İradeli kukla

Bugün hayatta kimsecikler yok sadece ben varım, yanımdakiler ise hayatın bana sunmuş olduğu kuklalardı sanki. Zaman ayrılık vakti idi, bana sunulmuş olan diğer kuklaların da oynama vakti gelmişti. 
 
Korku dili sarmış onu sanki kenetlemişti, hasret gözü sarmış onu yaşartmıştı, hırs beyni sarmış onu karıştırmıştı, sadakat bedenimi sarmış onu bağlamıştı, sevgi içlerinde en masumu kalmıştı, kalbi sarmıştı ama ruhu özgür bırakmıştı. Özgür olan ruh eline nefsi alıp çok uzaklara götürmüştü. Ruh diğer kuklaların yanına benden çok önce varmış onların kalplerine benim adımı fısıldamıştı. 
 
Sonra aniden içimde bir fırtına koptu; bu fırtına korkuyu, hasreti, hırsı, sadakati hep darmadağın etmiş ve dirilişimin sebebi olmuştu. Beni kendine bu denli esir eden sarıp sarmalayan maddelerden kendimin de bir kukla olduğumu fark ettim, gözlerim fal taşı gibi açılmış, hayret içinde kukla bazımı aramaya başlamıştım; dağa taşa, güle nara gördüğüm her bir şeye sordum kimdir diye? 
 
Cevap tek ve kesin idi! Beni birliğe götürdü, tekliğe, eşsizliğe götürdü. O eşsiz varlık gözümde, gönlümde, bedenimde, beynimde tekemmül etmiş (güzelleşmiş) tam bir kemalata ulaşmıştı. Artık hayatta ruhum ve o Kemalat vardı sadece, arayış bitmemiş ve kalbime bahşedilmiş olan bu büyük huzurun sahibine ulaşmak için çabalamama devam ediyordum. Vakit gün geçtikçe daralıyor ve benim bulmam gerekenler bir bir artıyordu sonu sonsuzluğa varan bir hakikat bana bakıyordu. 
 
Sonsuz sonu görmek kalbime genişlik veriyor beni heyecanlandırıyordu, sonra sonsuz sondan sonu da attım geriye sadece sonsuz kalmıştı. Sonsuzluk, sonsuzluk dedikçe kalbimi daha iyi anlıyor onu çözmeye başlıyordum, şimdi kalbimin nasıl sevgi ile özgürleştiğini idrak edebiliyordum, ruhun nasıl bu kilometrelerce uzaklara gidebileceğini algılayabiliyordum. Çünkü o sonsuz için vardı, vücudumdan sadece kalbim idrak etmişti sonsuz için var olduğunu; onun için özgürlük ona verilmişti. 
 
Elimde o Kemalat’a ait olan verileri bir bir toplamaya başladım birlik, mükemmellik, merhamet, kudret, sevgi, ululuk, yücelik ve daha bir sürüsünü bulmuştum. Ama o Kemalat’a ne dendiğini büyük bir merak içerisinde araştırmaya devam ettim ve Allah lafzı kulağıma ilişti. İşte! İşte bu dedim, ne kadar da çok yakışıyor benim Kemalat’ıma bu isim. 
 
Onu tasdik edip Allah Allah nidaları ile dönmek istedim, dönmek döndükçe ağzımdan çıkan ses dalgasının bütün varlığıma değmesini istedim; dilimden beynime, beynimden iç organlarımın her birisine ulaşsın, onlar da anlasın sonsuzluğu istedim, döndükçe dönüyor döndükçe dönüyordum daha hızlı dönmek istiyordum. Böylelikle Allah lafzını anlıyor ve anladıkça gerçek kuklalıktan sıyrılıp iradeli kuklaya dönüşüyordum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum