Kadınlar ne ister?

Bu yazı, uzun bir yolculuğun Malatya durağından kaleme alındı. Hayat, zaten bir yolculuk. İki kapılı, gelimli gidimli bu dünyaya her ne kadar “yalan”dır desek de, hayat, üzerine titrediğimiz şimdilik yegâne kavgamız.
Bir de ahiri, sonrası var yolculuğun ki, hayatımızın şimdiki zamana dair değerini, asıl anlamlı kılan, hep geleceğimizdir.

Kadın, dünya maceramızın saatini kuran 2. kişi olarak, geleceğe dair, yola ve yolculuğa dair bir kişiliktir şüphesiz. Eğer kadın olmasaydı, ne yolculuktan ne de hukuktan bahsedebilirdik. Çünkü Hazreti Âdem için, öğretilmiş isimler, Hazreti Havva’nın varlığıyla icra kabiliyeti kazanmıştır. Ben ve sen olmuşlardır, bir iken iki olunca...

Dilbilgisini kuran bu ‘ikilik’ aslında tüm yeryüzünü ve yeryüzü yollarını da kurmuştur. Kadın, dünyaya dair kaderin başlangıcındadır.

Konuşmalarımız her ne kadar şimdiki zamanın talepleriyle dolu ise de...
Barış, hukuk, güvenlik, onur, adalet gibi hayır ve esenliklerle dolu bir geleceğin temennisi ile konuşuyorsa bugünün kadınları...

Bu, aslında yarınlarda demektir. Yeryüzü ve ülke kadınları olarak, onurlu, güvenli, adil bir gezegen istiyoruz. Ne ki bizlerin bahtına çıkan şey barış yerine daha çok savaş, insan onuru yerine işgaller, hukuk ihlalleri, yoksulluk hatta açlık... Hele teknik ve bilimsel gelişim adına tüm dünyaya dikte ettirilen “modernizim”in bugün dayandığı eşik, doğal klimatif dengesi bozulmuş, atmosferi devasa deliklerle berelenmiş, kirli ve hasta bir gezegen... Belki bu sonucu hiçbirimiz istemedik ve beklemiyorduk da...
Ama hem dünyanın hem de ülkemizin tüm politik-ekonomik sorunlarının gerisinde, temelinde yatan varoluşa dair hakiki soruları cevaplamadan, pratikte kurtuluşu yakalamamız çok da imkan dahilinde gözükmüyor. Bu noktada kadınların anne kimliği; elbette hem şu ana, hem de geleceğe dair önemli bir çıkış imkanıdır. Bir anne rikkatiyle, merhametle, adaletle düşünebilseydik pek çok şeyi önünden bakıp ardını hissetmek belki daha kolay olacaktı. Bilim ve sanat, politika ve ekonomi; savaşa ve adaletsizliklere, hizmet edecekleri yerde, özgürlük, barış ve refaha kapı açacaklardı...

Yol ve yolculuk, dünya tecrübesi olarak insana, “gidilecek yer” bilgisi veriyor. Burada kalıcı değiliz. Hiçbir yerde de... Dünyaya gelişin sırrı Havva annemizin varlığında saklıydı. Gidişin ve gidiş anlamının sırrı ise onun kızlarında saklı. Gider ayak, yine barış, selamet ve adaletten bahsediyoruz kadınlar olarak...

Vakit

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.