Ermeniler’i de kurtarmalıyız...

Bütün bu, tozdan dumandan ferman okunmayan ortamda, en sağduyulu seslerden biri Erivan’dan geldi... Amerikan Kongresi Dışilişkiler Komitesi’nin “Ermeni diasporası”nın parasını, Türkiye’nin dostluğuna tercih etmesinden sonra konuşan Ermenistan eski Dışişleri Bakanı ve muhalefetteki Ermeni Ulusal Kongresi’nin önde gelen isimlerinden Alexander Arzumanian bakın ne dedi:

“Biz bu filmi 2000, 2005 ve 2007’de gördük. Sanki bir deja vu...O zaman da Komite kabul etmişti soykırım tasarısını...Sonrasında Amerikan yönetimi Kongre’ye baskı kurar ve genel kurula bu tür tasarılar asla inmez. Keşke, bu yıl, tam, Türkiye ile Ermenistan gerçek anlamda olumlu adımlar atarken Komite baştan reddetseydi, ortalık böyle karışmasaydı ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde barışçı süreç aksamadan sürseydi...”

Ekim 2009’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte İsviçre’de protokol imzalayan Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan, “Komitenin kararı Amerikan ulusunun insanhaklarına saygısının sembolüdür” gibi “sokaktaki adamın ruhuna hitab eden “ açıklamalar yaparken Arzumanian’ın yaklaşımı önemlidir.

Çünkü, yaşanılan gelişmenin, Kafkasya’nın kalıcı barışa kavuşmasına en büyük engel oluşturduğunu aklı başında herkes ilk bakışta anlayabilir...

NE BU...SANTAJ MI...

Türkiye gibi bir “bölgesel dev”in, Amerikan Kongresi’nin bir komitesindeki 23 oya karşı Büyükelçi Namık Tan’ı Ankara’ya çağırmasının mutlaka net bir nedeni vardır. Çünkü büyükelçi çağırmak, diplomatik dilde sert bir yanıttır. Meselenin düzelmemesi halinde zincirleme gelişmeyle daha “vahim” sonuçlar doğabileceğinin de anlatımıdır.

Anlaşılan, Türkiye, Obama yönetiminin sözde soykırım iddialarını içeren karar tasarısına karşı geliştirdiği politikadan “santaj” kokusu almıştır.

Hükümetin, Ankara-Bakü ilişkilerinin dengeleri ve Erivan’daki gelişmeleri de yakından izleyerek Türkiye-Ermenistan protokolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk etmekte gösterdiği “yavaşlık” konunun anahtarıdır. Washington’daki kaynaklar, Obama yönetiminin, “artık bu konuda elini çabuk tut, tasarı genel kurula da gidebilir” mesajı vermeye çalıştığını kabul ediyorlar.

Washington’dakilerin unuttukları ana konu ise, Türkiye’nin bu tür santaj girişimleri karşısında tahminlerin ötesinde sertlik politikalarına yönelme riskidir.

ŞİMDİ NE OLUR...

Kongre’deki gelişme, sadece Türk-Ermeni ilişkilerini değil, Dağlık Karabağ için sürdürülen çözüm görüşmelerini de baltaladı. Bunu söyleyen Azerbaycan’da iktidardaki Yeni Azerbaycan Partisi’nin Genel Sekreteri Ali Ahmedov. Bakü, Amerikan yönetiminin tasarı karşısında gösterdiği tutumu, protokolün onaylanması konusunda doğrudan Türkiye’ye baskı olarak algılamış durumda ve Ahmedov’a göre, eğer sorun bir an önce çözülmezse, Dağlık Karabağ görüşmeleri de tehlikeye girdi.

Ahmedov’un sözleri önemli: “Dağlık Karabağ’da kesin bir sonuç doğmadan Türkiye’yi Ermenistan sınırını açmaya zorluyorlar. Bu Karabağ sorunun çıkmaza girmesi ve Kafkasya’nın barıştan uzaklaşması demektir...”

NE YAPMALIYIZ...

Artık her şey açığa çıkmıştır...

Kafkasya’nın, özellikle Ermenistan’da yaşayan aklı başında Ermeni komşularımızın iki büyük düşmanı bulunmaktadır:

1. Ermenistan siyasetinde hakimiyetini sürdüren Karabağ mafyası,

2. Ermeni diasporası...

Türkiye, Ermenistan’da yaşayan komşularını bu iki berbat gücün esiri olarak bırakamaz.

Aşırı milliyetçi-saldırgan politikalardan gözü dönmüş bir azınlık haricinde Ermeniler, kendilerini dünyanın en kritik bölgesinde kuşatılmış kılan, Rusya ile yakın ittifaka zorlayan, bu arada günlük yaşamlarının kalitesini işsizlik nedeniyle düşmesine neden olan bu sorundan bir an önce kurtulup, normal bir yaşam sürdürmek istiyorlar.

Ermenistan’da sokaktaki normal insanlara ulaşıp, onların dostu olduğumuzu, anlatmak durumundayız.

En büyük felaket, gelişmelerin yeniden bir Türk-Ermeni gerginliğine yol açmasıdır...Zaten Kongre’deki oyunun kurgucuları bizim Ermeniler’e uzattığımız samimi eli geri çekmemizi bekliyorlar...

Kaliforniya’da yaşayan üç-beş papaz kızıp burada oruç bozmanın alemi yok...

Ardan Zentürk-Star

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum