyal kontrol (Klapp, 1954), fiziksel zarardan kurtarma (Becker ve Eagly, 2004) veya sembolik ölümsüzlük (Becker, 1973) gibi etiketlerle etiketliyor. 

Sonuç olarak, kahramanların gruplar ve bireyler için hizmet edebileceği birçok olası işlevlerin çeşitli bir yorumudur. 

Kahramanların 3 Temel İşlevi

  1. Geliştirme
  2. Ahlaki modelleme
  3. Koruma

1-) Geliştirme kavramı, kahramanların başkalarının hayatlarını manevi olarak zenginleştirdiklerini görüyoruz. 

Kahramanlar huşu, minnettarlık veya hayranlık gibi olumlu duygular uyandırabilir.

Kahramanlar, olması gereken veya ideal benlikler hakkında farkındalık oluşturup, bireyleri “Daha iyi bir insan olma” yönünde motive edebilir (Klapp, 1969.) 

Bu tür kahramanlar, insanları kendine çekerek, olumlu bir birliktelik duygusu uyandırırlar.  Peşlerinde kendileri davet etmeden insanların sel gibi aktığını görürler. Başkalarında olumlu bir değişim meydana getirmek için onları eğitirler veya ilham verirler.

2-) Kahramanlık, ahlaki ve sosyal değerleri modellemek olarak tanımlanır. 

Kahramanlar toplumun değerlerini savunur, erdemli oldukları gibi davranışlarıyla da ders verirler.  Ayrıca kahramanlar, insanların toplumdaki normları ve değerleri anlamalarına yardımcı olurlar. 

Kahramanlar, ahlaki bütünlük sergileyen, doğru şeyi yapan ve bencillik olmaksızın asil bir amaç sergileyen olarak tanımlanmıştır.

Himmetini milletine hasretmiş, tek başına bir millet olabilme özelliğine sahiptir.

Sorumluluk duygusunun onu uyutamadığı insandır kahraman.

İçinde evladı tutuşmuş yanan bir babanın hamiyet hassasiyetini yaşayabilmektir.

Ahlakı zayıf, para, makam, mevki, şöhret ve diğer ahlakı yıpratıcı kötü amaçlar ölümcül vuruşlrdır ve kahramanlık zaten bunları yenen insanların tanımıdır.

3-) “Kahraman” kelimesinin batı etimolojisine bakıldığında, kahramanların başkalarını her türlü kötülükten ve kötü davranışlar sergilemekten koruduğunu gösteriyor. (Online Etymology Dictionary)

Hobbs (2010) kahramanların hayatı nasıl yaşaması gerektiğine dair şaşkınlık içindeki yetişkinleri himaye ederek onlara bir ahlaki kaynak olduklarını ileri sürmüştür. 

Kültürel değerleri ve normları savunan kahramanlar, belirsizlik, anlamsızlık veya diğer varoluşsal ikilemlere yönelik tehditlerle başa çıkmak için bir kaynak olarak hizmet verirler.

İnsan tabiatında anlamlı bir yaşam oluşturmak için çabalar; bunu yaparken, toplumun değerlerine dayalı, genellikle kahramanlar tarafından modellenmiş davranışları örnek alır. 

Kahramanlık işlevlerinin kategorileri

Araştırmalar, kahramanlar tarafından sağlanan 14 işlev kategorisi belirlediler. Belirlenen işlev kategorileri şu şekildedir:

  1. Yardımcı olmak
  2. İlham vermek
  3. Motive etmek
  4. Kurtarmak
  5. Rol model olmak
  6. Korumak
  7. Umut aşılamak
  8. Moral ve dostluğu geliştirmek
  9. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek
  10. Kimsenin yapmayacağını yapmak
  11. İnsanlara dünyadaki iyiliği hatırlatmak
  12. Yol göstermek
  13. Ahlak ve değerler göstermek
  14. Kötülüğe veya tehlikeye karşı hareket etmek

Son olarak, insanlara dünyadaki iyiliği hatırlatmak, ahlak ve değerleri göstermek ve dünyayı daha iyi hale getirmek gizli değişken ahlaki modelleme olarak belirlenmiştir. 

Liderlik ve Kahramanlık

Liderler tipik olarak ortak bir hedefe ulaşmak için bir grup insanı organize etmekten sorumlu kişiler olarak tanımlanır.

Daha spesifik olarak, dönüşümcü liderler, başkalarına ilham veren ve bir gelecek vizyonu oluşturan insanlar olarak tanımlanmıştır.

Liderler bazen kahraman olarak kabul edilir. Çünkü bazı kahramanlık işlevleri, liderlerin tanımına da girmektedir. Yine de liderlikte amaç odaklılık olup, liderin bu amaca ulaşmak için insanları kullanması söz konusudur.

Oysa kahramanlar insan kullanmaz!

Rol Modeller kahraman olabilir mi?

Rol modeller genellikle coğrafi olarak yakın, yaş olarak benzer ve destekçileriyle karşılaştırılabilir deneyimleri paylaşan etkili insanlar olarak tanımlanmıştır (Brownhill, 2010.)

Kahramanları, liderleri ve rol modelleri birbirinden ayırt edebilmek lazım. 

Kahramanlık işlevine göre, kahramanlar kurtarmaya, yardım etmeye ve başka kimsenin yapmayacağı şeyi yapmaya daha yatkın olarak derecelendirilmektedir.

Gözlerinde ne maddi bir kaygı, ne bir korku ve ne de bir gizli amaç vardır. Oysa kahraman dışındaki kişilikler sorunlu olabilir.

Kahramanlar, rol modellerin veya liderlerin ötesinde bir koruma işlevi sağlayabilir. 

Genel olarak, kahramanların yardım etme, kaydetme, koruma, dünyayı daha iyi yapma gibi kimsenin yapmayacağı şeyi yapma meziyetleri daha yüksektir. Bu meziyetleri bütüncül olarak liderlerde veya rol modellerde göremeyiz. 

Liderler kendi amaçlarına ulaşmak için -kahramanlardan veya rol modellere göre- insanlara daha fazla rehberlik yapma ve motive etme ihtimalinin yüksek olabilir. 

Mandela ve Mahatma Gandhi gibi siyasi liderlerin milyonlarca insan tarafından kahraman oldukları ve başkalarına rehberlik etme ve onları motive etme yetenekleriyle ünlü oldukları düşünüldüğünde, bu muhtemelen şaşırtıcı değildir. 

Prototip kahramanlık özelliklerini sergileyen liderler, insanları diğer liderlerden farklı şekillerde etkileyebilirler. Ancak liderler zamanla unutulurlar; çünkü başka yeni liderler gelmektedir.

Oysa kahramanlar, taklit etmek istemeyeceğimiz, büyük asalet amaçları için muazzam acılara ve fedakarlıklara katlanan zihnimizde bizden uzak figürlerdir. Yenileri çıksa da asla unutulmayacak bir hazine gibidirler.

Ayrıca, rol modeller, hem liderlikten hem kahramanlıktan oldukça uzak bir figürdür. Genellikle fiziksel olarak birbirine yakın ve aynı kuşaktan insan tiplemeleridir. Rol modeller ahlaki veya gayr-ı ahlaki anlamda da model olabilirler. Bu yönüyle liderlerden, özellikle kahramanlardan çok uzaktır.

Bir araştırma, sıradan kişilerin rol modellerini kahramanlardan veya liderlerden seçmek yerine, kahramanlık özellikleri de bulunan daha yetenekli, dürüst, cana yakın, istisnai ve alçakgönüllü insanlardan seçme eğiliminde olduklarını bulmuştur (Kinsella ve diğerleri, 2015)

Elbette, olumsuz veya 'kötü' rol modellerin başkaları üzerinde olumlu bir etkisi bırakması mümkün değildir. 

Sonuçlar, kahramanların geliştirme, ahlaki modelleme ve koruma özellikleriyle tam bir rol model oldukları ortaya çıkarılmıştır. Ancak her rol model kahraman veya lider olamaz.

Bunlar, yardım etme, kurtarma, koruma, dünyayı daha iyi yapma ve kimsenin yapmayacağı şeyi yapma özelliklerinin yüksek derecede sahip olduklarını göstermiştir. 

Sonuç

Genel anlayışlara göre kahramanlar motive eder, rol model olur, ilham verir, umut aşılar, moral ve dostluk geliştirir ve başkalarına rehberlik eder. 

İnsanlar, kahramanları düşündüğünde olumlu bir etki hisseder. Çünkü kahramanı hayal etmek, insanı huzurlu hissettirir, insanların mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olduğunu fısıldar. 

Kahramanlar, insanları dünyaya sundukları yeni bir anlamla, kişilerde kendini iyi hissetme, insanlık hakkında daha olumlu düşünme (optimizm) ve insanlara dünyanın iyilik merkezli döndüğünü hatırlatan figürlerdir. 

Kahramanlar, insanları yükselten ve motive eden özellikler taşır. Bizi yüreklendirirler. Cesaret örneği oldukları gibi cesaret telkin ederler. Bilinçleri yükseltirler.  Bir çeşit duygusal liderlik yaparlar.

Kahramanlar böyledir: Korkmazlar. Korkutmazlar. Korkutulamazlar.

Kahramanlar, hileden, yalandan, sahtekarlıktan, uzun vadede toplumu kandırmaktan uzaktırlar. Tam tersine kahraman apaçık ortadadır. Merttir. Şeffaftır.

Kahramanlık, savaşta –küçük cihatta- düşman öldürmekle değil, nefsine karşı yaptığı büyük cihattan galip çıkabilmektir.  

Kahramanlar, sıklıkla kötülüğe karşı iyilik için mücadele veren; bireysel veya toplumsal kötüyü durdurma, insana zarar verecek her türlü olumsuzu önleme özellikleri taşır.

Kahramanların varlığı bile, insanı güven ve huzur içinde yaşamasını, kendini güvende hissetmesini ve hatta güvenli bağlanma açısından bir güvence konumunda olduğunu gösterir. 

Onlar, toplumun birer nokta-i istinadı (dayanak noktası) olarak, bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde, iyilerin dayanma gücünü güçlendiren, mücadele ateşini yakan, kahraman cesareti için, cesaret kahramanlığı aşılayan insanlardır.

Şimdi “Kahramanlara” bir de bu gözle bakın!

Kaynaklar

Not: Makalede gösterilen kaynaklar için bakınız: Kinsella, E. L., Ritchie, T. D., & Igou, E. R. (2015). Lay perspectives on the social and psychological functions of heroes. Frontiers in psychology6, 130. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2015.00130

Bass B. M. (1990). From transactional to transformational leadership: learning to share the vision. Organ. Dyn. 18 19–32 10.1016/0090-2616(90)90061-S

Becker E. (1973). The Denial of Death. New York, NY: Simon & Schuster.

Becker S. W., Eagly A. H. (2004). The heroism of men and women. Am. Psychol. 59 163–178 10.1037/0003-066X.59.3.163

Brownhill S. (2010). The ‘brave’ man in the early years (0–8): the ambiguities of the role model. Paper presented at British Educational Research Association University of Warwick; UK. 

Hobbs A. (2010). “Heroes and heroism,” in James Cook (Producer), Free thinking festival ed. Cook J. (Gateshead: BBC Radio 3).

Kinsella E. L., Ritchie T. D., Igou E. R. (2010). “Essential features and psychological functions of heroes,” in Poster session presented at the Northern Ireland British Psychological Society Annual Conference Enniskillen. 

Kinsella E. L., Ritchie T. D., Igou E. R. (2015). Zeroing in on heroes: a prototype analysis of hero features. J. Pers. Soc. Psychol. 108 114–127 10.1037/a0038463  

Klapp O. E. (1954). Heroes, villains, and fools, as agents of social control. Am. Sociol. Rev. 19 56–62 10.2307/2088173

Online Etymology Dictionary. http://www.etymonline.com

Sullivan M. P., Venter A. (2010). Defining heroes through deductive and inductive investigations. J. Soc. Psychol. 150 471–484 10.1080/00224540903366602  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum